14.Bölüm" Benim başım öne eğilmedi, benim başım tamamen koptu"

1.1K 62 18
                                    

Bölüm Şarkısı;
Gökhan Tepe- Vur yüreğim dağılsın

3 yıllık iş hayatımında ilk defa işe geç kaldım. Bakın size yemin ederim bu bir ilkti ve hala inanamıyordum. Peki telefonumdaki birer dakikalık arayla yedi alarma rağmen nasıl mı geç kalmayı başarmıştım?

Hemen anlatayım saat gecenin dördüne kadar elimden düşmeyen telefonumu bıraktığımda zaten %5 şarj ile can çekişiyordu ve haliyle sabaha kadar dayanamamıştı.

Dün akşam saatlerinde ona sadece annesini sormak için attığım mesaj, saat dörde kadar uzayan bir sohbete dönüşmüştü. Öncelikle ona mesaj attığım için çok mutluydu çünkü mesajlaşmamızın ortasında buna son vermiş ve aramıştı.  Telefondaki sesinden bu çok net anlaşılıyordu. Sesini bu kadar yakın hissetmek inanın her bünyeye zarardı.

Annesinin göğüs kanseri tedavisi gördüğünü söylemişti. İyi ama halsiz düşüyor bazen diye üzülüyordu. Teselli konusunda oldukça kötü olsamda, iyi dileklerimi iletmiştim. İşte bundan sonra konuşma formatımız tamamen değişmişti. Önce kimden öğrendiğimi sormuş ve sonra da bambaşka konular ile saatleri doldurulmuştuk.

Gerçekten sohbeti sıkmıyordu, çünkü konuşmalarına zekice espiriler sıkıştırıyordu. Çoğu zaman gülerken, abartmamak için ağzımı yastığa gömmek zorunda kalmıştım.

Sabahında metroya koşarak gideceğimi bilsem böyle şeyler yapar mıydım?!

Yapardım. Kendime yalan söylemenin bir anlamı yoktu. Yine olsa yine yapardım çünkü... çünkü onunla konuşmak kilo alacağınızı bile bile bir kutu dondurmayı yemek gibiydi.

Fabrikanın bahçesine vardığımda saat çoktan 9 olmuştu. Güvenlik bile beni görünce şok olmuştu. Ben bu fabrikanın dakik kızıydım daha düne kadar. Otoparka koşarak daldığımda Bülent bey'in arabasını görünce daha da telaşlanmıştım. Yöneticisinden sonra gelen asistan mı olurdu?

Bülent beye ne açıklama yapacağımı kafamda sıraya dizerken otoparkta  koşan başka bir gölge daha gördüm. Hem koşmaya devam etmek hemde kimin olduğuna bakmak zor olsa da benimle aynı kaderi paylaşan birinin olması iyi hissetirmişti. Ee yani bazen insanlar geç kalabilirdi değil mi?

Ama koşan kişin herhangi biri değilde Ferit olduğunu görmek beni rahatlatmaktan çok güldürdü. İkide bir dönüyor ve arabasından bir şey alıp geri koşmaya başlıyordu. Anlaşılan uzun süren geceden ikimizde zararlı çıkmıştık, üstelik o arabası olmasına rağmen geç kalmıştı.

Beni görmez sanmıştım ama elindeki çantayı bacaklarının arasına sıkıştırıp, ceketini giyerken o da beni fark etmişti.

Güneşten etkilen gözleri kısarak baktı, beni gördü ve aynı benim gibi gülmeye başlayarak el salladı. Aslında hayatımın en kötü başlayan günlerinden biriydi ama onun el sallayışını görmek, içimde havai fişeklerin patlamasına neden oldu. Bu haltı ikimiz birlikte yemiştik ve güzel hissettiriyordu.
-----------------------------

Bülent bey ilk defa geç kalışımı görmezden geldi, tabi bunda benim defalarca özür dilememin ve harakiri yapacakmış gibi ıstıraplı olmamında payı var.

"Akşamı unutmadın değil mi?" diye sordu. Az kalsın ne akşamı diyecektimki son anda yuttum lafımı.

"Unutmadım unutmadım"

"Tamam beraber çıkarız o halde" dediğinde birden dünya başıma yıkıldı. Çünkü ben sabahleyin telaşla evden çıkarken aldığım hediyeyi unutmuştum. İlk defa misafir olacağım eve eli boş gitmek çok büyük öküzlük olacaktı.

Dün Bülent bey davet eder etmez iş çıkışı üşenmeden porselenciye gidip harika bir çini fincan takımı almış, onu paketletmiştim ama al işte evde unutmuştum. Bu salaklığımın derecesi benden 10 üzerinden tam puan alırdı.
Bülent beye önce evime uğrayalım diye nasıl diyecektim şimdi?

Playboy Yok Edilmeli!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin