131. BÖLÜM

46 17 0
                                    

Selam canlarımm, deniz kıyısından bölüm paylaşıyorum 🫠🫠

Hepinize iyi okumalar diliyorum. 🩵

Bölümü oylamayı ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen.

🪽🪽

Kızım…
Sekiz yıllık hasretim, bebeğim.

Duyduğum isimle kalbim parça parça olurken gözlerim çoktan dolmuştu. Neyir’in sesi kendinden emin olmasına rağmen bir o kadar da titrekti, ona güveniyordum, yalan söylemezdi ama bu söylediği…

Yalan olsun isterdim.

Mavilerim gözlerinde gezinirken boğazımın düğümlendiğini hissediyordum, nefesim boğazımda kalıyor ve ciğerlerime ulaşamıyordu. Ölü olmasam çoktan ölmüştüm.

“Hüma?”

Aren'in sesi kulaklarımı doldurduğunda dolan gözlerim çoktan yaşlarını özgür bırakmıştı. Varlığını arkamda hissettiğimde Neyir'in gözlerine baktım tekrardan, ağlıyordu.

“Neler oluyor burada?”

Yaklaştı ve yanımda durdu, gözlerinin ıslak yüzümü incelediğini biliyordum ama istemiyordum, ne onun bu halimi görmesini ne de kızımızın burada olduğunu söylemeyi.

Mecbursun, dedi içimdeki iblis.

Mecburdum, kızımızın burada olduğunu babasına söylemeyi ve bir an önce yanına gitmeye mecburdum.

Bilmediği bir şehirde, bilmediği insanların arasındaydı kızım, bir an önce yanına gitmeliydik. Kızımızı korumalıydık.

Aren'e doğru döndüm, çatılan kaşlarından kafasının karışık olduğunu anlayabiliyordum. Mavilerim grilerine tırmandığında düğümlenen boğazımı temizledim ve dudaklarımı araladım. Kelimeler canımı yakacaktı, yine de sesimi çıkarmaya çalıştım.

Bir yaş aktı gözlerimden. “Vera.” Ve bir tane daha.

“Ne olmuş Vera'ya?” Aren'in sesi sabırsızdı, anlamış mıydı yoksa?

Gözlerimi kapattım ve ölü kalbimin hırçın atışları kulağımı doldururken fısıldadım. “Burada.”

Kelimeler canımı acıtırken ölü kalbim sustu, sekiz yıl önce öldüğüm gibi bir kez de burada öldüm ama yaşamaya devam ettim.

Aren dudakları aralık kalakalırken daha fazla bekleyemeyeceğimi biliyordum, bir an önce kızıma kavuşmalı ve ona sımsıkı sarılmalıydım.

Neyir’e döndüm. “Nerede?”

“Beni takip edin efendim.”

Aren şaşkınlığını korurken elinden tutup onu çekiştirmeye başladım. Neyir sarayın kapısından dışarı çıkarken onu takip ettim. Avludaki kırmızı güllerin arasına girdik beraber ve sarayın yan tarafına geçtik. Burada diğer yerlere göre davete katılan ruh azdı.

Neyir durduğunda arkasında durup gözlerimi karşıma diktim ve onu gördüm. Kızım, beyaz bir elbisenin içinde bahçedeki güllerin yanında dikiliyordu.

“Ben sizi yalnız bırakayım efendim.”

Neyir yanımızdan yavaş yavaş çekilirken kızımla aramızda hiçbir engel yoktu. Gözlerini kırmızı güllerden çekip olduğumuz yere çevirdiğinde dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme oluştu.

Tanrı'm çok güzeldi!

Birbirimize baktık bir süre, Aren de ben de yerimizde mıhlanmış halde dururken Vera yavaş adımlarla yanımıza doğru geldi.

ARAF MELEĞİ: Kayıp RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin