Bölüm Şarkısı;
Burak Kut- Benimle oynamaYeni iş gününe hazırlanırken bu defa kızların hiçbirini dinlemedim. Dar giyin, dekolteli giyin diye beni bir bir tembihleselerde ben yine kendi bildiğimi okumuştum. Ben rahat edemedikten sonra güzel giyinmenin ne önemi vardı? Hiç bir erkek bu eziyete değmezdi.
Kızlar ile geçen günün değerlenmesini detaylıca yapmıştık. Ben daha önce hiçbir karşı cinsle bu kadar hoş bir muhabbet gerçekleştirmemiştim.
Herşeyden önce adam esprili, zeki ve tatlı dilliydi. Bu inkar edilemez bir gerçekti.Kızlara bunu anlattığımda bana şöyle cevap vermişlerdi.
"Klasik Ferit işte"
Gerçekten onu bu kadar iyi tanıyorlar mıydı?
"Seyran bugün iniyorsun yemekhaneye değil mi?" diye sordu Tuğçe.
"Evet ama yemekte ne var öğrenin önce, et varsa inmem"
"Pırasa var gönül rahatlığı ile inebilirsin"
"Eee bugün ne yapıyorum?" diye sordum ofisime girerken. Kızlar cevap verene kadarda ceketimi askılığa astım.
"Senin bir şey yapmana gerek yok. Zaten bugün yanına gelecek" dedi Aslı.
"Evet evet yanına gelecek ve sinema veya yemek teklifinde bulunacak"
"Bence %100 sinema"
"Kızlar nasıl bu kadar eminsiniz?" diye sordum ve masama oturmadan bir bardak kahve aldım yanıma.
"Çünkü o Ferit anladın mı? Hiç kimseye özel bir tavrı yok"
"Hep aynı yoldan yürüyor" dedi Selcan'da
"Ya teklif etmezse? Ya yemekhanede yanıma oturmazsa?" diye sormama kızların hepsi gülücük emojisi koydu.
"Bebeğim hiç kuşkun olmasın"
"Hatta daha ilerisini de söyleyeyim sana. Sinemaya almaya gelmeyecek seni. Orada buluşacaksınız"
"Filmi sana sormuş olacak ama yinede kendi seçecek"
"Korku filmi seçer kesin"
"Evet evet korku"
Kızlar, tekerleme gibi birbirini tamamlayarak devam ediyordu.
"Ay durun durun bir sonrakini ben söyleceğim" diye araya girdi Esra.
"Sinema da tek mısır alır ben sevmem der ama sana verdiği mısırdan otlanarak şebeklik yapar"
"Bu da doğru"
Kızlar bu durumdan baya eğleniyor gibiydi. Halbuki aynı adam tarafından aynı taktikler ile avlanmak acınası bir durum olmalıydı.Onunların yazdıklarını bir yandan okurken bir yandanda maillerimi kontrol ediyordum.
"Peki ya her sinema çıkışı yenilen sufleye ne demeli?"
"Hahaha evet sufle yerken tatlış espiriler felan"
"Hiç kimseyi eve bırakmaz yanılıyor muyum?"
"Evet bırakmaz"
"Aynen"
Gerçekten kimseye özel bir tavrı yoktu anlaşılan bu çakma playboyun. Herkese fiks menü sunuyordu ama adamın kurduğu düzenekte çalışıyordu Allah için. Mesajları okumaya ofis telefonum çalınca ara verdim ama gözümün biri hep yazılanlardaydı.
"Buyrun?" dedim hattın diğer ucuna.
"Günaydın Seyran hanım" diyen sesi hemen tanıdım. Bu ses iş güvenliği uzmanımız Mehmet beye aitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playboy Yok Edilmeli!
Chick-LitÇıldırt beni, çıkart beni baştan İsmin neydi yine unuttum telaştan?