Hayırlı akşamlar. Bu uzun bölümü pek kontrol edemedim hatam varsa kusura bakmayın. Bir de İkra'ya bu kadar çok kızmayın ya. Ben İkra karakterini haksız olsa bile seviyorum.
Herkese güzel okumalar.
Cumartesi görüşmek üzere.
Yorum ve beğeniler için teşekkür ediyorum.İKRA'DAN
Akif, iki gün sonra birkaç yanık haricinde sağ salim hastaneden taburcu edilmişti. Babaannem ise küçük bir anjiyo olmuş ve Akif'ten iki gün sonra, uzak kalmaya yüreğinin dayanmadığını söylediği çiftlik evine kavuşmuştu.
Halam Akif'in haberini görüp Adana'dan apar topar gelmiş ve babaannemin de rahatsızlandığını öğrenince birkaç hafta annesinin yanında kalacağını söylemişti.
Dayım ve teyzem de birlikte Akif'i görmeye gelmiş Akif'in iyi olduğunu görüp çocuklarına ve işlerine geri dönmüşlerdi. Bu sırada tüm akrabalarım aramızın bozuk olduğu kocamla tanışmış ve Kaan tarafından yazın yapılacak düğünümüze davet edilmişti.Akif hastanedeyken büyüdüğüm eve babamlarla gitmiş ve evimizin yaşanacak halinin kalmadığını görüp üzülmüştük. Balıkesir merkezde başka bir evimiz olmadığı için yeni bir ev daha bulunana kadar Kaan'ın kiraladığı hastaneye yakın iki katlı eşyalı bir evde kalıyorduk.
Akif de hastaneden çıkıp bu eve gelmiş ve hep beraber kaldığımız evde hastalığının keyfini sürmüştü. Çünkü annem ve ben her isteğini yapıyor, istediği her türlü abur cuburu önüne seriyorduk.Buket, Şeyma'lara misafir olurken Alp, Eray otelde kalıyor her gün beş on dakika Akif'i ziyarete geliyorlardı.
Ahmet amca ve Fatma teyze İstanbul'a döndükten sonra Esra da yanındaki Murat denilen özel korumasıyla yurtdışındaki evini kapatmak için gitmişti.
Elimdeki tepsiyle Akif'in kaldığı odaya girdim. Akif, yattığı yerden sabah kurulan Playstationla oynuyor, oyunun verdiği heyecanla oyun koluna hızlı hızlı basıyordu. Ekrana baktığımda sabahtan beri bıkmadığı araba yarışını oynadığını gördüm.
Tepsiyi komodine bırakıp Akif'in yanına yatağa oturdum. "Akif" deyip oyundaki dikkatini bana vermesini istedim.
Akif beni hiç takmadan oyuna devam ediyor, önündeki kırmızı arabaya saydırıyordu."İbne, çekilsene lan! Seni kim aldı lan yarışa? Hah, hadi koçum. Aha geçtim seni şero."
"Yemek getirdim Akif, bırak artık şu oyunu." desem de bu sefer önündeki mavi arabayı sollamaya çalışıyordu. Birkaç dakika daha yarışı izleyerek Akif'e süre tanısam da baktım olmayacak oyun kolunu elinden aldığım gibi oyunu durdurdum.
"Ne yaptın abla?" diyerek kızgın bakışlarını üzerime çevirdiğinde komodindeki tepsiyi dizlerime koydum.
"Yemek yemen gerekiyor paşa bey. Sonra da ilaçlar. "Akif ilaç lafını duyup burnunu buruşturduğunda gülerek peçeteyi tişörtünün yakasına sıkıştırıp önlük yaptım . Tepsiyi de kucağına koyduktan sonra ilaçlarını işaret ettim.
"Hepsini içeceksin."Mercimek çorbasını kaşıklamaya başladığında komodin çekmecesinden yanıklarına sürülen kremi de çıkardım.
"Annemi çağırayım mı, ben mi süreyim?" dediğimde başını çorbadan kaldırdı.
"Sen sür, annemin eli ağır"Gülerek yemeğini bitirmesini bekledim. İlaçlarını da dilinin üzerine tek tek koyup yuttuğundan emin olduktan sonra tepsiyi kucağından alıp komodine koydum.
Kremi, beline sürdükten sonra da koluna sürmeye başladım. İki yanık da çok ciddi değildi ama Akif abartmaktan geri durmuyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKRA
Novela JuvenilOn üçüncü bölüme kadar düzenlenmiştir. Diğer bölümler yavaş yavaş düzenlenip tekrar yayınlanacaktır.