34.bölüm

13.1K 1.2K 73
                                    

Öncelikle hepimizin cumhuriyetinin 100.yılı kutlu olsun. Birlikte, gururla kutlayacağımız nice yüz yıllara...

Atatürk gibi bir lidere sahip olduğumuz için o kadar şanslıyız ki...

Umarım Atatürk'ün izinden, Atatürk'ün ilkelerinin önderliğinde, Atatürk'ün kurduğu ülkede güvendiği, umudu olan geçliğe hak ettiği değeri verebiliriz.

Cumhuriyetin 100.yılı için çok gururlu ve sevinçliyim ama aynı zamanda da Türk gençliğinin hayatının bu kadar ucuzlaşmasından, halkın gençlerini korumamasından da bir o kadar üzgünüm.

Zeren gibi daha nicelerinin olmaması için halkın artık biraz gözünü açması ve bir çok kurumun denetlenmesi, bunun içinde halkın ses çıkarması gerekiyor.

Protesto kültürümüz yok olmuş gibi bir şeydi ve en azından Zeren için protestoların devam etmesi bu işin üstünün kapatılmayacağı umudunu veriyor bana.

Umarım ki de kapatılmaz ve ihmali olan herkes, yurt görevlilerinden yöneticilerinden tutun da onları oraya atayan, kontrol etmesi gereken kurumlara kadar herkes cezasını çeker.

Söyleyeceklerim bu kadar.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar...

"Ben susadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ben susadım..." derken yanımda oturmuş ve benimle birlikte Grizzy ve Lemmingler izleyen Arda'ya dönmüştüm.

Başını aşağı yukarı sallayarak beni onayladı.

"Ben de susadım." dediğinde ona başparmağım havada kalacak ve diğer parmaklarım avcumun içine bükülecek şekilde sağ elimi uzattım. Benimkilerine nazaran minik kalan parmakları parmaklarıma kenetlenirken onun da başparmağı havadaydı.

"1, 2, 3..." dediğimde başlamıştık ve tabii ki ben kazanmıştım.

"Büyük bardakta olsun, lütfen!" dediğimde göz devirmişti. Bu hareketi bir 10 gün kadar önce yapmadığına emindim. Arda'ya örnek oluyordum ama iyi yönde mi oluyordum kötü yönde mi tartışılırdı.

"Haksızlık ama! Senin parmağın daha uzun!"

"E senin parmağın da daha küçük, tutması daha zor! Ayrıca taş kağıt makasta da kaybediyorsun. Mızıkçılık yapma ve su getir!"

Arda derin bir nefesin ardından kalkarken ben de arkama daha da yaslandım. Çok geçmeden elinde suyla Arda geri döndüğünde suyu almış ve yanağına da minik bir öpücük bırakmıştım.

"Teşekkür ederim, bebek!"

Suyu da doğrudan kafama dikerken Arda da tekrar yanıma oturmuştu.

"Babam ne zaman gelecek? Ben acıktım."

Metresin KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin