20.Bölüm"Millet sana kanalize mi olacak?"

1K 93 25
                                    

Bölüm Şarkısı;
Hadise-Sen dönene kadar

"Bence geri dönmelisin Seyran"

Yavrulara ve Pastel'e sünnet yatağı şıklığında yer ayarlarken, Zehra ısrarla böyle diyordu ama ben duymazdan gelerek kedilerin altına koyacağım minderi kabartıyordum.

"Hiç aramıyor mu bu yerli playboy?"

"Arayamıyor"

"Neden?"

"Çünkü engelledim"

"Gerçekten sen..."

Yavruları tek tek öperek minderin üstüne koyarken, Pastel elimi takip ediyor ve direk yavruları koyduğum yere geçip uzanıyordu. Ne de güzel anne olmuştu kurban olduğum.

"Onu engelle, kızlara cevap yazma, geriye de dönme. Eee ne olacak böyle kurdundan kuruyup gitcen mi?"

"Ne yapmalıyım peki?"

"Geri dönmelisin Seyran hemde hemen!"

Anlattıklarımın tam olarak neresini anlamamıştı acaba? Bende bu kızı zeki sanardım. Dokuz eylül hukuğu nasıl birincilik ile bitirmişti bu?

"Sana diyorum!" dese de bir tarafıma sallamadım onu. Halen annelerini emmeye çalışan yavruları izliyordum.

Bazen öyle bir an geliyordu ki "Ben bu yavrulara nasıl bakacağım! O şerefsiz Ferit'te sorumluluk alsın!" diye çıldırıyor ama çoğu zamanda bu cılız cılız miyavlayan yavrulara baktıkça "Boklarını bile vermem Ferit'e!" diye çıkışıyordum. Her şey gibi bu konuda da bir hayli kararsızdım.

"Çok pişman olacaksın Seyran!"

Daha ne kadar pişman olabilirdim ki? Birkaç yarım akıllıya uyup bir işe kalkışmış ve onunda içine etmiştim. Gırtlağıma kadar pişmanlık doluydum zaten.

"Zehra sus artık" diyerek yalvardım. Sabahtan beri papağan gibi aynı şeyleri söylüyordu.

"Seyran bak bir tuhaflık var bu işte!"

"Ne? Ne gibi?"

"Madem yüzüne herşeyi itiraf etti. O zaman neden tekrar kapına geldi?"

"Bunun ne önemi var Zehra???"

Dayanamayıp bende ona sesimi yükseltmiştim. İyiki annem o an evde değildi. Bunları duysun hiç istemiyordum.

"Var işte var! Salak kuzenim büyük resme odaklan"

"Sıçayım resmine de tablosuna!"

Kızlar bir yandan bu bir yandan sürekli bana umut pompalamaya çalışıyorlar ve sürekli bir şeyleri yanlış anlamış olabileceğini ima ediyorlardı ama yetmişti artık canıma.

"Seyran!"

"Neeeeee?!?!?"

"Beni anlamıyorsun"

"Sen beni çok anlıyorsun sanki! Canım yanıyor diyorum. Aşık oldum o piçe diyorum. Tüm fabrika oturmuş çekirdek çitleyerek bizi izlemiş diyorum. Hala dön diyorsun!"

Ben normalde duygularını böyle ayan beyan ortalarda söyleyen biri değildim ama bu deli beni çıldırtırtıkça iki de bir ona aşık olduğumu söylüyordum. Sesli duymak daha da kötü hissettiriyordu.

"Seyran'ım bebeğim" diye o da kanepeden inip kedilerin önüne benim gibi oturdu.

"Biz Göztepe kız lisesi mezunuyuz. Bizi kim nasıl yenebilir? Sana git kap o çocuğu demiyorum ki. Git oraya herşeyi iyice anla,dinle ve oyun nasıl oynanırmış göster!"

Playboy Yok Edilmeli!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin