8.Bölüm

20.9K 1.2K 44
                                    

Metresin Kızı'yla bugün tam bir ayı doldurmuşuz.

Normalde atmayacaktım ama bu bölüm biraz kısa olduğu için o kadar uzun arayla atmaya içim el vermedi.

10.bölümden sonra bölünler uzuyor zaten. Böyle kısa 2 bölüm kaldı.

Oy ve bol bol yorumlarınızı bekliyorum.

Pazar görüşmek üzere...

İyi okumalar...

*

Miraç'ın da burada olmasını beklemezken babama ne olduğunu sorarcasına baktım.

Kısa bir an Miraç'a baktı ve derin bir nefes aldı. Onun yanında bir şey demek istememiş olacak ki yanına vurdu iki defa oturmam için.

Şansımı zorlamadan oturdum yanına.

Beni kolunun altına alırken kendine çekti ve başımın üzerinden öptü. Ardından da kulağıma eğildi.

"Niye açılmadı o telefonlar?"

Omuzlarımı indirip kaldırırken salonda da göz gezdirdim. Ali ve Miraç aralarında bir şeyler konuşuyorlardı. Can ardımdan gelen Elif'i kucağına almıştı. Ne Selma ne de Hilal ortalarda görünmüyordu.

Hilal'in bugün nöbeti vardı sanırım. Selma ise umurumda değildi zaten.

Sehpanın üzerindeki çikolata dolu poşeti gördüğümde ister istemez Miraç'a döndüm. Benim aldığım çikolatalardı, daha doğrusu alamadığım.

Elif yanıma gelerek elini dizime koyduğunda ilgim ona kaydı.

"Bak!" dedi ardından da sehpadaki çikolataları işaret ederek.

"Hayatım bana getirmiş. Hani sana söylemiştim ya... Bakkal Ahmet amca, Boncuk'un sahibi... Hayatımın babası."

Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken Ali çatık kaşlarıyla kızına döndü.

"Elif!"

Elif de kaşlarını çattı ve bir taraftan da babasından korkuyor olacak ki babamla aramıza yanaştı.

"Kızma bana! Yarın annemle ben yatarım, sen de salonda yatarsın yoksa!"

Ali hayretle Elif'e bakakalırken içimi büyük bir pişmanlık da kaplamıştı.

Tamam Ali'yi sevmiyordum ve masumane çocuksu bir sevgiyi abartıyordu ama böyle yaparak Elif'i sanırım biraz fazla kötü etkilemiştim.

"Miraç abine bir daha hayatım demeyeceksin Elif!" dedi Ali otoritesini bozmadan.

"Dede, babama bir şey söyle."

Babam, Elif'e onaylamaz bir bakış atarken gözüm babamın diğer tarafındaki pastasına kaymıştı.

Yaptığımız pasta.

Uzanıp babamın tabağını aldım.

Kalkıp kendime koyamazdım hiç şimdi.

Bir çatal aldım pastadan. Anneminkiler gibi değildi.

Lokma ağzımda büyürken tabağı geri sehpanın üzerine bıraktım. Ben annemin pastasını istiyordum.

"Ne o?" dedi Ali alayla.

"Beğenmediniz mi prenses?"

Ona ters bir bakış attım.

"Beğenmedim!" dedim agresifçe de. Zaten ağlamamak için zor duruyordum, üstüne Ali çekilmiyordu.

"Pasta güzelmiş..." dedi Ali inadıma.

Metresin KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin