Hafif loş olan yemek salonunda yaklaşık ikiyüz kişi bulunuyordu kalabalığın konuşma sesleri kesilip gözler kapıdan giren bizlere döndü
İçeri adım atım herkesi görüceğimiz şekilde bir merdiven yükseklikte olan masaya doğru yürüdük eşimin beni yönlemdirmesine izin verdim koltuğa ulaştığımız da ilk benim oturmamı bekledi sonra kendisi de yanımda oturup masa altından açık olan bacağıma elini koydu
Masa ya göz gezdirdiğim de amcam ve emily de gördüm onlara bakıp gülümsedim ne kadar güzel bir davranıştı eşim ailemi unutmamıştı en köşedeki masadan başlıyarak hepsinin yüzüne baktım yaşlıların bulunduğu masada en az otuz kişi vardı kıdemliler altı ve ya yedi kişiydi en başta oturuyordu sonrasında başka masaya geçtim dört kadın çok şık giyinmiş bizim masaya yakın duruyordu içlerin den biri eveline dı bu da o masanın eşimin haremi olduğunu anlamamı sağladı bacağımı tutan eli daha da sıklaşırkan çıkan tırnaklarımı bacağımdaki eline sapladım hafifçe hormurdandı duygu değişimi mi hissettiği için gözleri bendeydi
Gözlerimi bizim masadaki kişilere yönelttim sadece aileler vardı iki tane kırk yaşlarında gözüküyordu birinin kraliçe diane olduğunu anladım eşime çok benziyordu diğeri de birinci prens ile ikinci prensesin annesiydi
Dul metres gözlerini bana çevirmişti çaprazında bulunan oğlu olduğunu anladığım kişi prens drew bir annesine bir bana bakıyordu es geçmiştim " sabret shay henüz zamanı değil" kızının bana ve mily e yaptıkları aklıma geldikçe sinirleniyordum eşimin elinden tırnaklarımı çekerken yavaşça kan olan üstünü parmaklarımla yaydım kulağım a gelen sesle zevkten titredim " karım mm biraz daha beni zevk e getirirsen seni masaya yatırırım sikerim ve bunu büyük bir zevkle yaparım" boynuma değen dudaklara zaten ıslak olan vajinam daha da ıslatmıştı hiç gözlerine bakmadan elimi bacaklarının arasına penisinin yanına koyup sıktım " raga insanlar var lütfen biraz sabret" ellerimi tekrar koltuğumun kollarına koydum
Yemekler e kimse dokunmadan eşim birden ayağa kalktı elinde bir zil vardı çınlayan zil ile herkes krallar birlikte ayağa kalktı eşim elimi tutup ayağa kaldırarak iyicene beni dibine çekti saçımın üstünden öperek "Karşınızda mührüm eşim Kraiçeniz shay moran" herkes alkışlamaya başladı isteksiz olan az kişi olsada dikkatimi çekmişti ellerini yukarıya kaldırarak aşağıya yukarıya salladı herkes tekrar sessizliğe uğradı
"Biliyorsunuz ki eşimi çok uzun yıllardır arıyordum şans eseri o bana geldi, sizleri buraya ilk siz tanıyın eşimi diye çağırdım" tehditkar bir şekilde " saçının kılına zarar gelirse birdaha" burada prens drew ve annesine bakarak " sizlerin yedi kuşak gelicek soylarınızı yok ederim" kan bağı olan herkesi demek istiyor çok büyük bir cezaydı bugüne kadar kimse ye uygulanmamıştı sonra yüksek bir sesle gururla
"KRALİÇE niz SHAY I SELAMLAYIN" büyük yemek salonunda büyücüler sopaları yere vurdu asker erkekler ellerine göğüslerine vurdu kadınlar eğildi "KRALİÇEYİ SELAMLIYORUZ" O kadar güzeldi ki içimden o an güç buymuş demek dedim
Herkes yerine oturup yemeğe başladı eşim elimi tutup " bu daha başlangıç halkın önünde bir ay içinde taç giyeceksin dedi" içim de tedirginlik aldı "bu kadar çabuk mu!" başını yanlara sallayıp " daha da çabuk yapmak isterdim ama en hızlısı buydu" bardağını oturduğu yerden alıp çatalının kenarıyla vurdu " Kraiçeniz bir ay sonra taç giyecek hazırlıkları danışman a öncesinde bildirmiştim, bugün den sonra önümüzdeki ay ortasında herkesin orada olmasını bekliyorum" herkes hep bir ağızla " Emriniz olur kralım" dedi önümüze konan yemekleri yemeğe başladık
Çatal kaşık seslerinin ortasında ayak sesleri gelmeye başladı başımı yukarı kaldırıp ne olduğuna baktım
Eveline elinde altın ve yakuttan oluşan şarap karafı bulunuyordu sol tarafıma yaklaşıp Kralın dibinde durdu " kralım izin verin peri üzümlerinden yapılmış şarsbı kadehinize dökeyim" hafif yan durup eşimin baş sallamasıyla dik duran eşimin koluna göğüslerini sürterek ki meme ucuna kadar açık olan göğsünü görüyordum izin verdiği için eşime de kızmıştım ona kimse dokunamaz dı içimde köpüren birşeyler çoğaldı sanki eşim bilerek yapıyormuş gibi eveline nin boynuna dokunan eline izin verdi gözlerim yanıyordu tırnaklarımın uzadığını hissediyordum " sttt sakin ol karım onu göndericem şimdi " tırnaklarımı sert çe bacağına sapladım akan kanın kokusu burnuma dolmuştu Kan kokusunu alan kalabalık birden kendi aralarında konuşuyorlar dı sesim yükseldi " Onu buradan hemen gönder" eşimin onu ilk kabul edişi olduğu için benim de onu kıskanmam ı Kralın onu sevdiğini düşündürdü daha çok gözlerimin önünde yanaştı " sen sadece köle den gelmesin kral tabii ki bütün kadınlarını seviyor kendini ne sanıyorsun da eşimizden bizi uzaklaştırıyorsun" sanki bütün kadınlar aynı şeyi düşünüyormuş gibi dile getirdi içimdeki vahşi kana susamış yan ortaya çıktı aniden Kralın yanında bulunan kadının boğazına sarıldım onu herkesin gözleri önünde
gözlerim dönmüş halde karşıdaki duvara fırlattım " O Benim" hırlayarak eşim şok olmuş ifadesini kenara atarak beni tutmaya çalıştı vücuduma sarılıyordu tırnaklarımı kollarına sırtına sapladım etrafta bulunan kalabalık ağır nefesler alıp kadınlar ağlama ya çığlık atma ya erkekler ve askerler güçsüz olanları çember e almaya başladı büyücüler eveline haricinde herkesi korumak için güç kalkanı oluşturdu eşim in yüzüne bakıp uzayan dişlerimi boynuna sapladım irkilen eşim in kolları hafiflerken oturduğumuz masamızı tek elimle attığımda büyücülerin koruduğu kalkana çarpıp parçalara ayrılmıştı eşimin ellerinden kurtulup eveline ne yavaş yavaş avına hissettirmeden saklanan dişi aslanlar gibi yaklaştım birden büyük bir güç hissettim gözlerimi kapattım
Vücudum yanıyordu yavaş yavaş yanarken eveline ağlıyor, yalvarıyor acıdan haykırıyordu, duymuyordum birden kollarımı havaya açıp içimdeki gücün bir anda dişarı ya taşmasına izin verdim
Hissediyordum yavaş yavaş sakinleşiyordum birden gökyüzünden bir figür hızla bana doğru yaklaştı tanıdık özlm dolu duyguu etrafımı sardı yaklaştı benimdi oAteş sönmüştü o tanıdık figürü görünce içimdeki vahşilik bir anda durdu yerine mutluluk özlem sevgi geldi bebek ejderham bana döndü ellerimi havaya açıp gözlerimden ne zaman aktığını bilmediğim yaşlarım bir bir yere düştüler eşim ve hades de hissettikleri için hades bebeğimin hemen arkasından uçmaya başladı binlerce yıllık sevgili bir araya geliyordu kollarıma gelen ejderha yı sarıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım o kadar güzeldi ki simsiyah dı ama sanki ışık vurdukça beyazlaşıyır gibiydi çok sihirli çok başkaydı sonrasında omzuma çıkan ejderha omzuma çıktı.
Küçük ejderham omzumdayken sağa sola kükreme ye başladı eşim ellerini karnımdan bağlayıp arkadan bana sarıldı hades doğruca uçup minik ejderhanın önüne gelip eşini yalamaya başladı bende hadesin çenesini seviyordum küçük ejderham yüzünü yanağıma sürttükçe hades omzumdaki bebekle birlikte benide yalıyordu kıkırdamam artar ken eşim beni daha çok kendine bastırdı başımın üstünü öptü o da bizimle gülerken
Çarprazda bulunan kalabalığı tamamiyle unutmuştuk hepsinin ağzı bir karış açıkken ilk şaşkrdıkları güçlerim ikincisi ejderham ve son olarak onlar için en korkuncu kral drake n gülümsemesi,,,,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kralının eşi
FantasyMyrdal ülkesinde yaşayan bakire küçük bir köle acımasız hayatından sürüklenerek görkemli bir hayatın içinde bulur kendini ve o ülkenin kralı yüzyıllardır eşi ni aramaktadır "Immmmmm evettttt lütfen daha hızlııı"