11.Bölüm "Kiss Cam"

1.3K 72 18
                                    

Bölüm Şarkısı;
İkilem- Aç bu şarkıyı

Herşeyden önce biraz sinirliydim.

Her zaman gittiğimiz veteriner hekimimiz Pastel kızışma dönemine girmiş dediği için sinirliydim, şerefsiz Ferit haklı çıktığı içinde sinirliydim ve hekimimiz kısırlaştırmayı red ettiği, şiddetle Pastel'in bir kere doğurmasını önerdiği için daha da sinirliydim!

Klinikte işimiz bitmiş olmasına rağmen  halen oradaydık çünkü Ferit bizi evine davet etmişti. Kızlara bunu haber verdiğimde ayılanlar bayılanlar, şaşkınlıktan türkçenin canına okuyanlar olmuştu ama takmadım.

Aslında zerre gitmek istemiyordum. Halen kalite kontrolde gördüğüm görüntü zihnimdeydi ve aklım oldukça bulanıktı. Arkamdan bir takım dolaplar dönüyordu ve benim konu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Kliniğin önünde duran siyah arabayı görünce hareketlendim ve önce çantamı omzuma takıp,sonra Pastel'in pusetinden tuttum. Bizi görünce  genişce gülümsesine de o gülümsemenin suratına çok yakışmasına da sinir oldum.
Kucağıma doğru eğilip Pastel'i selamlaması ve "Barak kızı Pastel Ay" demesi içten içe komiğime gitse de gülmedim. Eve gidince gülecektim.

"Sen iyi misin?" dedi arabaya yerleşirken.

"İyiyim"

"Biraz moralin bozuk gibi"

"Hayır hayır gayet iyiyim"

"İnşallah çok iyi anlaşırlar"

"Kim?"

"Pastel ve Sufle"

He tek derdim buydu zaten.Oyun içinde oyuna düşmüştüm, kim dost kim düşman belli değildi. Etrafım karaktersizler ile sarılmıştı ve şuan Pastel ve Sufle'nin iletişimi kaygı duyacağım en son şeydi.

Evinin içi bir erkek yaşamıyormuşcasına ter temizdi ve aynı arabasının içi gibi kokuyordu. Ceketimi omzumdan almaya kalkmıştı ama izin vermemiştim. Elim kolum vardı çok şükür.

Pastel halen çantasının içindeyken götürdüm içeriye. Sufle başka odadan sakince yürüyerek geldi yanımıza ve puseti koklamaya başladı. Pastel'in ilk tepkisi ona tıslamak oldu.

"Açsana çıksın dışarı"dedi Ferit. Kapağın plastik menteşeleri sökmem ile Pastel'in Sufleye pati atması aynı saniye içinde oldu.

"Hop hop!" diye müdahale etsemde geç kalmıştım. Kafasına şaplağı yemişti Sufle. Misafir olduğumuz evde, ev sahibini dövmekte bizim şanımıza yakışırdı zaten.

Elimle tuttuğum kapıyı yeniden çektim ve Sufle yeniden koklaya koklaya yanaştı bizimkine ama Pastel öyle tıslıyor ve öyle sesler çıkarıyordu ürkütmüştü.

"Bırak bırak karışma, alışırlar birbirlerine"

"Seninki sopayı yiyecek"

"O kadınlar konusunda tecrübelidir düşünme sen onu" diye sırıtınca yine sinirlendim ve göz devirmeme engel olamadım.

"Gerçekten bir sorun mu var?" diye sordu. Ne kadar çaba sarf etsemde suratım beni ele veriyordu.

"Hayır yok"

"O zaman ne yiyelim? Pizza mı sipariş edelim yoksa-"

"Acıkmadım henüz"

Bakışlarımı yeniden kedilere kaydırdım. Pastel inatla pusetten çıkmıyordu ve Sufle yaklaştıkça vuruyordu ona.

Ferit bu defa bir şey sormadan kalktı ve uzaktan gözüken mutfağına doğru gitti. Of arkadan bile yakışıklı görünüyordu ve ben arkasını bile beğendiğim kendime de sinirlendim.

Playboy Yok Edilmeli!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin