Playboy Yok Edilmeli!

15.Bölüm "Seyran adlı kullanıcı oyuna giriş yaptı"

Bölüm Şarkısı;
Hepsi-Dört peynirli pizza

"Son 10!"

Sabah bu mesajı görünce sıçarım sizede geri sayımınıza da dememek için zor tuttum kendimi. Gerçekten işler çıkmazdaydı ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Elimde sadece şunlar vardı;

Ferit bir zamparaydı.

Ve koleksiyonunu tamamlamak için beni de ilerideki sevgilisi yapmak istiyordu.

Ferit bir iddiaya girmişti.

Kızlar o kazanmasın diye bana yardım ediyordu.

Ferit ile Esra eskiden sevgiliydi.

Ferit ile diğer kızlarda eskiden sevgiliydi.

Ferit aynı zamanda Esra ile akrabaydı ve halen görüşüyorlardı.

Fakat Esra bu görüşmeleri bizden saklıyordu.

Tüm bunları listelemiş ve üzerinde saatlerce düşünmüştüm ama bir kanıya varamıyordum. Neler dönüyor, kim,ne işler çeviriyor halen bir fikrim yoktu.

Delirmek üzereydim çünkü tüm bunların yanında kendime itiraf edemediğim şeylerde vardı. Ferit'in büyüsüne kapılmıştım. Bakışı, gülüşü, ses tonu erimeme neden oluyordu ve belkide gerçeklik algımı bu köreltiyordu.

Daha fazla bilgiye ihtiyacım vardı. Düşündükçe fark ediyordum ki bildiğim her şey yüzeyseldi. Elinde kartları açık tek kişi bendim. Belki diğerleride Ferit'in akrabasıydı. Artık neyden, nasıl kesin olarak emin olabilirdim ki?

Esra hariç geriye kalan dört kızla iletişime geçtim. Tuğçe'ye kuzeninin düğünü nasıl geçti diye mesaj atarken, Ayşe'yi çay içmek ofisime çağırdım. Akşam Aslı'yı çıkışta yakaladım ve Selcan'ı evime davet ettim.

Farklı yollar ile olsa hepsiyle aynı şekilde iletişime geçtim.

Ayşe ofisime gelirken yanında büsküvi getirmiş, Tuğçe düğünü sorduğum için çok heyecanlanmış., Aslı arabasıyla bırakma teklifinde bulunmuş ve Selcan elinde iki bira ile evime teşrif etmişti.

Başta hiçbirini sıkmadım uzun uzun konuşup rahatlamalarını ve şüphe duymamalarını sağladım.  Hatta Tuğçe'nin düğünde sökülen elbisesini üç kere baştan anlatmasına bile katlandım.  Sonra ise hepsine şu soruyu yönelttim.

"Ferit ile nasıl tanıştınız?"

Selcan'a bu soruyu daha önce sormuştum aslında bu yüzden onunkini biraz değiştirdim ve "Onu ilk nerede gördün?" yaptım.

Hepsinin aynı cevabı vermesi benim için birinci şoktu. Çünkü neredeyse hepsi onu görür görmez beğendiklerini ve ilk adım atanında, yürüyeninde kendileri olduklarını söyledi.

İkinci soruya geçmeden önce yine onlara biraz fırsat tanıdım. Şüphelenmeleri herşeyi mahvedebilirdi.

"Ne kadar süre çıktınız?"

Burada da cevaplar çok değişkenlik göstermiyordu. Maximum süre Aslı'ya aitti ve oda topu topu iki aydı. Bir ilişki diye adlandırmak için bile çok kısa bir zamandı.

Üçüncü soruyu bundan sonra yolladım.

"İlişkiniz esnasında nasıldı?"

Bunu sormam hiçbirinin hoşuna gitmedi. Ses tonları bir tık düştü ama çoğunluk Ferit'i öküz olarak tarif ediyorlardı.

"Çok konuşmuyordu zaten" demişti Ayşe. Nasıl konuşmuyordu biz sabah dörde kadar dur durak bilmiyorduk. Hatta bu yüzden sabah işe geç kalıyorduk. Gerçi ben onun için kısıtlı zamandaki bir bahisdim, belki ondan böyleydi.

Bu sorudan aldığım cevapları çok fazla beğenmemiştim. O yüzden dördüncü ama en can alıcı soruya geçmeye karar verdim.

"Nasıl ayrıldınız?"

Selcan hemen sana anlatmıştım ya zaten desede diretmiştim. Zaten içtiği bira biraz kafasını dalgalandırmıştı.

"O bitirdi"

Aynı cümle farklı kişilerden ve farklı ses tonlarından aynı şekilde çıktı. Hepsi anlaşmış yada daha önce prova etmiş gibi birebir böyle söyledi.

Bir anda diyorlardı bir anda devam etmek istemediği söylüyor. Elbette peşlerinden koştukları adamdan bunları duymak kızları yıkmış ve sonrada ona karşı bilemişti. Çünkü Allah var herbiri taş gibiydi.

Soracak sorum kalmayınca bari bunlarda mı akraba diye kökenlerini sorgulamıştım. Bu fabrikaya nasıl girdiklerinden tutun, nereli olduklarına kadar ağızlarını dip köşe yoklamıştım. Öyle bir durum yok gibi duruyordu ve hepsi şu an Ferit bir işaret çaksa koşa koşa gidecek gibiydi.

Beklediğim olmamıştı açıkcası. Evet ortada bir şey dönüyordu ama sanırım bu dört kızın da bundan haberi yoktu. Gerçekten sadece canları yandığı için Ferit'i üzmek istiyorlardı. Zaten bunlar içinde en baştan beri benim hakkında gizli duyumlar alan veya nerede olduğumu bilen olmamıştı.

Kızların bana daha fazla şey veremeyeceğini ve yanlış yere tezgah açtığımı düşünüyordum. Zaten muhabbetleri de sarmıyordu ama iyiki çabuk vazgeçmemiştim.

Ayşe çayını içip kalkarken, Tuğçe kuzeninden hemen sonra evlenen kişinin kendi olması gerektiğinden bahsederken, Aslı arabayı benim sokağıma doğru kırarken ve Selcan biradaki son yudumu kafasına dikerken bana verebilecekleri en güzel şeyi vermişlerdi.

"Benden sonra zaten Esra ile çıkmış"

"Daha bir hafta olmadı duydumki Esra ile sevgili olmuş"

"Ben barışmak için çabalarken beyefendi Esra ile mercimeğe vermiş bile"

"Tarlaları bile nadasa bırakıyorlar ama bu şerefsiz benden hemen sonra hop Esra'ya ışınlanmış"

Allah'ım...
Bu dört kişiden gelen dört cümle de aynı yere çıkıyordu?
Nasıl ya????
Nasıl Ferit hepsinden sonra Esra ile çıkabilirdi ki? Bu fizik kuralları çerçevesinde bile imkansızdı.

Bütün oklar onu gösteriyor, bütün kapıların ardından o çıkıyordu. Şimdi yeniden elimdeki verileri listelemem lazımdı.

Ferit bir zamparaydı.

Ve koleksiyonunu tamamlamak için beni de ilerideki sevgilisi yapmak istiyordu.(Bende buna çok meyilliydim)

Ferit bir iddiaya girmişti.

Kızlar o kazanmasın diye bana yardım ediyordu.

Ferit ile Esra eskiden sevgiliydi.

Ferit ile diğer kızlarda eskiden sevgiliydi.

Ferit aynı zamanda Esra ile akrabaydı ve halen görüşüyorlardı.

Fakat Esra bu görüşmeleri bizden saklıyordu.

Ferit Esra ile ya dört kere çıkmıştı yada her ayrılık sonrası ona koşuyordu.

Fakat en önemlisi Esra hepimiz ile oynuyordu.