22.Bölüm"Ronaldo musun zalımın oğlu?"

1K 97 37
                                    

Bölüm Şarkısı;
Hande Yener-Bakıcaz artık

5 kız kekolar gibi bir arabaya doluştuk ve gece vakti köprü trafiğine girdik. Herkes benim "Hadi kızlar maça gidiyoruz" dememe şaşırsa da kimse itiraz etmemişti. Hepimiz şıkır şıkır giyinmiş bir halde Aslı'nın arabasındaydık.

"Ferit beşimizi bir arada görünce ne yapacak acaba?"

"Ay bende en çok bunu merak ediyorum!"

Bu Zehra yok muydu bu Zehra? Yılan ile aynı kefeye konsa, yılan beni bundan kurtarın diye bağırırdı. Öyle tehlikeli, öyle kurnazdı. Beni gazlamış ve gitmeye ikna etmişti ama kızlarını da topla git demesi beni bile şaşırmıştı. Bakalım Ferit efendi beşimizi aynı anda görünce ne yapacaktı?

"Heyecandan bayılacağım"

"Ay bende bende"

Ne yalan söyleyeyim bende de ufacık bir heyecan vardı. Özellikle beni görünce ne yapacaktı onu merak ediyordum. Üstelik daha maçta kimi destekleyeceğimi veya kime tezahürat edeceğimi bile seçmemiştim.

Aslı küçük stadın bulunduğu yola dönerken "Gazamız mübarek olsun" demişti. Soğukkanlılığımı korumaya gayret ederken, arka koltuklardan gelen ciyaklamalar hiç yardımcı olmuyordu.

Stad beklediğimin aksine kapalıydı ve önüne park edilen çoğu araba gözüme tanıdık geliyordu. Şaka maka tüm fabrika buradaydı sanırım.

"Hadi kızlar" deyip kemerimi çözdüm ve mini eteğimi tutarak indim arabadan. Sanki maç izlemeye değilde, gece müşteri avlamaya gidecekmişim gibi giyinmiştim.

"Kalbim duracak"

Kızların sürekli böyle söylemesi iyice gerilmeme neden oluyordu. Alt tarafı saçma salak kendi aralarında oynadıkları bir maçtı ve belki geldiğimizi kimse fark etme-

Sahanın kapısından girişimizle birlikte tüm başlar bize döndü. Bizler izleyici koltuklarına giden merdivenlere tırmanırken, kimseden çıt çıkmıyordu. İşte şimdi kızların kalbi durmakta haklıydı.

Henüz başlamamış maç için sahadakiler sözde ısınıyordu ama elleri işte gözleri bizdeydi. Nereye oturacağımıza bir türlü karar veremezken, gözlerim meşhur şahsı arıyordu çünkü sahada yok.

"Kızlar Ferit yok" diye fısıldadığım da hepsi aynı anda lönk diye kafasını çevirdi. Bu yetersizdi biraz daha belli edebilirlerdi.

"Hakkaten ya"

İzleyici koltuklarında taş çatlasın 70 kişi vardı ve çoğuda çoluk çocuktu. Bu mekana bu zamana kadar gelmiş geçmiş en iyi giyimli kişiler olabilirdik.
Nedense kızlar gibi onu göremediğim için telaşlanmamıştım, bunu size nasıl anlatacağımı bilmiyordum ama hissediyordum gelecekti veya buradaydı. Çok güzel artık birde Ferit algıyacı reseptörlerim de vardı.

Stadın içindekiler beni şaşırtmadı, tamda size anlattığım gibi bir ortamdı. Kocaman göbekleri ile kendilerini Messi sanan dayılar doluydu ve eminim maç sonrası hepsi tık nefes olup kalacaktı.

"Nerede bu ya?" diyen kızlar yana yana onu arasada benim gözüm halen stattaydı. Kimi seçecektim ben bu gece Ferit'i kudurtmak için bunların hepsi babam yaşındaydı. Çok bir standartım yoktu aslında eli yüzü düzgün biri olsa yeterdi. Hatta şu şerefsiz Mehmet bile olabilirdi ama o da yoktu.

Ve beklenen adam sonunda geldi. İki elindede birer koli su taşıyor ve yedek kulubesine doğru yürüyordu. Arkadaşlar geçenki söylediklerimin hepsini unutun. Hani babasından kalma Galatasaray forması ve krampon giyerse demiştim ya, vallahi ağzım, yüzüm yamulurdu. Avrupa liginde oynayan oyuncularda yoktu bu görünüm. Adeta göz kamaştırıyordu. Yanımdaki kızlar zaten eriyip gitmişlerdi ama benim kalbimde teklemişti.Sadece 7 gündür meydanlarda yoktum ama gözlerim onu görmeyi ne çok özlemişti. Oof aklıma hemen torunlarımız geldi.

Playboy Yok Edilmeli!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin