29. Bölüm

5.8K 262 106
                                    


Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın.

Keyifli okumalar!

******

Eve gelen gelinlerin hepsinde altın vardı. Kolları, boyunları. Hatta bir kızın iki kolu da bilezik doluydu.

Benim de bileziklerim vardı ama ben takmayı sevmiyordum. Yatırım amaçlı duruyordu.

Gelinlerden biri yani şahika, çok itici ve kendini beğenmiş biriydi.

Kaynanası da öyleydi.

Diğer gelin yani seher, samimi biri gibi duruyordu.

Sema anneler ise şuanlık iyilerdi. Muhabbet ediyorlardı.

"Gelinin kollarında bilezik göremedik?" Dedi ismini bilmediğim ama kısa olan teyze.

Sema annenin konuşmasına izin vermeden söze girdim. Ben ezdirirmiyim ulan kendimi.

"Neydi ismin teyzeciğim?" Dedim gülümseyip.

"Şaziye."

"Şaziye teyzeciğim, biz burda görgüsüzlük yapmak için toplanmadık. Güzel bir şekilde vakit geçirelim diye toplandık." Dedim alaylı bir tebessüm edip.

"Görgüsüzlük mü? Var olan şeyi neden saklayalım tatlım?" Dedi Şahika, Şaziyenin gelini.

"Olan var olmayan var misali." Dedim ve sema anne konu uzamasın diye söze girdi.

"Hanımlar masaya geçelim mi?"

"Geçelim bakalım." Dedi şaziye teyze ve ayağa kalktı.

Hep beraber mutfağa geçtik ve masaya oturduk.

Yemekleri servis edip sema annenin yanına oturdum.

"İçli köfteyi sen mi yaptın?" Dedi sevinç teyze.

"Evet." Dedim gülümseyip.

"Güzel olmuş." Dedi ve bir ısırık daha aldı.

"Çok tuzlu." Dedi Şahika.

Ulan sabır, sabır.

"Damak tadı çok önemli." Dedim hayret edermişcesine.

Şahika göz devirip çorbadan içti.

"Çorbanın tadı aşırı yoğun geliyor. Biraz daha sulu olmalıymış." Dedi.

Ya her boku yargılıyor.

Sabır.

"Ben gayet güzel yaptığımı düşünüyorum." Dedim alayla.

"Bence de güzel olmuş." Dedi seher, sevinç teyzenin gelini.

Tebessüm etmekle yetindim.

Zilin çalmasıyla kaşlarım çatıldı. Birini beklemiyorduk.

"Birini mi bekliyordunuz?" Dedi şaziye teyze.

Ruh Eşim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin