Yatağımda ağlarken kapım çalındı gözlerimi silerken kapıya doğru gittim kapıyı açtığımda karşımda gabi vardı "alice geçen sefer prensler e şarkı söyleyen senmiydin" kaşlarımı çattım "bir sorun mu var" dedim elimi tutup çekiştirdi koridorun sonunda edwin karşımdaydı "merhaba alice prensler e geçen şarkı söylemişsin hoşlarına gitmiş seni benden istediler onlar sana emanet bundan sonra prenslerin dadısı olucak sın seni bekliyorlar uyutman için" başımı salladım.
Koridoru geçerken etrafa baktım ellerim titrerken buz kesmişti onları görücektim, sarılıcaktım, öpecektim dediğim anda koridoru ilk hızlı adımlarla sonra merdivenleri koşarken çıktım kapının önüne geldiğimde yaşlar sıra sıra yerlere düşüyordu, kapıyı açtığımda yataklarına oturan iki küçük adamın yaşlı gözleri beni buldu kapıyı kapatıp elimi havaya kaldırıp sınır büyüsü yaptım bizi kimse göremeyecekti bana koşarak gelen ağlayan bebeklerimi yere düşen dizlerimle kollarımı açıp onları bekledim "anneee" diğeri "annem" derken gözleri yaştam kızarmış bebeklerimi kollarımla sardım "ah bebeklerim" hıck hıck saçlarını seviyor öpüyordum doyasıya sıkıyordum böyle bir acı yoktu onları beş sene tek bıraktım konuşmalarını sevgilerini, düştüklerin de ağladıklarını, yürüyüşlerini yaptıkları büyüleri göremedim iki omzumda hıçkırıklara boğulan bebeklerimin sırtını sevdim ilk alexi öpüp "şşşş Alex sakinleşelim " diğerine döndüm hem saçını okşadım hem öptüm "hadi ama Axel kocaman adam olmuşsunuz şimdi beni" sonu gelmedi bir acı içimi yaktı ben size çok şey borçluyum bebeklerim "özür dilerim hıck affedin beni affedin ben siz mutlu olursunuz diye babanız yanınızda olur diye bunca acıyı yaşadım ne olur beni affedin bilmiyordum" saçımı seven iki yanımdaki çocuklar "anne sakin ol lütfen hadi yaşlarını silelim birlikte uyuycaz bize herşeyi anlatırsın" Axel başını sallayarak alexi onayladı "hem anne biz kocaman olduk" ağlarken gülmeye başladım "evet koca adam olmuşsunuz ama Alex sen nasıl öğrendin beni" axele baktı "sizi izledim kardeşim anne deyip arkandan gelicekken tuttum herkes bilebilirdi kötü kraliçe seni Bilmemeli anne" başımı olumlu anlamda sallayıp " hadi ilk üstünüzü değiştirin yoksa ben mi değiştireyim" dedim utanan yanaklar ve sulu kırmızı gözler bana döndü "anne biz büyüdük" ah dedim tebessüm ederken "hadi gidin giyinip gelin" arkamı onlara dönüp yaş bitmeyen gözlerimi pencereye çevirip sınır büyüsünü kaldırdım sarmaşıkları çıkarıp yatakları birleştirdim onların gelmesini cama yaklaşarak bekledim dalgın dalgın bakarken arkamda bir beden hissettim bedenim kaskatı kesildi.
"kimsin sen burada ne işin var" dondum pencereye dikkatle bakarken ikimizin yansıması vardı gözlerim dolarken yaşlarımı içime akıttım bir adım daha yaklaşan adamla sırtım dikleşti hala gözlerimiz pencereden birbirinden ayrılmazken "kocam, ruhum, kalbim, herşeyim, drake" tek tek herşeyi yansımasına sıraladım içimden kıpırdamadan büyü altında gibi birbirimize bakarken birden irkildik "baba burada ne işin var" Axel konuştu sonra "alice bana yardım et şunu halledemiyorum" deyip hemen yüzümü göstermeden eğilip axelin yanına gittim arkamdan bana bakan adam farketti mi diye kalbim durmadan hızlanırken ben artık shay değilim dedim "o kim burada ne işi var" Alex iç çekti " baba yeni dadımız şarkı söylemeyi ve hikaye anlatmayı seviyor" Axel söze girdi"ayrıca kılıç ve okçuluk da baba "sırtımdaki bakışlarını hala hissediyordum" tamam size iyi geceler demeyi birde hediyeleriniz i buraya göndericem haberiniz olsun diyecektim "deyip yavaş adımlarls arkamdan geçip elini kapı koluna koyup tam bitti gidiyor diyecektim" adın ne "artık kurtuluş yoktu yavaşça ayağa kalkıp başım eğik bir şekilde eğildi" adım alice rosalind avelon kralım " tepemde hissediyordum bakışlarını yavaşça yaklaştı kokusunu aldıkça ellerimle elbisemin kenarlarını sıktım kulağıma yakın yere gelirken benim duyacağım şekilde " çocuklarıma birşey olursa en küçük birşey kendini ölmüş bil sadece sen de değil tanıdığın sevdiğin herkes dahil" çıkıp kapıyı çarptı bakışlarım kapattığı kapıda kaldı iki elimin üstünde el hissedene kadar kaybolmuş gibiydim "anne babamı boşver" Alex de kafa sallayıp "evet anne babam sen gittikten sonra değişti" yanımda ellerimi tutan çocuklara baktım "nasıl yanı onun ben olmadığımı biliyor mu?" başlarını salladılar " aslında şöyle anne amcamın dediğine göre o bizim annemiz ama babamız o kadına her baktığında gözleri kararıyor bence şüpheleniyor zaten biz ilk andan itibaren onu sevmediğimiz için uzak durduk ne derse desin tersini yaptık "birbiri ardına konuşan çocuklarıma baktım" ben olmadığımdan şüpheleniyor yani "başlarını salladılar kapıdan ayrılıp yatağa ilerledim" anne ortaya yat "hafif tebessüm edip ortaya yattım bir yanıma Axel diğer yanıma Alex yattı" bize anlat anne "yüzlerini okşarken göğsüme yattılar ve sarıldılar tebbesüm edip anlatmaya başladım her anlattığımda beni daha da sıkıyorlar dı başlarını okşayıp başımı kaldırıp uyuyan bebeklerimi öptüm ikis aynı anda" seni koruyacağız anne " dediler yastığa başıma koyup gözlerimi kapattım iki gözümden yaş düşmesine izin verdim onları daha da sarılıp uyumaya çalıştım" drake beni affet kocam "uyumuştum
Sabah hengame ile gözlerimi kavga eden Çocuklara baktım" sana diyorum annem kahvaltıda bunu yiyemez "diyen Axel ile" annem bunu seviyor Bi kere "diyen alexe baktım hafif doğrulup" çocuklar buraya gelin "küçük bacaklarla bana gelen bebeklerime baktım" sorun nedir bebeklerim "birbirine trip atıyorlardı" ben size böylemi emanet ettim, birbirinizi koruyacak sevicektiniz "derken birbirine yumuşayan çocuklara baktım" anne kahvaltı için birşeyler istedik ama sevip sevmediğin konusunda birbirimizi kırdık sanırım "kollarıma alıp birinin sağ yanağına diğerin soluna öpücük kondurdum" hepsini yerim ben ikiniz düşünmüşsün ama dikkatli olalım henüz babanın bilmemesi lazım o bilirse gözü birşey görmez ve lilithin ne yapacağını kestiremeyiz zamanla yavaş yavaş anlatıcağız babanıza "dedim öyle yapıcaktım ama zamanı değildi bu beş yılda kimin dost kimin düşman olduğunu bilmiyoruz lilith in ne işler çevirdiğini öğrenmeliyim.
Kahvaltı yapıldıktan birlikte büyü çalışmış oyunlar oynamış şimdi ortalarında onlara şarkı söylüyordum dönüp sağıma sonra soluma baktım uyuyorlardı sessizce kapıyı açıp çıktım odamdaki nyx i onlara verecektim böylece hem onları korur hemde oynarlardı odama giderken kraliçenin hizmetçiler i önümü kesti "bizimle geliyorsun" başımı salladım artık oyun oynamaya gerek yok yükselmiştim prenslerin dadısıydım beni öylece öldüremez di "tamam gidelim" koridorda yürürken Grant ve edwına denk geldik "burada ne işin var alice çocukların yanında olman gerekmiyor mu?" eğilip selam verdikten sonra grantın hizmetçilere kötücül bakış attığını far ettim "Prens edwin çocuklar öğlen uykusunda kraliçe beni çağırdığı için onun yanına gidiyorduk" edwin In bakışları hepimizin üstünde gidip gelirken başını salladı "çabuk dön prensler uyanınca seni görmeli" dedi başımı sallayıp tekrar eğilip selam verdim yürümeye devam ettik, kısa süre sonra karşıma çıkan kapı açıldı içeri geçtik eğilip selam verdim "kraliçeye selamlar" ellerini yumruk yapmış kadın belli ki birşeyden dolayı sinirliydi yanımdaki hizmetçiler den biri gidip kulağına birşey söyleyince neyi söylediği belliydi Grant ve edwin i gördüklerini ne yapıcağını merak ederken "buraya gel" yanına giderken karşısında durdum sağ yanağımda yanma ve acı oluşmasıyla sola dönmüş yüzümü ona çevirdim bana vurmuştu gözlerimi gözlerine odakladım "sen bana nasıl bakarsın" hafif gülümseyip "kraliçem merak ederek soruyorum bana neden vurdunuz suçum ney acaba" kolumu tutup tırnaklarını koluma geçirdi irkilmiştim"sen kimsinki kralla bir odada tek kalıyorsun" kollarımı elinden çekip "kraliçem tek değildik çocukları gördü ve gitti" dedim emin bir şekilde "izninizle kraliçem Prens edwin çocuklar uyanmadan yanlarında olmam gerektiğini söyledi başka bir şey yoksa gitmeliyim" kolundan çektiğim eline bakıp sonra gözlerime döndü soğuk gözlerimle karşılaşınca "git çık dişarı seni sürtük" bağırmaya başladı,.
Arkamı dönüp odadan çıkmıştım gözlerimi kan bürümüştü lilith in kanını istiyordum kendimi iyileştirirken tek düşüncem buydu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kralının eşi
FantezieMyrdal ülkesinde yaşayan bakire küçük bir köle acımasız hayatından sürüklenerek görkemli bir hayatın içinde bulur kendini ve o ülkenin kralı yüzyıllardır eşi ni aramaktadır "Immmmmm evettttt lütfen daha hızlııı"