23.bölüm

17.4K 1.5K 136
                                    

Herkese merhaba...

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar...

*

"İyi tarafından bakalım..." dedi Kardelen ve yüz üstü uzanan bedenini sırt üstü çevirdi.

"Bir ilişkisi yokken evlilik dışı yakınlaşmayan adam aldatmaz!" 

Ağlamaklı bir ses çıkardım.

"Evet ve doğrusu bu aslında, güzel de bir şey. Saygı da duyuyorum, hatta özel bile hissettiriyor, kalbi, hayatı, bedeni yol geçen hanı değil demek ki... Ama seksi geçtim adam öpmedi!" dedim sitemle.

"Öpmedi, öpmedi!" diye de devam ettim sitemle ve uzandığım yerden doğruldum.

"Seks şart değil bak ama ne bileyim birkaç özel dokunuş, öpüşmek falan da ister insan ve bunları yapabilmek için önce evlenmek..." dedim ve sıkıntılı bir nefes koy verdim.

"Olması gereken bu aslında ama bir yerde de gerekiyor be! Ten uyuşmazlığı falan..." dedi Kardelen de ve düşünceli bir hale büründü.  Ardından da birden kahkaha patlattı.

"Ne gülüyorsunn be!" diye çıkışırken elime geçen yastığı ona fırlatmıştım.

"Tam tersi değil mi?" dedi ve bir kahkaha daha patlattı.

"Genelde kızlar evlenmeden olmaz deyip, erkekler kızı yatağa atma peşine düşer!" ve bir kahkaha daha...

Kardelen'e bir kez daha yastıkla var gücümle vurdum.

"Derdim adamı yatağa atmak falan değil!" diye de çıkıştım ancak pek sevgili arkadaşım beni takmadan insanlıktan çıkmışçasına gülmeye devam etmişti. 

Şafak operasyonu gibi ansızın kapı açıldığında karşımızda üzerine sabahlığını geçirmiş ve eli belinde Zeliş çıktı.

Olduğumuz yerde sıçrarken eş zamanlı baş parmaklarımızı üst dişlerimize getirerek damaklarımızı da kaldırmıştık. 

"Anne ödümüzü kopardın!" diye söylenen Kardelen'le, Zeliş bize yaklaşmış ve ikimize de bizi biraz bağırttıracak birer cimcik bahşetmişti.

Çıplak bacağımı ovuştururken Zeliş tekrar elleri belinde, çatık kaşlı duruşuna geçmişti.

"Saat kaç oldu? Ev sizin sesinizle inliyor! Yatın uyuyun artık! Sabah işli işine, okullu okuluna!" 

Sadece kısa bir an deyimin doğrusunu hatırlayamadım.

"Of, anne ya!" dedi Kardelen de abartılı bir şekilde bacağını ovuşturarak.

"Acıttın Zeliş Sultan!" dedim dudaklarımı duygu sömürüsü için ağladı ağlayacak da büzerek.

Bunun üzerine ifadesi yumuşadı ve ortamıza oturdu. Bir kolu beni, diğer kolu Kardelen'i sarmıştı ve önce benim, ardından da Kardelen'in başının üzerine bir öpücük bıraktı.

"Hadi uyuyun artık, kuzularım... Sonra sabah kalkamazsınız, süt ısıtayım mı size? Uyumanıza da yardım eder." 

Kardelen'le birbirimize bakıp gülümsedik.

"Yok, zahmet etme Zeliş. Uyuruz zaten şimdi." dediğimde Kardelen de beni başıyla onayladı.

"Ama sabah bir pişini yeriz." dediğinde Zeliş hafifçe Kardelen'in saçına asıldı.

"Bok yaparım, siz uyutmayın uyutmayın... Bir de sabah pişi bekleyin! Oldu!" dedi ve ayaklandı.

"Yatın zıbarın, çıt çıkmayacak!" diyerek bize işaret parmağını da sallamış ve odadan çıkmıştı.

Metresin KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin