Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
İyi okumalar...
*
Sabah evden kendimi zar zor atmıştım. Gerçekten Ali normalde de çekilmiyordu ancak yaralıyken hiç çekilmiyordu.
Bugün programım bayağı bir doluydu. En nihayetinde derslerim bittiğinde kampüsün çimenlerinde oturarak soğuk kahvemi yudumlamış, Kardelen'le telefonla konuşmuştum bir yandan da.
Eve gidemiyordum çünkü şimdi de tiyatro seçmelerinin ikinci kısmı vardı. Bu sabah Rana okulun sitesinde 2. seçmelere kalanların ismini paylaşmıştı ve bilerek son dakika atıyorduk. Yalnızca gerçekten isteyenler, önceliği tiyatro olanlar gelebilsin diye.
Çok acayip bir mazeretleri yoksa sağlık gibi, anormal bir ailevi durum gibi kimsenin üçüncü bir şansı olmuyordu.
"Ay!" dedi birden Rana gelip yanıma oturarak.
"Ne oldu?" dedim.
"Rüzgar yok bugün!"
Ağzım ve gözlerim dehşetle aralandı.
"Ne demek yok? Geç kalanları bile seçmeye almazken bizim jurimiz mi eksik!?" diye de devam ettim aynı dehşetle.
Rana bana alttan ağlamaklı bir bakış attığında delirmek üzereydim.
"Nerede o?" dedim sertçe. Elime geçerse Rüzgar'ı parçalayacaktım.
"Annesi ameliyata alınmış, apandisi mi ne patlamış..."
Tüm sinirim sönerken başımla onayladım.
"Öyle desene be!" diye de çıkıştım Rana'ya.
"Ne yapalım artık, erteleyelim. Haftaya bir gün kararlaştırıp yaparız." dediğimde Rana da beni başıyla onayladı ve bileğindeki saate baktı.
"Herkes gelmiştir. Biz de gidelim de söyleyelim bari."
Rana'dan önce ayaklandım ve kalkması için ona da elimi uzattım. Elimi tutarak kalktığında beraber hem konferans salonu hem de tiyatro salonu olarak kullanılan yere geldik.
Bizim as kadro da bugün buradaydı ancak ilk seçmede olmadıkları için doğru bir değerlendirme olmazdı, yalnızca tek bir performansla değerlendiremezdik. Bu yüzden her türlü Rüzgar'ı bekleyecektik.
As kadroya seçmeyi niye ertelediğimizi Rana açıklarken ben de diğer yeni adaylarımız için geçtiğimiz yıllarda sıkça aşındırdığım merdivenleri çıkarak sahnenin ortasına geçtim.
Ortam mikrofonu çoktan kurulmuştu ve çok da bağırmama gerek yoktu neyse ki.
"Seçmeleri jurilerimizden birinin bugün aramızda olamaması sebebiyle ertelemek durumundayız, yeni tarihi ve saati de okulun sitesinden duyururuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz."
Ortamı derin bir uğultu sarmış ve ardından da yavaş yavaş insanlar yerlerinden kalkarak çıkışa ilerlemişlerdi.
Ben de sahneden inecekken hemen önümde bir çocuk belirdi. Yüzü tanıdıktı. Bir önceki seçmeden aşina olmalıydım.
"Ben sırf bu seçme için hiç dersim olmamasına rağmen buradayım! Birileri geç bile kalsa almazken, duyuruları son dakikalarda yaparken bu yaptığınız saygısızlık!"
Dikkatle çocuğu süzdüğümde bunun Rüzgar'ın son anda eklettirdiği beyaz tişörtlü çocuk olduğunu fark ettim. Şu an ise üzerinde lacivert polo yaka bir tişört vardı.
"Şu an burada olmanın tek sebebi burada olmayan o juri!" dedim kollarımı birleştirirken.
"O istedi diye 2. tura kaldın. Kendine güveniyorsan buyur!" dedim ve elimle sahneyi işaret ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Metresin Kızı
Teen FictionKumral olan "Metresin kızı değil misin?" dediğinde donup kalmıştım. Küçük çocuklardan duymak başkaydı, aklı başında insanlardan duymak başkaydı. Arkamdan konuşmaları bir yere kadar tamamdı, korkak işiydi de yüzüme söyleyecek haddi, cesareti nereden...