28.Bölüm "Bundan adam olur mu?

1.6K 103 53
                                    

Fesuphanallah... Bu nasıl soruydu ya?

“Elektrik akımı ile gerçekleşen bir kazada yaralıya aşağıdakilerden hangileri uygulanır?

A) Derhal elektrik akımını derhal keserim
B) Yalıtkan bir malzeme ile yaralıyı uzaklaştırırım
C) Yaralan kişide açık bir yara varmı kontrol ederim
D) Elektrik çarpan kişiyi oturur izlerim

D kesinlikle benim vereceğim cevap gibi dursada, bu eziyetin bitmesi için doğru cevapları vermeliydim.

Genel olarak ülkemizde önlemler, yaşanan felaketlerden önce değil sonra alınırdıve bu bizim firmamız içinde geçerliydi. Geçen gün kalite departmanında yaşanan iş kazası sonrası tüm personellere mavi veya beyaz yaka ayırt etmeksizin iş sağlığı ve güvenliği eğitimi veriliyordu.

Ben bir ofis çalışanıyım, benim başıma nasıl bir iş kazası gelebilir, en fazla üzerime sıcak çay dökerim desemde kural kuraldı işte.

Tüm beyaz yaka o gün işi gücü bırakmış eğitim alanında sınava tabi tutuluyordu ve herkes iyi bir sınav sonucu almadan eğitim sona ermiyordu.


Eğitimi veren görevli kadın sınav sonrası kağıtlarımızı toplarken, sırada basit ilk yardım tekniklerinden bahsedeceğini söylüyordu.

Bir tane, sadece üst gövdesi bulunan insan maketi getirmiş kalp masajının nasıl yapılacağını anlatıyordu.

“Sırasıyla deneyelim olur mu?” deyince ilk Mehmet bey çıkmıştı. İş güvenliği uzmanımız olarak bunu havada karada her türlü halleder diye düşünürken, plastik adamın göğsüne bastırmasıyla beraber adamın kafası birden fırlayıp uçmuş, benim ayaklarımın dibine gelmişti.

Gerçekten tam bir travmaydı.

“Mehmet bey yavaş. Ne yapıyorsunuz?!” diyen görevli kopan başı alıp takmaya çalışsa da artık kafa bir türlü yerine oturmuyordu.

Mehmet bey ise yaptığı ayılık sonrası çok utanmış ve özür dileyerek yerine dönmüştü.

“Pekala…” dedi görevli acı bir şekilde maketini kaybetmenin üzüntüsünü yaşayarak.

“Kalp masajını ilerleyen haftalarda öğreniriz, şimdi Heimlich manevrası ve nabız kontrolüne bakarım.
Bir erkek personelimiz bize mankenlik yapabilir mi?”

Kadın eğitimine kaldığı yerden devam etmekte kararlıydı ama bizim amir-memur takımından önerisini kabul eden olmamıştı. Tabi herkesin firma içerisinde bir havası, bir egosu vardı kimse buna zarar vermek istemiyordu.

“Beyler gerçekten mi ya? Hiç kimse yardımcı olmayacak mı? Alt tarafı birkaç hayati teknik göstereceğim”

İnşallah kimse kabul etmediği için erken biter diye dua etmeye başladığım sıralarda ne yazık ki, arka taraflardan bir ses gelmişti.

“Ben olurum”

Herkes kim bu dallama diye düşünerek arkasına baktığında gerçekten dallamalarının şahı el kaldırıyordu.

“Buyurun Lütfen, Ferit bey değil mi?”

“Evet”

Tabi bu tür soytarılıkların has adamıydı o. Mehmet bey asıl şimdi buna kalp masajı yapmalıydı.

Kadın önce Ferit’in üzerinde organların nerede olduğu göstermiş, sonrada nefes borusuna kaçan herhangi bir cismin nasıl çıkartılacağını anlatıyordu.

“Anlaşıldı mı?”diye sorduğunda herkes eğitimin bitmesi için evet desede. Kimse kadından yeniden
“ Hadi sırasıyla deneyelim” demesini beklemiyordu.

Playboy Yok Edilmeli!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin