Metresin Kızı ailesi beklediğimden hızlı büyüyor.
Bunun için her birinize teşekkür ederim.
Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın.
İyi okumalar...
*
İlk gün sabah dayım erkenden kalkmış ve güzel bir kahvaltı hazırlamıştı.
Beraber uzun uzun konuşarak kahvaltı yapmıştık.
Dayım beni Kral Kızı Kalesine götürmüştü ve bir kafede tatlı yemiştik.
Ardından kendisi evde pek durmadığı için alışverişe gitmiş ve bir haftalık erzak almıştık.
Dayım bana kendisine ulaşamam durumunda arayabilmem için birkaç numara vermiş ve kendisi işe gitmişti.
Günümün geri kalanında evde son ses müzik açmıştım ve çeşit çeşit kurabiyeler, poğaçalar yapmıştım.
Bir kısmını dayımın daha sonra da yiyebilmesi için buzluğa kaldırmıştım.
Duş aldıktan sonra da uyumuştum.
İkinci gün öğlene kadar evde tektim ve kitap okuyarak geçirmiştim.
Dayım geldiğinde o dinlenirken ses yapmamaya özen göstererek bizim için yemek hazırlamıştım. Dayım uyandıktan ve yemeğimizi yedikten sonra da beraber film izlemiş, film bittikten sonra da yürüyüş yaparak dondurma almaya gitmiştik.
Üçüncü gün sabah erkenden dayım gitmiş ve ben de ağlamamak için dip köşe temizliğe girişmiştim. İşim bitip duş aldığımda zaten yorgunluktan anında uyuya kalmıştım.
Dördüncü gün dayımla çarşıya çıkmıştık. Hatta dayımın komutanıyla ve bölüğündeki birkaç askeriyle de tanışmıştım ve bu oldukça garipti.
Beşinci gün dayım yoktu ve tüm günüm evde kitap okumak, dizi izlemek ve bağıra çağıra şarkı söyleyip dans etmekle geçmişti.
Altıncı gün de evde tektim. Dayım için biraz endişelenmiş ve verdiği numaralardan birini arayarak sormuştum. Hâlâ görevde olduğu ve yakın zamanda döneceğini öğrenmiş, gitmeden son bir kez görmeyi dilemiştim.
Neyse ki dayım gece yarısı gelmişti ve beraber uyumuştuk.
Sabah da yine beraber güzel bir kahvaltı yapmış, biraz dolaşmıştık.
Uçak saati geldiğinde de mecburen hava alanına doğru yola koyulmuştuk.
Uçak indiğinde ve tekrar korkunç hayatıma döndüğümde dayımın yanına giderken ki halimden nispeten daha iyi hissediyordum.
Bir hafta bana iyi gelmişti ama umarım bu bir haftayı babam burnumdan getirmezdi.
Hava alanından çıktığımda beni arabasına yaslanmış bekleyen babam karşıladı.
Beni baştan aşağı süzerken görmezden gelmeyi seçmiş ve genişçe gülümsemiştim.
Dayımın kendisinden iyi geldiğini bilmeliydi.
Babama doğru ilerlerken neşeli tavrımı bozmadım.
"Çok güzel bir haftaydı!" dedim aynı neşeyle babamın yanına ulaştığımda.
"Kesinlikle daha önce yapmalıymışım, ilk fırsatta tekrarlayacağım..."
Şu an bu yaptığım tamamen kaşınmaktı.
"Kredi kartını ver!" dedi avcunu açarak ve kaşlarını çatarak. Ses tonu da oldukça otoriterdi.
Tabii ki bunu yapacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Metresin Kızı
Teen FictionKumral olan "Metresin kızı değil misin?" dediğinde donup kalmıştım. Küçük çocuklardan duymak başkaydı, aklı başında insanlardan duymak başkaydı. Arkamdan konuşmaları bir yere kadar tamamdı, korkak işiydi de yüzüme söyleyecek haddi, cesareti nereden...