Myrdal ülkesinde yaşayan bakire küçük bir köle acımasız hayatından sürüklenerek görkemli bir hayatın içinde bulur kendini ve o ülkenin kralı yüzyıllardır eşi ni aramaktadır
"Immmmmm evettttt lütfen daha hızlııı"
Oğlumu görmeyeli üç hafta olmuştu. O gün kriz geçirmiş beni beş büyücü ve kocam uyutmaya çalışmış sarayın bir kısmını havaya uçurmuştum artık sarayda tavan diye bir şey yoktu şuan hiç durmadan asker yapıyordum binlerce asker yapmıştım ama yetmiyordu "daha da çok yapmalıydım daha da çok" kendimi öyle adapte etmiştim ağzımın kenarından kan geldiğinin bile farkında değildim "karımm" bana koşarak gelen adamla fersiz yüzümü çevirdim "shay yeter artık üç haftadır sana anlatıyorum oğlumuza birşey olmuycak şansımız o ki serephn e bağlı unuttun mu yeminlerini" dediğinde "biliyorum kocam ama o kadın ve şeytan lordu eğer bu savaşı bitirmezsek sürekli bizden birşey alıcaklar sende yorulmadın mı kocam" kollarını bana dolarken "yoruldum ama gücümü. Koruyorum senin gibi kendime eziyet etmiyorum hem bebekleri de düşün" deyip kucağına aldı "evet dinlemeliyim kocam" boynuna başımı koyup sarıldım sonra boynunu öptüm yatağa yatarken altlığımı çıkardı bacaklarımı genişçe açıp bacak arama girdi "aaahbh kocam ne yapıyorsun" mmmm "seni tadıyorum senin rahatlamaya benimde bu güzelliği yalamaya ihtiyacım var" deyip dilini içime sokup gitgel yapmaya başladı elini tekiyle küçük tepemi okşarken dilini içimde döndürüyordu "evettttt kocam bu yetmiyor lütfen içime sok" dedim altlığını söküp kenara attı içime girerken yavaş yavaş hissede hissede girdi gözlerimi kapatıp onun kollarından tuttum belimi kaldırıp bende ritmine ayak uydurdum elinin teki göğüslerimi yoğururken diğeri vajinamı ovalıyordu ah "ahhh kocam geliyorum" içimden çıkıp ağzını Vajinama dayayıp deliğimin içine sokmasıyla irkilip titreyerek geldim içimdeki sıvıyı yalarken o da üstüme boşalmıştı hemen temiz bez getirip üstümü sildi elindekini köşeye atıp yanıma yattı ve sarıldı "uyu karım ben herşeyi düzelticem" dedi gözlerim bunu bekliyormuş gibi uyuya kalmıştım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Drake den, "arnow sana emir verdiğim şeyi yapmanı istiyorum" güvensiz bakan arkadaşım "olmaz drake yapamam hem bu savaşı onsuz nasıl yapıcaksın" taht odamda otururken en yakın arkadaşıma sadece baktım "karım ve çocuklarım ne durumda haberin var mı arnow karım yokken ne durumdaydım o beş yıl nasıl geçti bilmiyormusun ondan önce beni kurtarmak için kendini öldürdü bebekleri erken doğdu unuttun mu bir anda yok oldu bir ay yoktu çocuklarım annelerini daha yeni buldu şimdi sıra bende ölmeyeceğim axeli alıp geri geleceğim "başını olumsuz anlamda salladı" drake uyandığında ne yapıcaksın "koltuğumdan kalkıp" onları korumak benim görevim herkesi korumak olduğu gibi bu sefer sınırı aştılar "masaya doğru gidip içki masasından içki doldurdu" içinde karanlık çok fazla drake sadece arkadaşın olarak uyarıyorum seni, bir kez bilincin giderse aklını karıştırırlar "başımı salladım bende biliyordum ruhumun durumunu beni durduran tek şey shay a olan sevgim o yüzden o olmazsa kaybolurdum" arnow axeli de kurtarınca cehennemden çıkıcaksın alexi de alıp gidiceksin karımı uyuttuktan sonra yanında adresinizin bulunacağı bir kağıt bırakıcaksın "şarabını içerken" drake yani sonu olmadığını biliyorsun hazırlıklısın geri gelmiyeceğini biliyorsun "başımı salladım doğru ne kadar inkar etsemde cehenneme girdiğim anda ne olucağını kestiriyordum" git ve dediklerimi yap onu yanından nyx ve myth ile birlikte uyut unutma ilk uyutucaksın cam bölmeye koyup ejderha inin deki göle saklıycaksın Alex ve Axel in bulunucağınız yerin adresini de bir kağıda yazmayı unutma doğumu olmadan dönmeyi planlıyorum arnow çocuklarıma kurtardıktan sonra hepsine iyi bak git hazırlkları yap "taht odasından çıkıp karımın yanına gittim yanına oturup uyuyan karımın saçlarını sevip doyasıya öptüm göğsündeki mührü geri aldım" seni çok seviyorum karım çocuklarımıza iyi bak dönücem sana "dedim. Binlerce insanla cehennem kapısının önündeydim kapıyı açıp içeri girdim siyah aura beni tanırken etrafa karanlığımı bıraktım bir sis halinde olan yerde askerlerle yürüdüm etrafta gelen yaratıkları askerler ile savaşıyorlar dı" kocam hoşgeldin "karşımdaki kadına baktım" lilith oğlum nerede "derken karanlığım onu sardı burnundan girip kalbine ulaştı" napıyorsun drake napıyorsun öldürme beni lütfen "yüzüne kızarmış gözlerimle baktım" oğlum Nerde oğlumu getir "başını sallayıp yürümeye başladı biraz yürüdükten sonra kafes de bulunan serephn ve oğluma takıldı gözlerim iyiydi bir sorunu yoktu kilidi açıp " Axel "dediğimde" baba"deyip bana koştu ona sarılırken "serephn arnow la gidin oğlum kardeşlerin ve annen sana emanet dikkatli olun yakında dönücem" karanlığımla onları korurken birşeyler ters gidiyordu yoğunlaşıyor du tırnaklarım uzuyordu "elvada lilith" derken tırnağı uzamış elimi boğazına götürüp kafasını kopardım "nerdesin korkak şeytan lordu" içimdeki karanlığı yayıp onu bulması için yolladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kaç gün geçmiş askerlerin bir kısmı ölmüştü geri kalanınıda grantla ben göndermiştim artık ihtiyacım yoktu onlara tek başıma cehennemde ki pisliği temizlemiştim arada düşüncelerim kayıyordu shay dedim içimde bitmek üzere dayan karım her defasında bunu söyleyerek yürüyordum yüz metre uzaklıkta şeytan lordu etrafında bir sürü yaratık toplamıştı benden korkuyordu ne kadar ironik bir zamanlar elinde beni öldürmeye çalışıyordu karımı yaralamıştı gücümü bildiği için beni uyutmayı seçmişti etrafındakiler teker teker karanlığımın elinde ölürken "sen sen" titreyen yaratığa baktım "beni uyutup buraya getirdin hatırlamıyormusun" belimdeki çıkartıp dumanımla etrafını sardım burnundan ve kulağından içeri girdi vücudunu kontrol etmeye başladım kıpırdamayan adama"ağzını aç" dedim" cehennemin nefesinin sende ne işi var "dedi ağzını açtığı anda kılıcımı ağzından sokup oturduğu tahta sapladım onu arkamı dönmeye çalıştım birşey beni durduruyordu şeytan lordundan akan kan bir tahta dönüşünce arkamdan ses yükseldi" hoşgeldin cehennemin nefesi "sesin geldiği yöne baktım" buraya ait değilim "siyah bir şey bana doğru geldi parmağını alnıma koyduğu gibi koltuğa oturdum.
Sekiz ay sonra ejderha ini Uyan.. uyan.. uyan. Sürekli bir ses kulaklarımda uyan diyordu başımı okşarken gözlerimi hafif açtım bu da ne ellerimi yukarı ve yanlara doğru kaldırdım kemiklerim ağrıyordu burası neresi başımı kaldırıp etrafa bakarken ayağımın dibinde yatan nyx ve yerde yatan myth hafif doğruldum ahhh her yerim çok acıyordu elimle yüzümü ovuşturuken bir ağırlık vardı karnımda önüme baktım kocaman bir karnım ne oluyor dokundum benimdi bu neler oluyor ah "nyx uyannn myth uyanınn" gözlerim dolarken ellerim titremeye başladı cam bir Fanusun içindeydik bacaklarımı indirmeye çalışırken yanında bir mektup olduğunu farkettim ne oluyor uzanıp zarfı altıktan sonra yazan yazıyı okudum "kraliçem kralımız size zarar geleceğini düşünüp sizi büyü ile uyutmamı istedi cehennem sevaşı bunu okuyorsanız çoktan bitmiş olmalı aşağıdaki adreste Alex ve axel ile birlikte olucaz sizi bekliyoruz" drake Nerde ondan niye bahsetmemiş "ben kaç aydır uyutuluyorum neden beni buradan almadılar kasıklarıma giren ağrı ile" drakeeee neredesin, drakeeeeee "doğumum başladı...
