Sarayın güzel yanı hizmetçiler e ozel dinlenme alani olması bir köy kadar genişlikte olan yerlerde büyük yastiklari bulunan ister uyu ister otur sohbet et sabah ilk kahvaltı hazırlama işleri bittikten sonra emily ile dinlenme alani ni keşfetmek istedik uzanıp gökyüzüne bakarken aklıma bir şey geldi emily nin şifacı köyünden geldiğini birbirimize ilk dertlerimizi anlattigimizda ogrenmistim bir umut belki biliyordur
"emily göz rengi değiştirme olanagimiz var mı sence" emily kafası karışık soru işareti ile bulunan yüzünü bana çevirdi " neden böyle bir şey istiyorsun" kafamı cevirip ona bakmaya devam ettim " hareme girmek istemiyorum sapık bir kralin saçma eğlencesi olmak istemiyorum" şaşırmış ifadesini ustumde tuttu " harem deki yeşil göz kızları mi diyorsun bu senin için bir fırsat değil mi?" yan dönup sol elimi basimin altına alarak emily e cevirdim gözlerimi " emily ben beni seven tek eşli bir adam istiyorum, ona çocuklar vermek yaslanana kadar onunla ölmek istiyorum" aklımda annemin yaşantısı geçti sevmediği bir adama hayatını verdi sozlerim e devam ettim " benimle birlesirken bana olan tutkusu dokunurken çıkan kivilcimlar, igrenme olmadan menfaat beklemeden kalbimde tek olmasını onun gozlerime bakarken onun için tek olmak istiyorum" birden aklıma dün gece ki adam geldi " böyle uzun boylu güçlü beni herseyden koruyacak bir adam" bacaklarimi belli etmeden emily e sıktım adamı düşünürken bile islaniyorum "anlıyorum sen severek evlenmek istiyorsun göz rengi değişimi benim yaşadığım yerde bazı bitkileri karıştırıp yapıyorlardı ama hangi renk çıkar onu bilmiyorum ayrıca asci yard a anlatman gerekiyor shay bu durumu" biraz düşünce haklı olduğunu biliyorum amcamin desteğine ve biraz yalan söylemesi lazım beni gören insan kalabalığı çok " tamam hadi gidelim ne kadar hızlı o kadar iyi" dinlenme yerinde hızlıca toplanıp amcamin yanına mutfaga gittik
Amcamin büyük bir kazanda baharatlari koyarak yaptığı nefis yemeğin kokusunu icimize ceke ceke yanına gittik " kızlar, çabuk bitti mola" birseyler olduğunu çözmüş gibi hafif numaraci bir gülücük verdi bizi " amca senin ile bir şey konuşmak istiyorum" ciddi ifade mi görünce kasların i kaldirdirdi " hadi odama gidelim" basımız salliyarak amcam i takip ettik kapısına yaklastigimizda chery nin bizi çoktan gördüğün u şımarık hareketler yaparak onu sevme mi istediğini anladim " chery seni koca tatlı kız" kocaman sarılıp onu sevdim bu sırada amcam ile emily odaya girmişti
Amcamin odasinin iki ayrı bölüm u vardı oturma yeri ve yatak alani bizim iki oda amcamin sadece oturma odası boyutundaydi bizi oturma alani ni alarak oturmamizi sağladı " baslayin bakalım!" derin nefes alıp " amca bana yardım etmeni istiyorum emily ile biraz önce konuştuk biliyorsun ki yeşil gözlü kızlar hareme giriyor ne olduğu önemli değil bu beni korkutuyor göz rengimi degistirmek istiyorum" beni dinlerken sanki o da bu konuyu dusunuyormus gibi kafasını salladi " aciksasi kizim bende senin oraya girmeni istemiyorum ama nasıl? büyücüleri düşündüm kral a söyleme ihtimalleri var ayrıca seni gören insanlar üstüne prens de var" basımı sallayarak doğru olduğu kafasındaki soru işaretlerini onayladim " buyucuye ihtiyacımız yok emily şifacı bunu halledebiliriz ayrıca prens ve diğerlerine de yalan soyluycez başka caremiz yok" gözlerinde bir ışık geçti amcam da memnun du " tamam ne soylememiz lazım kizim devam et her türlü yardımcı olurum sana" bunu söylediği an keşke dedim babam sen olsaydın gözlerim kizardi amcam a yaklaşarak " teşekkür ederim keşke babam sen olsaydın" sikica sarıldı bana " shay ben zaten senin baban sayilirim kizim bana baba dersen kendimi daha mutlu hissederim" mutluluk gozyaslari akarken basımı salladim " tamam babacim" yüzüne cevirip gulumsedim arkadan emily nin homurtusu duyuldu " beni hep ayirin zaten belki bende sarilmak istiyorum" bunu duyunca hepimiz gulduk
Konu dağılmadan ayrıntılarını konusmaya basladik çıkan göz rengi benim gerçek öz rengim olucak amcam mutfakta herkese duyulucak şekilde bunu soyluycek prensin oldugu bir zamanı secicektik
Aynı gün dediğimiz gibi herkesin bulunduğu bir an amcam ortaya ateşi harladi " shay gerçek göz rengine donmen lazım kizim artık seni hareme alirlarsa ve göz renginin başka olduğunu ogrenirlerse canimizdan oluruz" prens ve diğerleri şaşkın sekilde gozlerime bakti " nasıl yani asci yard. Shay in gözleri farklı mi?" amcam basini salladi gozlerini aşağıya indirip prens ile göz kontagini kesip hamur yogurmaya başladı " evet koydeyken cadı damgası yedi küçük yaslarin da saç ve göz rengi çok dikkat çektiği için bende bir şifacı buldum yardım ettiler bize en azından göz rengi değişti" herkesin soru işaretli bakışı bana döndü " merak etmeyin yarın goruceksiniz dedim" konuyu kısa keserek hangi renk göz rengi cikicagini bende bilmiyordum.
Mutfaktaki konu biraz daha uzadı ama sonrasında herkes neden değiştirmek istediğimi az çok anladı
Herkes işini bitirip chery ile bahçede oyunlar oynarken amcam ile emily gece pazarına otları almaya gitti sansimiz var ki amcam burada geniş bir arkadaşlık kurmuştu böylece biri ikna olmayıp araştırma yapsa bile kimse cozemezdi
Bahçede belli bir süre oyunlar oynayıp chery i mutlu ettikten sonra odamda emily i beklemeye basladim içimdeki heyecanla gözlerimi kapattım.
Yatakta uykuya daldiktan sonra içerideki seslerden geldiklerini anlayip yavaşça esneyip kalktım "uyan shay hadi amcanin odasına gitmemiz lazım" chery emily ve ben gecenin bir yarisi askerlere selam vererek amcamin odasına geçtik
Emily hızlı bir sekilde bir saate karışımını bitirmişti kirmizi bir karışım gozlerimiz onunde duruyordu " emily shay a zarar vermez dimi" kritik bir andı gozlerimin zarara uğraması en çok amcam i tedirgin ediyordu " babacimmm lutfennn sen odaya geç ben birazdan yeni bir göz rengiyle yanına gelicem" şakacı ve sevimli halimle ona ilk baba değişimle kocaman gulumseyip mutlu şekilde ayrıldı yanimizdan " emily hangi renk olucagi belli mi" basini yanlara sallayan emily ile merak ile siseye tekrar cevirdik basımız i " bilmiyorum ama ne kadar renk kalicak onu biliyorum on gün" basımı salladim koltuğa oturup basımı arkaya yaslayip iki elimle gozlerimi açtım yanima yaklaşan emily üc damla her gözüme damlatti " shay gozlerini baglamamiz lazım sakin açma" gözlerim sarildiktan sonra bu şekilde gorunmemek için o da da uyuya kaldık
Durtulmemiz ile sabah olduğunu anladık " günaydın kızlar emily çabuk aç bakalım" ben elimi amcamin avuclarini bulmak için sallarken tutulan elim ile avuclarini sıkıp heyecan ile bekledim
Emily yavaşça göz bagimi açıp " shay yavaşça gozlerini aç" titreyen ve birbirine yapışan kirpiklerimi açtım karşımda bana şaşkın bakan iki yüz gördüm " hangi renk" titreyen sesim onların bakislarindan bir şeylerin ters gittiğini hissetirdi " shay üzgünüm ben bu renk cikicagin bilmiyordum, shay çok üzgünüm olmaması gerekiyordu" emily den
amcam a dönen bakislarim " amca ayna verir misin lütfen" basini sallayip ayna alıp gelen amcam a baktim " kizim sakin ol lütfen" omzumu sivazlayan amcam bir nebze rahatlatti beni
Basımı aşağıya indirip aynayla bakistim "shay normalde bu ilaç göz renginizin bir alt tonunu bulması gerekiyordu üzgünüm shay birseyler yanlış gitmiş olmalı hemen kontrol edicem" emily heyecanla yaptığı karısim miktarıni hesaplarken ben aynadaki yüzüme cevirdim
Emily mutsuz bir şekilde bana doğru gelirken " hiç bir yanlış yok nasıl böyle oldu anlamadım özür dilerim" gözleri dolan arkadasim in ellerini tutup " önemli değil emily demek ki bende bir sorun var" kikirdarken onlara umursamadigimi göstermek istedim aslında umursuyordum
İçimdeki soru " Neden kan kırmızısı olmak zorundaydı gözlerim "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kralının eşi
FantasyMyrdal ülkesinde yaşayan bakire küçük bir köle acımasız hayatından sürüklenerek görkemli bir hayatın içinde bulur kendini ve o ülkenin kralı yüzyıllardır eşi ni aramaktadır "Immmmmm evettttt lütfen daha hızlııı"