Merhaba millet! Geçen bölüm heyecanlı bir yerde bıraktığım için kusura bakmayın. Yazar ( amatörüm benn) milleti işte.
Bir hafta sonra da sınavlarım başlıyor ve iki hafta bölüm gelemeyebilir. Bunun için de ayrıyeten kusura bakmayın.
Ha bölüm atmaya çalışır mıyım? Tabi ki çalışırım. Ama söz veremem.Bu bölüm tamamen Kaan'ın ağzından.
İnşallah beğenir ve yorum yaparsınız.
Ama unutmayın beğenmeyenler beğenmedikleri, yanlış buldukları yerleri bana söylesin. Kötü yorumları sevmesem de doğru bir yorum ise dikkate alırım. :)Beğenenler zaten yorum yapıyor. Teşekkür ederim hepsine.
》ne zaman görüşürüz bilmiyorum.
》multimedyada iki araba var. Siyah Kaan'ın beyaz İkra'nın. Belli oluyordur zaten.Hadi eyvallah millet!!! ;)))
KAAN'IN AĞZINDAN
-anne!
İkra'nın anne demesi ile olayı çözmüştüm.
Arabaya çarpan, İkra'nın annesiydi.
Güzelim cümlemi bozan kişi de tam olarak o oluyordu.
İkra perişan bir şekilde bir arabama bir de annesine bakıyordu. Ben ise gülsem mi heyecanlansam mı bilemedim.
Araba benim için önemli olmamakla birlikte İkra'nın mahcup halleri beni güldürürken annesiyle karşılaşmam beni heyecanlandırmıştı.
Gülmeyi bir kenara bırakıp İkra'nın annesinin yanına gittim.
"Merhaba efendim, ben İkra'nın arkadaşı Kaan."
deyip elini öptüm. Sanırım en doğrusu bu olurdu. Bir an elini alnıma koysam mı diye tereddüt etsem de halamın saçma sapan kokteylerindeki yapmacık bir kadın olmadığı için alnıma koyunca gücenmeyeceğini düşündüm ve elini öptükten sonra alnıma koydum.
Elini öpmemden hoşnut fakat kaza için de bir o kadar mahçup bir şekilde konuştu :
"Merhaba oğlum ben de Selma. Valla kusuruma bakma."
" ne demek efendim, hiç önemli değil"
İkra arabadaki hasarı bir oto tamircisi edasıyla hesapladıktan sonra omuzları çökmüş halde yanımıza geldi.
- Hayır anne Allah aşkına nasıl becerdin bunu ? Git çöp konteynırına çarp!
İkra'nın olayı bu kadar büyütmesi gereksizdi. Onlardan para talep etmeyecektim sonuçta.
"İkra tamam. Önemli bir şey yok. Ben şimdi arabaları yolluyorum tamire."
Piknik gecesi ve doğum günümde İkra'nın arabasını getirttigim, şirketimizin adamlarını aradım ve yeri belirttim. Telefonu kapatıp İkra'ya baktığımda hala annesine yakınmakla meşguldü. O ne kadar bu duruma üzülse de ben sevinmiştim. Annesiyle beni büyük ihtimal tanıştırmak istemiyordu ama şimdi hem ünlü Selma Hanım'la tanışmıştım hem de gözüne girmek için elimde bir koz bulunduruyordum. Bunu da sonuna kadar kullanacaktım.
"ben de şirketten görevliler gelince anahtarları verir eve geçerim . Siz de verin anahtarınızı."
İkra beni dinleyip hala mahcup bir şekilde yüzü yerde başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKRA
Roman pour AdolescentsOn üçüncü bölüme kadar düzenlenmiştir. Diğer bölümler yavaş yavaş düzenlenip tekrar yayınlanacaktır.