Gittiğini duyduğumda içimde birseyler kor oluyordu " kɔsɔkɔsɔ si le ʋuʋu ɖi" dilimden döküldüğü anda ayağımdaki zincirler parlayıp yavaşça erimeye yok olmaya başladı ayağıma baktım ayağa kalktım kapıya yürüdüm kapıyı açıp dişarı çıktım karşımdaki cam da ışık gözümü alıyordu. Yavaşça yere oturup dişarı yı izledim benim katım da krala yakın olduğu için kimseler yoktu görev icabı kapı bekleyen bir kaç asker ve etrafta dolanan bir kaç hizmetçi kimseye dikkat etmiyerek düşünmeye başladım sola doğru baktım özgürlüğüm, sağa doğru baktım eşim nereye gidecektim şimdi,
Ayaklarımın götürdüğü yere doğru yürüdüm. Büyük bir kapının önüne geldiğimde sadece kapıyı aç diye bir ses vardı ellerim kulpu buldu ve aşağıya çektim transa girmiş gibiydim aklım bedenim beynim sadece ona gitmek istiyordu ve o şuan karşımdaydı
Ellerim açıp ona koşup kucağına atladım dudaklarına yapıştım yaladım öptüm ısırdım inlemelerimiz yükselirken yakasını tutup yırttım dişlerim uzamıştı gözlerine bakıp omzuyla boynu arasına dişlerimi batırdım aynısın ı o da yapmıştı kanlarımızı içip başımızı kaldırıp tekrar dudaklarımız buluşmuştu kanlarımız dudaktan akarken yürüyüp yatağa oturdu üstündekileri hem öpüp hem çıkarıyordum,
onu omzundan itip yatırdım tırnaklarım uzamıştı altını yırtıp çıplak kalmasını sağladım konuşmuyorduk sadece bedenlerimiz birleşiyordu ikimizde ortaya çıkaramadığımız yoğun duyguları şuan ortaya çıkarıyorduk üstümü yırttığımda kalan altlığımı hırlayarak yırtmıştı ikimiz de çıplakdık üstüne ters yönde yatıp penisini beklemeden yalamaya başladım o da vajina mı ağzına aldı o an ahhhh çok iyi elimde tuttuğum penisi dilimle boydan boya yaladım ucunu hafif ısırıp deliğine dilimi soktum eşim ise orta bir parmağını vajinama sokmuştu ıslak sesler odayı doldurmuştu ikinci parmağını soktuğu anda " ohhhh raga daha derine sok hadi kocam" sanki o benden nefret etmiyor ben ona kırılmamışım gibi şuan zirvelerde geziyordum orta ve işaret parmağını çıkarıp ıslaklığı popo deliğime sürmeye başladım bu sırada boş durmuyor deliğime dilini sokuyordu vajina ma giren dil kıçıma giren parmaklarla elimdeki penisi tutup sıktım başımı geriye doğru atıp ağzına oturdum dik oturup vajinamı yalayışını seyrettim tutamıyordum artık kendimi " ahhhh mmmm raga geliyorum daha hızlı" dili girip çıkarken uzanıp penisini kökten sıktım başı morarmış kalp gibi atıyordu iki kere git gel yaptık tan sonra ikimiz de haykırarak boşaldık sularım ağzına damlıyordu yandan ona baktığımda gözlerindeki ışık eskisi gibiydi uzanıp penisini tuttuğum da elime akan ve kasığına dökülmüş olan menisini ilk penisini bırakıp menili elimi temizledim sonra aşağıya eğilip dilimi çıkararak kasığını yaladım arada içime kalanları çektim en son penisini boydan boya yaladım birbirimizi temizlerken inliyorduk beni kaldırdı yatağa oturdu " seni görmeliyim almien bana dön" dedi yüz yüze bakarken ilk gözlerimi öptü sonra anlımı bu sefer ben uzandım ilk şakağını sonra dudaklarını öptüm beni belimden tutup yavaşça yarı şişkin olan penisinin üstüne oturttu ikimizde dudaklarımız a doğru inledik bütün olmak çok başka birşeydi tamamlanıyordun bu herkesle olucak birşey değildi ruhlarımız konuşuyor du sanki daha sakin daha hissederek oturup kalkarken eşim boynumu tutup boydan boya yalıyordu özür demekti bu yüzünü tutup alınlarımızı birleştirdim " karım beni hissediyor musun içindeyim, benden gitmekten bahsetme bir daha canım acıyor" dedi itirafı gözlerimi yaşatırken " kocam elini ver ver bana" dedim elini uzatırken vajinamla birleştiği noktaya elini koydum "burası sana ait" yukarı çıkardım bebeklerimizin olduğu yere " burada ki bebeklerimiz sana ait ikisi de senin gibi güçlü babaları olduğu için şanslı" dediğimde " bebekler" başımı salladım "unuttun bizi ama biz seni unutmadık kocam" yukarı çıkıp göğsüme avucunu yaslayıp sıkmasın sağladım " burası da senin raga" son olarak meme ucumdan sürttüğümde penisini içimde kasdım kalbimi göstererek " buranın yerini senden Başka kimse dolduramaz" dedim hırıldadı beni yatağa attı " demek benden bebeklerimizi sakladın" başımı yanlara sallayarak " saklamadım sadece sen ve ben biliyorduk üçüzlerdi ahhh sokmasana konuşuyorum" hafif gülerek "içini doldururken konuş" ahhhh " raga mmmmm daha hızlı hızlı ol işte kocam hadi erkeğim" beni doldururken daha fazlasını istedim ikinci boşslmamı yaşıyordum geriye doğru başımı atıp kollarını tutup çizdim ama o boşalmamıştı beni döndürüp dört ayak üstüne dizlerimin üstünde durdu du içime köklerken üstten kulağıma yaklaştı " karım şuan kim seni dolduruyor söyle" kalçama attığı tokat ile " kocam ıhhhh" durmadı hem sokuyor hem vuruyor " bir daha gitmekten bahsedicek misin" dibine kadar sokup nefes alamadığım o an boynumdan tutup içimdeyken dizlerimin üstüne ayağa kaldırdı hem beceriyor heme boynumu hafif sıkıp bırakıyor hemde kulağımı emip ısırırken " karım cevap ver " gelmeye tekrar yaklaşmıştım daha da sert davranırken başımı geriye atıp omzuna attım "hayırrrrrr Ahhhhhhh" diye gelip onun da içime boşalmasıyla yavaşça geriye oturup karnımdan tutup ona yaslanmamı sağladı göğsüne sokulup misk kokusunu içime çekerken saçlarımdan öpüyor karnımı seviyordu " uyu minik kızım" ne ona doğru dönerken "hatırladın mı" başını iki yana sallayıp "rüyamda gördüm" başımı aşağıya eğerek " keşke seni iyileştirebildeydim" dedim başımdan öpmüştü hiçbirşey dememişti sonrasında ona sıkıca sarılıp uyudum, aniden bir dürtüyle uyandım etrafa bakıp yan tarafıma dönüp eşime baktım,
aman tanrım bu da ne eee kocamın başına Sarmaşıkla dolanmış ortasında açmayan bir tomurcuk vardı doğrulup hemen oturdum ellerimi sarmaşığa uzattım yanıt yoktu "unravel ivy ƒe ʋuʋu" sarmaşık çözül dedim gene ses yok ellerimi uzatıp koparmaya başladım kopardığım anda yenisi oluşuyordu ateşle yaktım gene olmadı.
Yaklaşık bir saat uğraştım ama hala aynı ve ilk gördüğüm gibiydi sürekli yenileniyordu, kalkıp üstümü giyindim eşimin altlığını takıp örtüyü üstüne çektim kapıda n çıkıp askerler e arnow u acil çağırmalarını istedim yarım saat sonra odadaki holü boydan boya gidip gelirken arnow gelmişti içeri aldırıp " arnow ne olduğunu bilmiyorum ama korkuyorum" ellerim titriyordu ben yapmıştım biliyorum o yapılan gücü hissediyordum benimkiydi boğulduysa ya yüzüne zarar gelirse zehirde olabiliyordu o yüzden elim ayağım birbirine girmişti " sakin olun balkona çıkalım bir temiz hava alın ayrıca unutmayın ona zarar gelirse sizde hissedersiniz" haklıydı başımı sallayıp terasa çıktık ona ne olduğunu teker teker anlattım" Onu görmeye gidelim merak ediyorum" başımı salladım birlikte yatak odasına geçtik yatağa yaklaşırken " aman tanrım bu çiçek hayal çiçeği" ne! yüzüne bakarak " o ne demek" eliyle çiçeği gösterdi " bu çiçeği şifa perisinden başka kimse yapamaz" yani ne demek di o soru ve merak lı gözlerimi ona diktim " bu çiçek kraliçem çok özel bütün hastalıkları ve duygu değişim problemlerini kısa sürede düzeltir, şu gördüğünüz tomurcuk var ya o açılıcak muhtemelen sabaha açılır ve kralımız iyileşmiş olucak" kolunu tutup " anlamıyorum bu çiçek nasıl yapıyor bunu, kaç saat boyunca açmaya uğraştım açamadım hepsini açıkla bana zarar vericek birşey değil dimi" mutlu ifadesi ile iki yana salladı "bu çiçek hayal dünyasına açılır büyük ihtimalle yarı ölü halde unuttuklarını hayal yoluyla yada rüya yoluyla ona gösteriyor kraliçem siz bir şifa perisisiniz değil mi o bitkiler sonra bu" saklamanın anlamı yoktu başımı salladım " ahhh biliyordum beee tahmin etmiştim şuan siz teksiniz şifa perisi olarak, çok mutluyum ne büyük bir güç" sadece şifa olarak değil muhtemelen peri olarak kalan da tek bendim yanımda heyecanlanan adamı bırakıp eşime döndüm " arnow sen diğer oda da yat ne olur ne olmaz yakınımda bekle onu ben burada bekliyeceğim başını sallayıp gitti başında oturup en küçük hareketini izliyordum bir gökyüzüne bir yüzüne bakıyordum yavaşça oynamaya başladı" arnowwww hemen buraya gelll " sesim o kadar yüksek diki kendim bile rahatsız olmuş suratımı ekşitmiştim koşarak gelen arnow bana baktı "ne oluyor kraliçem açılıyor mu? " başımı kocamın yüzüne bakarak salladım o da yanımda izlemeye başladı parlayan çiçek daha da açılıp solmaya başladı kalbim ağzımda atıyordu ellerim yatak çarşafını tutmuş sıkıyordu solan çiçekler yere düşmeden kaybolurken kıpırdayan kirpiklerine baktım gözleri açıldı ilk arnow u gördü kaşlarını çattı sonra bana bakarak yüzü yumuşadı " almien neden arnow burada" oturur pozisyona gelirken drake bana soru sorarken ben donmuştum cevap veremiyordum arnow bana baktı " kralım en son nerede olduğunu zu hatırlıyor musunuz" kaşlarını çatıp " elbette ormandaydım" o an ellerim boşaldı ahhh ağlamaya başladım" ne oluyor karım ağlama gel buraya " arnow u kafasıyla yollarken hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ettim beni kucağına çekti göğsüne yaslandım damlalarım teker teker üstünü yıkadı çıplak göğsü ıslandı ve o sadece sırtımı okşamaya saçlarımı öpmeye devam etti
Uyuya kaldığım son an fısıldadım. " tekrar hoş geldin kocam"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kralının eşi
FantasyMyrdal ülkesinde yaşayan bakire küçük bir köle acımasız hayatından sürüklenerek görkemli bir hayatın içinde bulur kendini ve o ülkenin kralı yüzyıllardır eşi ni aramaktadır "Immmmmm evettttt lütfen daha hızlııı"