41.Bölüm "Düğün"

35.6K 1.7K 259
                                    

Hayırlı akşamlar, millet! Yeni bölüm buyrun sizin. Olaylar artık yön değiştiriyor,benden söylemesi.

Bir sonraki bölüme bu cumartesi gelebilir ama ben sizden 250 vote ve 150 yorum istiyorum. Bu sizin yeni bölüme ulaşmanızı eminim kolaylaştıracaktır.

Hepinize güzel okumalar :)

(Bursa'da  radyoda çalan şarkı Murat Yürü Zaafımsın.)

İKRA'DAN

Dört kız yatak odasında kurulan sandalyelerde yan yana oturarak kendimizi işinde usta olan kuaförlere bırakmıştık. Şeyma ve Buket'in saçları çabuk bittiğinden giyinip bana elbiselerini gösterdiler. Şeyma lila rengi, dizinin biraz üstünde biten balon etekli ; Buket de siyah, kısa, dökümlü bir elbise giymişti. Saçlarını ikisi de açık bırakmış ve Buket tost yaptırırken Şeyma büyük dalgalar yaptırmıştı. Deniz'in de kırmızı elbisesini giyip saçına da sadece fön yapmasıyla  hazırlanması bittiğinde Şeyma  ayakkabımı ayağımdan alarak altlarına tükenmez kalemle isimlerini yazmaya başladı. Buket ne kadar kendi adının yazılmasını istemediğini söylese de Deniz "Yaz yaz" diyerek Şeyma'yla bir olup Buket'i de yazdı.

Hafif istediğim makyajım bitip sıra duvağa geldiğinde Esra da odaya girmişti.

"Hala hazır değil misiniz? Saat yedi oldu, yedi!"

"Gerçekten mi?" diyerek tuvalet masamın üzerindeki telefonu elime aldım. Saat yediye gelmiş de geçiyordu bile.

"Zaten bitti" diyerek bir adım geri giden kuaföre aynadan tebessüm ettim.
"Teşekkürler" dediğimde kadın gülümseyerek "Ne demek, mutluluklar" dedi.

Ayakkabımı almak için Şeyma'ya elimi uzattığımda "Dur bi be, daha herkesi yazmadım!" diyerek çemkirdi. Ben uzattığım elimi hemen geri çekip sustuğumda Esra da ayakkabının yanına varmıştı.

"Beni de yaz Şeyma"

Şeyma Esra'yı da yazdıktan sonra bizim eski arkadaşları yazmaya başladı.

"Ortaokuldan Pınar, liseden Sevda, mahalleden Ayşe, senin tüm kuzenleri de yazdım. "

Fatma anne ve annemin odaya girmesiyle altı kapkara olan ayakkabımı Şeyma'nın elinden aldım.

"Hadi İkra, Kaan geldi."

Ayakkabımı Deniz'e tutunarak giydiğimde son kez aynada kendime baktım. Kızlar önden çıkarak odada beni bıraktıklarında ben de kapıya kadar eteklerimi tutarak ilerlemiştim ki Akif, kapının önünde  elindeki kırmızı kuşağı salladı.

Annemler aşağı inerken Akif "Bunu takacağım da , kocan beklesin biraz" diyerek göz kırptı. Gülerek başımı salladığımda kuşağı iyice açtı ve belime dolayıp bağladı.

"Valla abla, evleniyorsun diye havaya girme. Ben artık hep dibinde olacağım." dediğinde "Tercihleri yaptın mı?" diye heyecanla sordum.

Başını salladı ve gülerek "İlk tercih İstanbul Hukuk ve tutuyor." dediğinde sevinerek boynuna atladım.

"Çok sevindim Akif'im"

Babamın "Hadi artık" diye aşağıdan bağırmasıyla  Akif'in koluna girerek merdivenlerden inmeye başladım.

Akif'in koluna sımsıkı tutunarak düşmemeye gayret ediyordum ama bu topuklu ayakkabılarla zor oluyordu. Provada merdiven çıkmamıştım. Eteğimi dikkatle tutarak ve merdivenlere dikkatle bakarak yarısına geldiğimde durup merdivenin sonunda bekleyen ahaliye baktım. Annem eli ağzında ağladı ağlayacak, Fatma anne gözyaşlarını silmeye başlıyor, babam buruk gülümsemesiyle beni kollarına almayı bekliyor ve Ahmet amca gülerek bana bakıyordu.

İKRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin