İKRA

60.Bölüm "Acıyı Sevmek"

   Bölümde geçen şarkı :
Mehmet Erdem - Acıyı Sevmek Olur mu?

   Uyandığımda başım öyle ağrıyordu ki yataktan kalkamadım. Dünün yorgunluğu hâlâ bedenimde kol geziyordu. Tüm konuşmalar, ortaya atılan laflar, âtiye dair kavgalar... Hepsi öyle yormuştu ki... Özellikle Alp'le olan konuşmalarımız aklıma geldikçe ağrım daha da katlanıyordu. Her cümle kafamın içinde dönüp duruyor, Kenan'la evleneceğim deyişim hâlâ kulaklarımda çınlıyordu. Alp dün üzerime gelmeseydi, iki haftadır olduğu gibi Kenan'la evlenmeyi asla düşünmeyecektim. Ama dün evleneceğim deyivermiştim. Bir anda aklıma gelen bir şeydi. Alp'in seçeneklerinden kurtulmam için tek seçenekti.

Kenan'la evlenmeyi dün kabul etmiştim. Fakat bundan ne Kenan'ın haberi vardı, ne ailemin. Ben bile Kenan'la evlenmek için daha çok neden arayışlarına giriyordum. Hâlâ kendimi ikna etmeye çalışıyordum. Elbette bekar anne olmak benim zoruma gitmezdi. Elbette oğlumu tek başıma aslanlar gibi büyütebilirdim. Peki niye Kenan'la evlenecektim? Bebeğim babasız büyümesin diye, aileden yoksun olmasın diye, sağlıklı yetişebilsin diye. Yeterli sebepler miydi bunlar? O çok iyiydi, çok çok iyiydi. Fedakârdı, gönlü zengindi, ahlaklıydı, kararlıydı, sadıktı, sözünün eriydi. Kenan gerçekten iyi biriydi. Zor zamanlarımda yanımda olmaktan asla gocunmayandı. Beni her defasında yücelten, aslında kendisi yüce olandı. Bana aşık olması benim için hiçbir şey ifade etmiyordu. Aşkı yaşayarak öğrenmiştim ben. Aşk hiçbir şeydi. Aşk, sadakati, güveni yanında getirmiyordu. Aşkın kiri oluyordu. Kirlenebiliyordu. Kirlenen aşk, temiz kalmayan aşk, kalpleri kirleten aşk hiçbir şeydi. Ama ahlakın olduğu yerde, sadakatin baş gösterdiği yerde aşk kirlenir miydi? Aşk, cam fanusun içinde öyle saklanır, öyle sakınılırdı ki kimse ellerini süremezdi ona.
Kenan'ın aşkı değildi umrumda olan. Ahlakıydı, sadakatiydi, pak oluşuydu, aşkını kirletmeyişiydi.

İşte Kenan'la illa evleneceksem nedenlerim bunlar olurdu. Aileme laf getirmemek için, oğlum için Kenan gibi biriyle evlenmemden daha doğru ne olabilirdi ki?

Yatağın başına geceden koyduğum krakeri alıp midem bulanmasın diye güzelce yedim. Doktorun yazdığı ağrı kesiciyi de içtikten sonra kahvaltıya inmek için üzerimi değiştirdim. Telefonumu ve oda kartımı yanıma aldıktan sonra otelin restoranına indim ve kahvaltımı yaptım. Kahvaltı sırasında arayan babaannemi iyi olduğuma ikna ettim. Bebeğimin cinsiyetini öğrendiğim gün telefonlarımı açmamıştı ve bu yüzden kendini suçlu hissediyordu. Ama hiçbir suçu yoktu. O gün tarlaların birinde çıkan sorun çok büyümüş ve bu sorun da evde herkesi meşgul etmiş. Bu yüzden babaanneme kızmıyordum. Yine de güzel yüreği beni yalnız bıraktığını söyleyip duruyordu.

Kahvaltımı yaptıktan sonra yürümek için sahil şeridine geçtim. Sabahın serinliği, denizin güzelliği, gökyüzünün ferahlığı ile biraz yürüdüm. Yorulmaya başladığımda kendimi daha fazla zorlamak istemedim ve banka oturdum. Yine aklıma dün gece gelip duruyordu. Kenan'la evlenme fikri vicdanımı rahatsız ediyor sayılırdı. Kenan'a aşık olmamak ona haksızlıkken bir de bu şekilde onunla evlenmeyi kabul etmem vicdanımın yüklenebileceği yük değildi. Ağır geliyordu. Üç sene önce ona aşık olmadığımı söylemişken ve evlenmek istememişken şimdi sırf kendim ve bebeğim için evlenecektim. Kenan'ı kullanacağımı söyleyen ses vicdanımın sesi olmalıydı. Doğru söylüyor muydu diye düşünürken Alp'in söyledikleri aklıma geldi. Eğer Kenan'la evlenmezsem oğlumu kendi nüfusuna almak konusunda kararlıydı. Kendi hayatını ve Şeyma'yla kuracağı geleceğini bir kenara bırakması, benim Kenan'la evlenme fikrimden daha rahatsız ediyordu beni. Alp ve Şeyma birbirlerini seven, hak eden iki insandı. Ve sırf bizim yüzümüzden geleceklerine dair sorunlarla karşılaşmamalıydılar. Halit amca Alp'in çocuğumun babası olduğunu öğrenecek olduğunda Şeyma'yı Alp'le evlendirmezdi. Asla razı olmazdı. Bu iki insanı ayıracağıma Kenan'la evlenmeliydim. Böyle düşününce bir nebze içim rahatlamıştı. Hatta en mantıklısının bu olduğunu düşünmeye bile başlamışken Kenan'ı aramaya karar verdim. Bir an önce onunla da konuşmalıydım.
Pardesümün cebinden telefonu çıkarıp iki üç kişinin kayıtlı olduğu rehbere girdim. Kenan ismine girip yeşil telefon simgesine basarak aramaya başladım. Telefon çalarken nereden başlayacağımı bilmiyordum.