39. BÖLÜM

777 148 0
                                    

Bölümü oylamayı ve yorum yapmayı ihmal etmeyelim lütfen. 🦋

Sizleri seviyorum 💞 iyi okumalar diliyorum... 🪶

🪽🪽

Kaçacaktım, tek yapmam gereken kaçmaktı; lakin tek yapamadığım yine kaçmaktı…

Soğuk dudaklarını sıcak dudaklarıma temas ettiriyordu, bunu bilerek yaptığına adım gibi emindim. Sıcak ve soğuğun temasından kaçınırken aklındaki planı merak ediyordum, bana neden bunu yaptığını merak ediyordum.

Bir cevap yoktu, bir cevap veremezdim.

Son zamanlarda tek yaptığı benden kaçmakken bugün ne olmuştu da bu denli yakındı? Üstelik bu yakınlık olmaması gereken bir yakınlıktı. Bu yakınlık ateşi harcayacak, suyu donduracak bir yakınlıktı. Kısaca hem soğuğa hem de sıcağa zarar veren bir yakınlıktı.

Gri gözlerinde mavilerim gezinirken bakışlarımı vişne çürüğü rengindeki etli dudaklarına düşürdüm. Bu bakışım onda silik bir tebessüm yaratırken yutkunmayı denedim, bu bile şu durumda öyle zordu ki…

"Aren." dedim ikaz edercesine. Kımıldamadı, bekledi. Soğuk nefesini tenime üfledi. "Bırak beni! "

Az önceye nazaran çırpınmıyordum, sakinleşmiştim. Yalnızca bu sadece dışımdı, zira içimde fırtınalar kopuyordu!

"Bırakmıyorum." dediğinde dudaklarının kıpırtısından dudaklarıma değdi hafifçe soğukluk. Tenim bu hisle irkilirken çok ama çok yanlış bir pozisyonda olduğumuzu biliyordum.

"Zorlaştırma." Bakışlarım etrafta gezinmese de biliyordum ki, diğer ruhlar dans etmeyi bırakıp pistin ortasında dip dibe olan bize bakıyordu.

Lanet olsun!

"Şarkı bitene kadar. " deyip yutkundu. "Sonrasında özgürsün. "

Şarkı bitene kadar, diye tekrar ettim içimden. Sonra özgürdüm. Pekala sanırım bunu yapabilirdim. Yapabilirdim öyle değil mi?

Zoraki bir kabullenişle gözlerimi kırpıştırdım. İkinci bir seçenek sunmuyordu asla, sadece kendini düşünüyordu. Bencil herif!

"Tadına bakmak ister misin? "

"Ne? "

"Dudaklarımın diyorum, tadına bakmak ister misin? Malum gözlerin hep orada. " Pislik, diye bağırmak istemiştim içimden. Ama bir yandan haklıydı, gözlerim hâlâ etli dudaklarındaydı.

Uyarısı ile bakışlarımı dudaklarından çektiğimde gözlerine kaldırdım. Mavilerim grilerin içine girip hırçın dalgaları içinde coşturduğunda grilerindeki kasveti kabul ettim.

"Ne yapmaya çalışıyorsun? "

Cevap vermeyecekti, biliyordum. Sadece şansımı denemek istemiştim. "Hiç."

Ve yanılmamıştım.

"Neden dans ediyoruz? "

Dalga geçer gibi baktı gözlerime. "Öylesine."

Deli etmek istiyordu, kesinlikle beni deli edecekti bu gece!

"Öylesine dans ettiğin bir kadına fazla yakınsın Aren Tamar! " Ona ilk defa böyle seslenmiştim. Seslenişim hangi cesaret kırıntısından kaynaklanıyordu bilmiyordum ama onda şaşkınlık yarattığını görebiliyordum.

"Rahatsız olduğunu sanmıyorum. "

Boynundaki kolumun birini kaldırıp yumruk yaptığım elimle omzuna vurdum. Hafif inleme sesi duyduğumda canını yakabildiğim için sevinmiştim. Böylece belki benimle uğraşmaktan vazgeçerdi.

ARAF MELEĞİ: Kayıp RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin