Ruh Eşim

18. Bölüm

Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın.

Keyifli okumalar!

*****

Küçük bir çocuk gibi uzaya sokulmuş bir şekilde uyuyordum. Başım boynundaydı, ellerim üzerindeydi. Onun elleri belimdeydi.

Bir kaç dakika uzayın yüzünü izledim. Çok güzeldi, çok özeldi. Ama bana özeldi yani. Çok şey etmeyin.

Bir elim uzayın yanağına gitti. Çok tatlı uyuyordu. "Biraz da ben mi seni izlesem?"

Uzayın sesiyle hemen elimi çektim ve yatakta doğruldum, "Ne izlemesi ya? Öyle dalmışım.." Dedim, utanmıştım.

"Elin?" dedi sorarmışcasına

"Elim?" dedim anlamayarak. Sonra jeton düştü.

"He şey, şey vardı yüzünde.. Saçım. Evet saçım vardı onu aldım." Dedim.

"İyi öyle olsun." Dedi gülerek.

"Gülme ya." Dedim ve yataktan kalktım.

Sweat ve eşofman alıp banyoda üzerimi değiştirdim. Çıkardığım pijamaları kirliye atıp banyodaki rutin işlerimi hallettim.

Sonra aşşağıya indim, uzay da koltukta oturuyordu. Uzayın yanına geçip oturdum. Telefonum çalmaya başladı, çağrı arıyordu. Telefonu uzaya uzattım sabır dileyip telefonu elimden aldı ve açtı.

"Ne istiyorsun?" Dedi uzay.

(...)

"Ciddi misin?" Dedi uzay heyecanla.

(...)

"Tamam ben çıkıyorum 20 dakikaya."

Telefonu kapatıp bana verdi, "Ne olmuş?" Diye sordum.

"Bizim yarış motorlarımız var, geçen sene kaza yaptık. Bu yüzden hepimizin babaları motorlara el koydular vermediler falan. Ne olduysa artık vermişler, gidip onları alacağız." dedi sesinden belliydi mutluluğu.

"Peki neden beni aramış?" Dedim anlamayarak.

"Bana ulaşamamış, şarjım yok."

"Nasıl kaza yaptınız?" dedim kendimi tutamayıp.

"Yağmur yağıyordu bizde sürelim bir şey olmaz dedik, çağrı motoru kaydırınca efenin üzerine doğru düştü, efe berkenin, berke benim falan öyle." dedi.

"Peki bir şey oldu mu? Her hangi birinize." dedim, korkarak sormuştum.

"Hepimizin sağ kolları kırılmıştı." Dedi ve sonra ekledi,

"Benim çıkmam gerekiyor, gelince konuşuruz." Dedi ve kapıya yöneldi.

"Dikkat et." Dedim bana döndü gülümsedi ve çıktı.

Mutfağa geçip mısır patlattım ve sonra salona geçip televizyonu açtım. 'flipped' açmıştım.

Film bittiğinde öğlen oluyordu. Uzay hala yoktu. Telefonumu elime alıp uzaya mesaj attım.

Siz: Napıyorsun?

Uzay çevrimiçi

Uzay yazıyor...

Uzay: Motor sürüyoruz.

Siz: Motorun üstünde sana yazıyorum dersen yemin ederim döverim seni.

Uzay: Yok mesaj senden gelince durdum.

Siz: Benden geldiğini nerden anladın ki?

Uzay: Bildirim sesi farklı.