14. BÖLÜM

1.2K 244 5
                                    

Bölümü erkenden bırakıyorum burayaa.

İyi okumalar bebişlerim. 🌺 Yalnız unutmadan söyleyeyim yıldızı turuncuya boyamayı ve yorumlarr yapmayı unutmayınnnn 🌸🕊

🪽🪽

Birine ait olmak… Bundan nefret ediyordum, hayatımda kimse yokken, kalbim boşken kimseye ait olamazdım. Çevredekiler tarafından da bu şekilde anılmaktan nefret ediyordum. Onlarsa bana bu şekilde bakmaktan keyif alıyordu.

Hâlâ bu şehre nasıl gelebildiğim konusunda şaşkınken bir de bu ithamla karşılaşmıştım. Elbette Aren'in hiçbir şeyi değildim ve bunu ikimiz de biliyorduk. Zaten olmak da istemiyordum. Ama neden o adama öyle bir şey olmadığını söylemediğini de merak ediyordum.

Daniel'in kahverengi gözleri üzerimde gezinirken bir adım atmaya yeltenmiştim ki arkasındaki adamlar ani bir reflekle bellerindeki silahları çıkardı. Ellerindeki şeyin ne olduğu konusunda ufak bir fikrim vardı ama tam olarak bilmiyordum. Yine de yerimde kalmak en doğrusuydu.

"Köpeklerine söyle Daniel, sinaglarını koysunlar ait oldukları yere. " Sinag dediği anlattığı silah olmalıydı. Ruhları yok eden o ışın.

Daniel bir şey demeden elini kaldırıp adamlarına işaret verdi. Üç adam da işareti görür görmez sinagları üstümüzden çekerken gözleri hem benim hem de Aren'in üstünde dolaşıyordu.

"Unutmadan da. " deyip Daniel'e yaklaştı Aren. "Benim kadınıma bakan gözlerini oyar sonra da seni bu sinaglarla yok ederim Daniel. "

Öyle bir şey olmamasına rağmen neden onun kadını olduğumu iddia ediyordu? Bu yanlış durumu düzeltmem gerekiyordu ama o adamla konuşacak cesaret kırıntısı bile yoktu içimde.

"Sakin ol seni koca yürekli adam!" Gülümsemesi samimiyetten ölesiye uzaktı. "Senin kadınınla işim yok elbet ama bana istediğimi vermek zorundasın. O benim hakkım! "

Daniel de Aren'in üstüne yürümüştü bu defa. İkisi de burun buruna geldiklerinde Aren'in daha uzun boylu olduğunu görebilmiştim ama ikisi de çok güçlüye benziyordu. Yine de korkuyordum.

"İsteğin reddedildi Daniel Noyan. " Aren ona üstten bir bakış atıp arkasını döndü. O arabaya doğru gelirken bana çarptığı gözleriyle arabaya binmemi istedi.

Aren hızla arabaya gelirken tutulmuş ayaklarıma beynimden bir komut verip arabaya doğru döndüm. Aceleci adımlarla ilerlediğimde ikimiz de aynı anda araba kapısını açmıştık ki bir kez daha Daniel'in sesini duydum.

"O zaman olacaklardan ben sorumlu değilim Tamar! "

Aren hiçbir şey demeden arabaya bindiğinde ben de peşinden binip kapımı kapattım. Daniel ve adamları hâlâ yoldan bize bakarken Aren ustaca arabayı geriye döndürüp geldiğimiz yoldan ilerlemeye başladı.

Onun öfkeli olduğunu direksiyonu sıkan bembeyaz ellerinden ve boynundaki damarın mora dönmesinden anlamıştım. Konuşmaya korkuyordum, bir şey demeye korkuyordum. Ama aklımdaki binlerce soruya da bir cevap aramak zorundaydım.

"Neden öyle söyledin? " dedim ilk merak ettiğim soruya cevap ararken.

"Ne söyledim? " Sesi sertti ama yumuşatmaya çalışıyor gibiydi. Emin olmamakla birlikte boynundaki damara baktım. Morun en koyu rengiydi.

"Senin kadının olduğumu. "

"Öylesin çünkü. " dedi tekdüze bir sesle. İçimde bir yerlerin kaynamaya başladığını hissettim.

"Değilim Aren, bunu Wizard da söyledi. Neden hâlâ inanmak istemiyorsun? "

Sorumla beraber Aren sert bir şekilde arabayı durdurduğunda öne savrulmuştum ki kolumdan yakaladı yine. Kolumu sıkmaya başlamasına biraz önceki sinirinin üzerine sorduğum sorunun intikamıydı.

ARAF MELEĞİ: Kayıp RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin