108. BÖLÜM

146 28 0
                                    

Selamlarrr, yeni bölüm için oylama vaktii!!

İyi okumalar bebişler, bölümleri oylamayı ve okurken de yorumlar yapmayı ihmal etmeyelim lütfenn!!

🪽🪽

Tutkunun ve şehvetin hakim olduğu derin bir rüyaydaydım sanki.
Uyandırılmaktan korkuyordum, uyanmak istemiyordum.

Dudakları dudaklarımı tarumar ederken soğuk nefesi içime işliyordu. Ondan gitmek istemiyordum, ondan asla gidemezdim de zaten.

Elleri vücudumun çeşitli yerlerini keşfe çıktığında ellerim boynuna dolanmış onu kendime daha çok çekiyordum. Karnıma zarar vermeden göğsünü göğsüne bastırırken dudaklarını çekti dudaklarımdan. Alıp verdiğim derin nefeslerle göğüs kafesimi düzene sokmaya çalışırken alnını alnıma yasladı. Soğuk nefesi bir kez daha yüzüme vururken elini yanağıma çıkardı, başım eline düştü.

“Hüma! “ dedi tutkulu bir tonda. İçimin eridiğini hissediyordum. “Aklımı başımdan alıyorsun. “

Tek kelime etmedim, bu anın büyüsünü bozmak istemiyordum çünkü. Sıcak nefesim yüzüne çarptı, dudaklarımı bir kez daha dudaklarına bastırdığımda iri dudaklarının içine hapsolan alt dudağımı emdi. İçimden kasıklarıma akan ılık bir sıvı hissettim, aldırmadım, daha çok öptüm.

Öpmek yetmiyordu, bir güç istiyordum onu kendime saklayacak. Bir gücüm olsaydı ve sadece bana görünür olsaydı, sadece onu ben görsem ve ben dinlesem. Diğer herkes kör olsa, onu sakınsam herkesten ve her şeyden.

Dudaklarımız ayrıldı birbirinden ağır ağır, bu bile can yakıcıydı. Onu arzuluyorum, onu istiyordum, her zaman onunla olmak… Tanrı'm dayanabilecek miydim!

Ellerimi göğsüne koydum ve tüm gücümle ittirdim. Soluklarımız birbirine karışırken gözlerine baktım arzulayan gözlerimle. Onun da bir farkı yoktu gözlerimden.

“Durmalıyız.” dedim kesik kesik çıkan nefesimle.

“Canını mı yaktım? “ Başımı sallarım hızla, kendini suçlamasıı istemiyordum.

“Hayır, hayır. Sadece… “ Ellerimi yanaklarına koydum. “Dayanmalıyız.”

Gözleri gözlerimde gezindi ve ardından da yüzümde. Elleri yanaklarımda gezinirken dudaklarında küçük bir tebessüm oluştu.

“Dayanabilecek misin peki? “ Arsız sırıtışına yenilmeyecektim.

Onu bir kez daha ittirdim kendimden. “Dayarınırım.”

Çekildi ama yüzündeki gülümsemesi baki kaldı. Derin bir nefes alıp ona arkamı döndüğümde dolaptaki raflara baktım. Bir an önce üstüme bir şeyler giymeliydim.

Rafta bakındığım Kazaklar ve taytlar hoşuma gitmemişti, sanırım sıkılmıştım. Farklı bir şeyler istiyordum ama ne olduğunu bilmiyordum.

“Bunu giy. “ dedi Aren elinde tuttuğu çiçekli elbiseyi göstererek.

Mavi elbisenin üstünde pembe Sakura çiçekler vardı. Kare yakasından ip askılar çıkmış ve köprücük kemiklerimi açıkta bırakacak şekilde tasarlanmıştı. Elbisenin boyu neredeyse dizlerime kadardı.

Gülümsedim, yanına gidip elindeki elbiseyi almak istedim, ellerini geri çekti. Evet, bir savaşa girmiştik ama o savaşta yenilen ben olmayacaktım.

“Ben giydireceğim. “ Kabullendim, başımı sallayıp önüne gittim.

Bir adım attı, ayaklarımız birbirine sürtündü. Elbisenin eteklerini sıyırıp kafamdan geçirdiğinde ip askılarını kollarıma geçirdim. Elbise yavaş yavaş çıplak bedenimi örttüğünde tahmin ettiğim gibi dizlerimin üstünde bitmişti.

ARAF MELEĞİ: Kayıp RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin