51 Bölüm Bebeğim

1.9K 124 14
                                    

Sabah kapı önünde uyandım yanımda ki kabarık tüylü şey dikkatimi çekti ah dedim "nyx i burada mı uyudun" gülücük dudaklarımda belirdi miniğimi öpücükler e boğup hemen kalktım yüzümü buz gibi suyla yıkadım üstümü giyinip kapıya çıkıp karşı kapıyı çaldım "gabi uyandın mı?" kapı açılırken ilk açıma kıvırcık dağınık saçlar girdi sonra minyon figür gözlerini ovusturarak "saat kaç alice" yüzüne muhzip gülüşümü takındım "aman tanrım gabi kafandaki şey yürüyormu çok büyük kafana çıkmasına nasıl izin verdin" somurtkan yüz ifadesini aldı "alice senin gibi saçım yok ve evet açması ve bakması çok zor bazen kafam ağrıyor oldu mu?" tebessüm edip "saçını ben yapayım da nasıl toplanır öğren" deyip içeri girdim.
Gabinin saçlarını örüp yukarıdan topuz yaptım çok beğendi her aman yapacağımı söyledim mutfağa gideceğimizi söyleyince amcam aklıma geldi
"gabi saray mutfağının yemeklerinin lezzetli olduğunu duydum nasıl biri yapıyor" heyecanlı hali solmuştu "eskiden aşçı yard vardı o iki sene evvel evlendi sonra kraliçe emekli olmasını istedi" yüzümü aşağıya eğdim"neden gönderdi ki "ellerini yanlara doğru sallayıp" bilmiyoruz geçti gitti artık boşver şimdi kraliçenin özel olarak getirdiği bir kadın var "dediğinde şüphelenmeden edemedim bana söz vermişti ailemi koruyacaktı eğer onlara  zarar verirse cehennemin dibine göndericektim onu tanrım amcamı koru zamanım olduğun da onu arıycağım içimden konuşup aklıma kazıdım. Kahvaltı yapılmış şuan etkinlik salonuna doğru gidiyoruz "ah çok yorucu sürekli yürümek" bacaklarını seri şekilde hızlandırıp önden gidişini izledim "alışırsın alice zamanla" deyip arkasını dönüp beni bekledi "hayatım boyunca bu kadar yürümemiştim" omzuma elini koyup okşadı "sana birşey söylemeliyim beni dikkatle dinle ne kral ne de kraliçe nin yüzüne bakma bilhassa kraliçe acayip kıskanç bir kadın" kıskanç mı benim eşimi mi sahiplendi bu yüzden mi onu kurtardı onu seviyor muydu? bu da nee yumuruklarımı sıkıp tırnaklarımı avuç içime geçirdim ben herşeyi onlar mutlu yaşasın diye yaşadım ama kocam ve çocuklarım mutsuz derin nefes alıp sahte bir gülümseme sundum"tamam gabi bakmam"dedim ve  etkinlik alanına girdik, zamanın nasıl geçtiğini anlamadık bir taraf camları süslerken diğer taraf halılara altın işliyordu tam akşam yemeğine gidecekken herkes eğilmeye başladı ne olduğunu anlamamıştım "alice eğil kral burada" dünya durdu, zaman durdu, kalbim durdu ellerim ayaklarım titriyordu o kadar çok ki dengede durmaya çabalıyordum arkamdaki pencere açıldığı andan saçlarım öne doğru saçıldı "bu koku da ne" kral drake bunu sorarken yavaşça geri çekildim kalabalık da görme ihtimali yoktu gerçekten kokumu aldı mı ama değiştim ben "size soruyorum bu koku da ne size demedim mi gül konmuycak diye" demesiyle derin nefes aldım başımı hafif kaldırdım ellerim ona dokunmak için yanıyordu yüzünü gördüğüm an yanımda bulunan sandalyeye dayanarak ayakta kalmaya çalıştım bir elimle ağzımı kapatıp köşeden ona bakmaya devam ettim

Onu görmeyi ben böyle hayal etmemiştim beş aydır onu görmüyordum ama ömür geçmiş gibiydi dokunmak istiyordum ellerim titriyordu onu öpmek saçlarını sevmek istiyordum o çok olgun ve acımasız duruyordu onu daha önce böyle görmemiştim içim yanıyordu geniş sırtına ve gidişine sadece baktım dayanamayan bacaklarımla yere çöktüm beni gören gabi "aman tanrım ne oldu" titrerken "gabi ben ben korktum lütfen beni yüzümü yıkıyacağım bir yere götür" dedim titreyen elimi tutarken sıktı üzgün gözlerle baktı "ben mi kokuttum durduk yere zarar vermez kral dan bu kadar korkma" destek alıp ayağa kalktım beni yakın bir çeşmeye götürdü yansımama baktım yaşlarım suya düşerken ben böyle olmasını istemedim kocam benim yüzümden bu haldeyiz kocam diyerek içimden sayıkladım shay artık burada yabancısın duygularına dikkat et dayan herşeyi zamanla olucak diyerek kendimi telkinde bulunmaya başladım avuçlarıma su alıp yüzümü yıkadım.
Tekrar odama giderken iki kadın önümü kesti "yeni gelen sen misin" başımı salladım "kraliçe seni görmek istiyor hizmetçi bizi takip et" lilith benden ne istiyordu gözlerimi sinir alırken kaşlarımı çattım "gidelim" omzumu ve başımı eğdim, gözlerimdeki nefreti ve sinir i sildim masum kız rolü oynamaya geçtim kapıda bekleyen askerler içeri davet edince kırmızı bir oda karşıladı beni burası başka odaydı ben ve draken odası değildi "kraliçeye selam olsun" deyip eğildim "başını kaldır köle" derin nefes alıp gözlerimi doldurdum "kraliçem emriniz olur" başımı kaldırdığımda beni inceleyen yüzü ilk şok sonra sinire ve iğrenmeye dönmüştü ve bunu açık açık gösteriyordu "kölenin saçlarını siyaha döndürün" dedi bana bile konuşmuyordu karşımdaki kadına baktım elim ısınmaya silahlarım çıkmaya çalışıyordu sakin olmalısın shay direktif verdim sürekli kendime kollarımdan tutan kadınlarla küçük bir odaya alındım saçlarım rengi bitkilerle dönmeye başladı sorun değildi ben kolayca değiştirebilirdim.
Siyah saçlarımla dişarı yollanmıştım koridorda yürürken kraliçenin davranışları aklıma geldi "bir kadın ancak severse kıskanır ve bu kadının zehirli bir kıskançlığı var"odaya girip kapıyı örttüm elimle büyüyü yapıp" trɔ amadede"deyip boyanın gitmesini sağladım yatağıma yatarken herşey birbirine karışmış olduğunu düşündüm kocam o kadınla yattı mı? Çocuklarım o kadını seviyor mu? Duyduklarım ve gördüklerim değil diyor ama şüpheler vardı biz birlikte değilken başkalarıyla yatmıştı şimdide aynı mı haremi varmı eski beni özlüyor mu? Gözlerimi hafif kapatırken fısıltı gibi çıktı sesim "drake seni çok özledim kocam, bebeklerim sizi kokluyamamak çok zor" gözlerimi kapattım
Zaman çabuk geçmiş rutin haline gelmişti saçlarım bir kaç kez kraliçenin gazabına uğramıştı akıyor deyip numaradan ağlamıştım  geri kalan zamanda çalışarak geçti yanımda sadece gabi vardı birlikte sohbet edip yemeğe gidiyorduk bir kaç arkadaşıyla tanıştırmıştı yinede gabi haricinde kimseyle konuşmamaya çalışıyordum.
Bugün büyük gündü herkesi bir telaş almıştı herkes yorulmuştu bu yüzden çocuklar  etkinliğe herkesin katılmasını istemişti, kadınların hepsi en güzel elbiselerini giyiyor makyaj yapıyor ayakkabılarını temizliyordu "alice sen gelmiyor musun" başımı yanlara salladım "hayır kalabalığı sevmiyorum" dedim hafif tebessüm ederken ben ise ilerleyen saatlerde gizlice izleyecektim çocuklarımı görücektim.
Kapıdan çıkıp giden kadınlardan sonra yatağıma oturmuş nyx i sevmiştim saatler geçerken yavaş yavaş kalkıp sessiz koridorda yürümeye başladım ilerledikçe sesler gelmeye başlıyordu bir yandan sarhoş kızlar erkeklerle konuşurken diğerleri içki sohbeti yapıyordu ben ise kapıya yavaşça yaklaşmıştım etrafa bakındım işte o zaman onu gördüm.

ilk alexi gördüm gözlerim dolarken kendimi daha da köşelere saklamaya çalıştım elimi ağzıma tutup kendimi bir yere dayadım kocaman adam olmuştu sol eli iç cebini tutuyor sert sert karşısındaki adamla konuşuyordu ah tanrım elindeki meyve suyuna bak hafif gülümserken babasını görür gibiydim ardından diğer oğlumu aramaya başladı gözlerim biraz aradıktan sonra  bana dönük yüzünü gördüm kızıl alevi saçları  ile bana benziyordu  onu izlemeye dalmıştım ellerini sallayarak birşey konuşuyordu karşısındakilerle tebessümüm büyüdü "drake Axel bana daha çok benziyor" dedim fısıltıyla gözlerimiz Axel ile buluşunca zaman durdu aklımda yaşadıklarım geçti ona bakarken ağzını oynatıp gözlerini doldurdu "Anne" gözlerimden ardı ardına yaş akarken "oğlum" dedim içim kana kana  olumsuz anlamda başımı salladım koşarak koridordan odama geçtim yatağa oturup yastığıma sarıldım.
Axel şuan değil oğlum şuan değil.....

Ejderha Kralının eşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin