15. Bölüm "Araba"

42.5K 2.5K 217
                                    

Herkese selam!!!
Sınavlarımın başladığını ve bölüm atamayacağımı söylemiştim  ama benim en az sekiz dokuz bölüm elimde bulunduğu için bu bölümü yayınlayabildim.

Derseniz de sekiz dokuz bölüm elinde yayınlasana. Şu cevabı veririm size
' evet yayımlayabilirim ama her gün bir önceki gün yazdığım bölümü beğenmiyorum. Ve sürekli değişikliklere gidiyorum. Her emin olduğum bölümde  de bir hafta üzerinde durmuş oluyorum.
Ancak o zaman emin oluyorum.'

Geçen bölümü tekrar okuduğumda ne kadar kötü yazdığımı da söylemeden edemeyeceğim. Eskiyen  her bölüm kötü yazdığımın kanıtları . Bu bölüm de yarın gözüme kötü gelecek mi? Evet. Ama bu bölüme ayrı bir emek verdim. O yüzden dikkatli okumanızı ve yorum yapmanızı rica etsem?

Multimedya bu hafta yok :)
Diğer bölüm ne zaman gelir söz veremem ama elimden geldiğince haftaya yetiştiririm. Belki de hafta içi atarım.  Yani bilmiyorum :)

Beğenmeniz ve yorum yapmanız umuduyla hadi eyvallah millet!!!  ;)

İKRA'NIN AĞZINDAN

Kaan gittikten sonra kara kara düşünmeye devam ettim. Annem arabanın fiyatını, masrafını bilmiyor olacaktıki Kaan'la çay içip sohbet etti. Ben ise Kaan'a mahcup olmaktan yerin dibine girdim. Bir de şu "seven insan üzer" lafı dolanıyordu kafamda. Ama şimdilik onu es geçmeliydim.

Annem televizyonda dizisini  izlerken gidip yanına oturdum. Bağdaş kurup anneme döndüm.

- anne! O arabayı nasıl ödeyeceğiz?

Annemden cevap beklerken o hala dizisinin en heyecanlı yerinde olduğunu söyleyip baş karakterin ölüm sahnesini  izlemeye  devam etti. Baş rolün ölmeyeceği belli değil miydi?

Benim diziden daha önemli olaylarım vardı şu an. Gururum, gururumuz söz konusuydu. Ödenmesi gereken bir borç vardı. Bu olayın bir an önce konuşulup halledilmesi gerektiğini düşünerek kumandayı  ortadaki cam  sehpadan alıp televizyonu kapattım.

-anne! Kaan'ın arabasına çarptın. Ve ödememiz gerekiyor.

Annem gülmeye başlarken ben sadece daha çok sinirlendim.

- İkra, çocuğu görmedin mi?

- ne?

- çocuk bana yaranmak için elinden geleni yaptı. Açıkçası bu kadar da beklemezdim. Resmen efendim demekten konuşamadı. Sana bakmak için de  çabaladı durdu.

Annemin dedikleri ne kadar hoşuma gitse de çaktırmadım. Yüzümü başka tarafa çevirip sırıtışımı göstermemeye çalıştım.

- ne alakası var anne?

- ben sana söyliyim ne alakası olduğunu.Çocuk aşkından yollara düşecek kızım.Sen de pek farklı değilsin ya hadi hayırlısı.

Son cümlesini ne kadar sessiz söylese de duymuş ve utanmıştım.

- Ama bu onun seni eve bırakmasına sessiz kalacağım anlamına gelmiyor. Ben şu çalışma biter bitmez muhabbeti kesersin diye düşünmüştüm. Anladım ki pek mümkün değilmiş.

- sadece arkadaşız desem çok mu klişe olur?

- evet klişe olur. Sana şunu söylemeliyim İkra ,  kendine dikkat et! Buraya niye geldiğini unutma olur mu ?

İKRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin