Özel Bölüm

11.8K 684 59
                                    

Herkese merhaba!

Öncelikle Bala ve Miraç'lı bir özel bölüm olmadığını belirtmek isterim. Daha önce de söylediğim gibi Bala ve Mustafa'nın geçmişlerinden kesitler okuyacağız. 

Bu bölümün biraz da olsa Bala'nın neden gerçekleri öğrendikten sonra dahi babasından öyle hemen kopamadığını anlamanıza yardımcı olmasını umuyorum.

Annesi ve babasından ,hayatındaki iki en önemli insandan, biri gidiyor ve bunun sebebi bir diğeri dahi olsa ondan öyle hemen kopamıyor. 

Yani bence kopamaz öyle birden ve bu yüzden böyle yazdım. Tabii sizcesi farklı olabilir. 

Neyse çok uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum. 

Pazartesi Düş Kapanı'yla görüşmek üzere...

İyi okumalar...

*

Mustafa biraz da endişeyle arabasını hastanenin önünde öylece bırakmış ve indiği gibi de biraz önce gördüğü Büşra'nın yanına büyük adımlarla ilerlemişti.

"Begüm iyi mi?"

Büşra ifadesini sabit tutmakta zorlansa da tepki vermemeyi başardı. Zaten muhtemelen Mehmet adamı görür görmez dellenecekti, anne ve babasının aklı fikri düne kadar "Benim öyle kızım yok!" dedikleri kızlarındaydı ancak yine de nasıl tepki vereceklerini tahmin edemiyordu. Birinin sakin kalması gerekiyordu şu sıralarda Dünya'ya gelmekte olan yeğeni hatırına.

"Sezaryende..!" diye birden söylemekte ise herhangi bir sorun görmüyordu kadın.

Mustafa duraksadı. Kalakaldı tabiri caizse... Ağzı şaşkınlıkla açılmış içeri doğru meyleden ayakları olduğu yere çivilenmişti. Büşra yalnızca kendisini arayıp hastaneye çağırmıştı ve Mustafa da Begüm'ün kalbiyle alakalı bir sorun olduğunu sanarak buraya nasıl geldiğini bile anlamamıştı. En son kendisine bir bıçağı sinir harbiyle geçirdiğinde görmüştü genç kadını ve hem ona bir şey olacak olması korkusuyla hem de aylar sonra tekrar görebilecek olmanın sevinciyle gelmişti buraya.

"Anlamadım..?" diyebildi ancak saniyeler sonra. Dudağı saniyelik olarak yukarı kıvrılmış ama hemen ardından geri tek bir çizgi halini almıştı.

"Tebrik ederim diyorum, baba oluyorsun diyorum. Bir kızın oluyor!"

Büşra tane tane ve nispeten bir salağa anlatır gibi konuşmuştu. Kız kardeşi son ana kadar bebeğinin babasına söylemek ve söylememek arasında kalmıştı ancak iyi bir partner olmasa da, kızına iyi bir baba olabileceğini düşünmüştü.

Kendisi de bir kız çocuğu olarak kız çocukları için babalarının ne anlama geldiğini biliyordu ve kızını bu duygudan mahrum bırakmak istememişti.

"Büşra şaka yapıyorsan komik değil!" dedi Mustafa böyle bir şeye ihtimal dahi veremeyerek. Onca zaman bunu kendisinden saklamış olamazdı.

"Evet, şaka gibi bu gencecik yaşımda teyze olmam ama..." dedi kadın ve omuzlarını da yapacak bir şey yok dermişçesine kaldırıp indirmişti.

Ardından şaşkınlıktan öylece kalan adamı arkasında bırakarak kendisi içeri ilerlemeye başlamıştı.

Üst kata çıktığında duvara yaslanmış erkek kardeşini gördü ve derin bir iç çekti. Şu sıralar kardeşlerinin öyle dertleri vardı ki olgun olan olmak kendisine düşmüştü ve bundan hiç de memnun değildi Büşra.

"Dayı olacağın için heyecanlı mısın yakışıklı?" derken üçüzünün yanağından bir makas almış ve tıpkı onun gibi kendisi de duvara yaslanmıştı.

Metresin KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin