İKRA

100K OLDUK BEEE ;)

Maşallah diyeceğim ilk önce. Diyorum da. Maşallah. Resmen 100 bin olduk. 31. bölümde yüz bin olduk.

31 Mayıs 19.31 de 100K olduk.

Çok mutluyum. Kesinlikle bu kadar beklemiyordum. İlk ve en başta söylediğim gibi beceremezsem son hikayem olacaktı İkra.

Aklımda hiçbir zaman bir hikaye yazayım insanlar okusun diye bir düşünce yoktu. Geçen yaz bir gece bir hikaye yazmak için defter çıkardım. Öylesine bir şey yazdım. Kızın ne adı vardı ne sanı. Ama o karalamanın bu hallere gelmesini gerçekten beklemiyordum.

Ben hayalimdeki kızı yazarken kendimi bir kurgunun içinde buldum. Kimse okumasa kimse beğenmese bile finalini yapacağım dedim.

Şimdi okuyanlar , beğenenler ve hatta yorum yapanlar var. Bir instagram sayfası ve watsapp grubu var.

Bunlar bana İkra'nın hediyesi. Bana, başkaları az bulsa da benim gözümde kocaman olan bir okuyucu kitlesi kazandırdı.

100K benim için çok büyük bir rakam. Artmasını canı gönülden istiyorum ama bu rakama o kadar şükrediyorum ki.
Benim umut kaynağım oldu bu rakam.

Belki çok abartıyorum. Belki ilerde çok daha büyüyecek bu aile. Çok sonra bu bölümü okuduğumda 100 bine ne kadar havalara ucmuşsun diyeceğim kendime. Gelecekte bu bölümü tekrar okuyan bana sesleniyorum.

"Kapa çeneni Tuba! Bu 100 bin her güzelliğin habercisi benim için. "

Size çok teşekkür ediyorum. Tek tek sayamayacağım kadar teşekkür edilecek insan var. Birini saysam diğerini unuturum korkusuna saymaya başlamıyorum bile.

İki haftalık tatil bitmediği için bir alıntı yapacağım burada. Alıntı nikah gününün Kaan'ın ağzından yazıldığı bölümden. Gelecek bölüm tamamen Kaan'a ait de. ;)

***** ALINTI *****

Gerdanlığı yavaşça boynuna geçirdim ve  taktım.

Daha sonra aynada baştan aşağı gelinime baktım.  Bu gelinlik ruhuna hafif, küçük fiziğine ağır geliyordu. Gözlerine baktım.  Bir küçük kızın, bir ablanın , bir sevgilinin  gözleriydi onlar. Pekala  bir annenin gözleri de vardı onda. Çocuklarına , çocuklarımıza sımsıcak bakacak gözler...  İnşallah dedim,  inşallah  çocuklarıma  bu gözlerle baktığını görebilirim.

Ne kadar da masumdu,  temizdi. En masum  aşk ondaydı. En masum küçük kız, en masum abla , en masum sevgiliydi o.  Ve onu en masum anne yapmayı o kadar istiyordum ki...

Sadece bekleyecektim. Sabredip kendimi,  gerekirse onu frenleyecek ve çocukluğunu yaşamasını sağlayacaktım.  Ama bunları ona söyleyemezdim. Sadece   ne kadar masum olduğunu söyleyebildim.

"Bir gelinliğin beyaz olmasına gerek yok içinde sen oldukça. İster gelinlik siyah olsun İkra. Sen beyaz gelinlikle masum değilsin. Sen bembeyaz aşkınla masumsun. "