sıvama

297 44 21
                                        

Korkmaz önündeki tablete tuhaf bir ifadeyle bakıyordu. Gözleri mi doluyordu? Daha neler. Kızla bir kaç gün geçirmiş bir kez de yatmıştı altı üstü. Aslında bir kaç kez. Sabahlar olmasındı ya. Ümit Besen e bağlamak da ne bileyim saçma ötesi oluyordu artık.

Arkasından geçen asistanı, "oh oh gözümüz aydın abi" diyerek ekranına baktı. "Allah tamamına erdirsin ciddilermiş. Kız her şeyden elini eteğini çekmiş, bu çocuğun ağzına düşüyormuş. Zaten geçen YouTube magazinde de söylediler eski davaymış da yeni yeni ciddileşiyormuş. Artık aylar önce onu hapladığımızı falan unutmuştur. Bu saatten sonra dava falan da açmaz."

"Durmuş işin yok mu oğlum senin? Ha? İşin yoksa söyle bulayım. Milletin ekranını kesmekten magazin takip etmekten başka işin yok mu? Hapladığımızı diyor bir de ya kafayı sıyıracağım. Sen yedin o boku. Nah şu Helin salağı da ortak oldu." Bütün hıncını Durmuş tan çıkarmak istiyordu.

Elif mutlu görünüyordu. Önceden kendi halinde işinde gücünde biriyken, bu yakışıklı adamla her yerde görünmeye başlayınca bir anda patlamıştı. Her yerde "düğün ne zaman?" diye soruyorlardı bir de. Artık bu soruya 'yok öyle bir şey biz arkadaşız' falan da demiyorlardı. Annesi bile evlenmeleri için dua ediyordu. 'ah Korkmaz o kadar tatlı bir insan ki. Sanki evin kızı. İnşallah bu Hakan la evlenir, bebekleri olur çok mutlu olur" derken annesini boğmak istemişti.

Telefonlarını açmamasını anlardı. Ama engellemek neydi ya? Her yerden engel basmıştı Elif. Herhalde İstanbul macerasını birilerine öter diye korkmuştu. Hakan'a falan. Başını ellerinin arasına aldı. Bu ülkeden, bu hayattan herşeyden kaçmak istiyordu.

Durmuş Korkmaz'ın tepkilerini izledi. Doğru olanı yapmıştı. Elif denen kız onunla konuşmak için geldiğinde en doğru olanı yapmış ve kızı sepetlemişti. Bu işten zarar görmeden sıyrılmayı bilmişti. Kendine kocaman bir aferin.

Kızla konulurken acımasız davranmıştı belki ama hem Korkmaz'ı hem de Helin salağıyla kendisini korumuştu. "Seni çok fena rezil ederiz kızım. Aklını başına al. Korkmaz Dağlı ya ifşa tehdidiyle gelen ilk kadın sen misin sanıyorsun? Bak bunlar parti akşamı çekilen fotoğraflar. Ben olayın aslını bilen biri olarak bile bakınca burada yollu bir kadın görüyorum. Kimse hatta kadınlar bile sana hak vermez. Oradan bakınca über zengin herşeyin sahibi bir adamdan pirim kasan, ünlü olmaya çalışan bir zavallı olursun." Durmuş kıza acıyarak bakıyordu. Belki haklıydı zavallı. Belki değil kesin haklıydı. Ama bu işi sessiz sedasız çözmezse Korkmaz'ın öfkesinden çekeceği vardı. "Al" diyerek bir çek uzattı. Bir senelik primi ve dört brüt maaşını veriyordu. Ama buna değerdi. KODA medyada güzel bir geleceği vardı.

Elif adamın elindeki çeke iğrenerek baktı. "Bu ne?" diye sordu.

"Ne bileyim ne. Nasıl istersen öyle kullan. Hiç fena para değil. O geceki kazadan istenmeyen bir hatıra kaldıysa hastane parası yaparsın." Hapların nasıl tesir ettiğini bilmiyordu. Ama alışık olmayan bünyeyi sarsardı.

Elif ayaklarına baktı. Bunları hak etmişti. "Abine selam söyle. Sakın bir daha gözüme gözükmesin" dedi. "Eğer beni aramaya, mesaj göndermeye görüşmeye çalışırsa asıl o zaman herşeyi göze alır ona hayatının davasını açarım. Yemin ederim yaparım." Sonra da gitmişti.

Helal olsun akıllı gururlu kızdı. Hani takıldığı herife bir laf uçursa götlerini ellerine verirlerdi. Ömer Gazi Boybeyinin sağ koluyla çıkıyordu. Ama kaç ay geçmesine rağmen tek bir hareket olmamıştı.

"Durmuş uçağı ayarladın mı oğlum?" diye soran sese döndü. Patron sanki yaşlanmış mıydı ya? Her zamanki neşesi enerjisi yoktu.

"Ayarladım abi." diye cevap verdi.

KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin