Uyku hayatım boyunca asla tadına doyamayacağımı düşünüyordum. Her sabah istemediğim vakitte uyanıp sürüne sürüne yatağımdan çıkıyordum. Hak da değildi reva da.
Benim hakkım uykuydu ve bunu istiyordum!
Alamayacak gibiydim ya neyse. Bir hafta içerisinde eve her geldiğimde duş alıp bir köşede uyuyakalıyordum. Dün de annemin araması ile uykum bölünmüş koltuktan zorla kalkıp yatağıma geçmiştim.
Ailem Sakaryadaydı. Önceden ailecek bu evde birlikte kalıyorduk ama babannemle dedemi kaybettikten sonra babam daha fazla kalamamıştı. Anlıyordum onu da, anılarla yaşamak bazen çok üzebiliyordu. Küçük erkek kardeşim üniversite okuduğu için o zaten bizimle takılmıyordu ama annem aradığında o da yanındaydı. Sınavları bitmiş erkenden gelmişti söylediğine göre. Hepsini çok özlemiştim.
Gözlerimi ellerim ile güzelce ovuşturduktan sonra pikemi üzerimden atıp yataktan çıktım. Hala gözlerim kapanıyordu. Lavaboya girip işlerimi hallettim ve giyeceğim mavi-beyaz kareli etek bluz takımını yatağın üzerine bıraktım. Çıplak ayakla evde gezmek eziyetti ki benim ayaklarım bu yaz sıcağında bile buz keserdi. Yatağın yanındaki terliklerimi giydim hemen.
Mutfakta kendime aperatif bir şeyler hazırlarken sol bacağımı dizimden kırmış ayağımı diğer bacağıma koymuştum. Biz kızların mutfaktaki milli duruşuydu.
Bu bir hafta içerisinde çok farklı şeyler olmamıştı. Ege ile Minel de kardeşim gibi sınavlarını bitirmiş, hepten bizim yanımızda olmaya başlamışlardı. Hastaneden çıkan Gonca ile Derin bebeği ziyarete gitmiştik. Yumak gibi bir bebekti ve annesinin güzelliği ve babasının yakışıklılığı şimdiden olduğu gibi yüzündeydi. Ballı bir bebekti anlayacağınız. Gonca'nın doğum yaptığını öğrenen aileleri soluğu yanlarında almışlardı ve şu an yalnız değildi. Onu üzmeden Selim abinin görevi çıkarsa ve eğer yalnız kalıp zorlanırsa beni araması gerektiğini söylemiştim.
Ve bir de şey olmuştu... Yavuz her gün dükkana geliyordu. Gariptir ki her ikisine de uğruyordu ve sürekli beni çağırıyordu. Sabahları nöbette değilse kahvaltı yapmaya gelmeye çalıştığını söylemişti. Nöbet çıkışı ıslama köfte yemeye gelmişti, bayıldığını söylemişti. Öğle molaları olduğu zaman başka yerde yemediğini söylemişti. Muhabbetimi çok sevdiğini ve bir arkadaşı olmadığı için yalnız hissettiğini de söylemişti. Bu hafta bana birçok şey söylemişti.
Arkadaş konusunda kaşlarım çatılıp, "Geçen hastaneden seni arayanlar ağaç mı?" dediğimdeyse, "Ben gelip geçici insanlara arkadaş diye bel bağlamam." demişti.
Yani ben gelip geçici değil miydim? Her geçen gün daha yakın olduğumuzu hissediyordum. Sanırım gerçekten arkadaş olmuştuk. Çok iyi ve tatlı birisiydi. Gerçekten. Dün sabah kitap kafeye geldiğinde etrafa ölü gibi bakıyordu. Hemen bir sütlü kahve istemişti ve koltuk rahatlığındaki sandalyelerden birine çöküp kahvesi gelene kadar kafasını masaya yaslayıp öylece durmuştu. Bir ara uyuduğunu zannetmiştim ama kahveyi masaya bırakmamla kafasını kaldırması bir olmuştu.
Sanırım iyi bir arkadaş olarak ona kızmayı düşünmüş olmalıyım ki. "Madem bu kadar uykulusun neden eve gidip uyumuyorsun?" diye kızmıştım. Doğru değil miydi?
"Gözlerimi açmakta zorlanıyorum. Bu şekilde araba kullanmam sence de çok sakıncalı değil mi?" demişti. Gerçekten çok zorlanıyor gibiydi.
"Kaç saattir nöbettesin?"
"48."
Duymadığım bir şey değildi ama genelde daha dayanıklı oluyorlar diye de duymuştum. O da uykuyu seviyor olabilir miydi?
"Çok yoğundu Defne. Gerçekten. Ana yolda kaza olmuş, hastane yangın yeri gibiydi. Nereye koşsam bilemedim. Hastanede iki tane genel cerrah var ve ikimiz de her şey bittiğinde çok yogunduk. İki kaybımız var, onun üzüntüsü de omuzlarımıza katlandı." dediğinde anlayabilmiştim. İşi gerçekten zannettiğimizden daha zordu ve bunun ucunda kaybetmek de vardı. Benim işim her türlü bana kazanç sağlarken onun işi ondan bir şeyler götürüyordu. Kahvesini içip kalktığında onu götürmeyi teklif etmiştim ama daha iyi olduğunu söylediği için üstelememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEFNE
ChickLitDefne ile Asaf Yavuz'un hikayesine hoş geldiniz. "Taşın çiçeklenmeye tenezzül etmesinin vaktidir artık." İçinizi darlatmayacak, sakin şeyler istiyorsanız Defne'ye bakın derim.🥺🫰🏻