Bölüm Şarkısı;
Mabel Matiz-Numaracı“Abi bir daha anlatsana” dediğimde az kalsın Mehmet abiden bir küfür daha yiyordum. Benim aksime canı bir hayli sıkkındı ve burnundan soluyordu.
“Neyini anlatayım lan?! İki kadın arasında kaldım, ecel teri döktüm diyorum!”
Allah’ım gülmemek için resmen kendimle savaşıyordum ve kahkaha atamasamda, sırıtmamı engelleyemiyordum.
“Kim başlattı Seyran hanım mı?”
“Hayır be, Esra hanım bastı herkesin damarına”
“Doğru dürüst anlat şunu ya”
Hoşuma giden kısmı iki kadının kavga etmiş olması değildi. Hoşuma giden kısım, Seyran’nın bunu benim için yapmış olmasıydı.
“Kalite’den bir işçi iş kazası geçirdi. Biz adamı hastaneye kaldırdık ama tabi yetkililer gelmeden Bülent bey acil toplantı istedi. Problemin neden kaynaklandığını bulmak için”
Dikkatli dinlemeniz gereken kısımlar işte şimdi geliyordu.
“Esra’yı çağırdık, Bülent bey’de Seyran hanımı çağırdı. İlk başta herşey normaldi ve Bülent bey Esra hanımı baya fırçaladı”
“Sonra?”
“Sonrası işte Esra hanım her zamanki gibi suçu üstlenmedi tabi ve topu bana attı. Biz tartışırken Seyran hanımda bilgisayara not alıyordu bu durumu. Hala anlamıyorum amk. Biz tartışırken konuya Seyran hanım nasıl karıştırdı? Aklım almıyor”
Mehmet abi aradığında bende neye uğradığımı şaşırmış, sonra konuyu az çok anladığımda ise fırlayıp gelmiştim. Aynı gün için Ankara’ya gidip gelmek felç geçirmeme neden olsada duyduklarıma değer diye düşünüyordum
“Seyran hanım’ın başta hiç sesi çıkmıyordu sadece önündeki bilgisayara odaklıydı ve durmadan konuşanları yazıyordu fakat Esra hanım bir anda ona ‘Sen ne yazıyorsun öyle yalan yanlış’ diye ona saldırdı. Aslında korkusu bu işte kusurlu olanın kendisi çıkmasıydı”
Esra’yı benden iyi kim tanıyabilirdi? Birini kendine düşman seçtiğinde, artık yer mekan fark etmeden saldırırdı. Ayrıca buradan anlıyordum ki, bana olan sözünü tutmamış ve Seyran’a bulaşmıştı. Gerçi onun gibi birine güvenmekte biraz aptallığımdı.
“Seyran hanım gene ilk başta cevap vermedi valla ama bu tuttu kadının önündeki bilgisayarı çekti aldı ve yazdıklarını silmeye kalktı. Sonra zaten vay anasını…”
İkide bir şaşırmak içi kendine ara vermesi sinir bozucu olsa da dinlemeye devam ediyordum. Allah’ım bu kulaklar neler duyuyordu böyle?
“Seyran hanıma sonra bir şeyler oldu, resmen nevri döndü kadının. Masadan doğruldu, bilgisayarın kapağını Esra’nın elleri üstüne bir kapattı ama nasıl kapatma. Parmaklarının çıtırtısı geldi valla! En az iki tane kırık var”
Mesela Esra uzaktan bakıldığında bile psikopat havası olan ve ürkütücü biriydi ama Seyran o boncuk gibi yeşil gözleriyle ve bebek suratıyla asla böyle bir şey yapacak biri gibi durmuyordu. İyi karakter analizi yapamıyordum sanırım ben.
“Eee?”
“Neye uğradığımı şaşırdım, korktum bir an ve ilk başta bunların arasındaki husumeti anlamadım ama sonra Esra hanım ‘Ferit’ten dolayı kuyruk acın var değil mi?’deyince çaktım mevzuyu”
“Öyle mi dedi?!?!”
Of… Seyran’nın kan beynine tam olarak nerede ve nasıl sıçramıştı tam etmek zor değildi. Zaten benimle ilgili hiçbir şey duymak istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playboy Yok Edilmeli!
ChickLitÇıldırt beni, çıkart beni baştan İsmin neydi yine unuttum telaştan?