İyi okumalar, güzel Leydilerim/Lordlarım.
"Öylesine güzel
seviyorum ki seni,
Öylesine saf.
Öylesine temiz.
Öylesine derin.
Ve 'Öylesine' değil.Gözlerimi araladığımda görüş alanıma bir beden girdi. Anlamayarak bedene baktığımda yutkundum ve başımı kaldırdım. Baki... O uyuyordu ve ben onun üstündeydim. Hiçbir şey hatırlamıyordum. Neden onunla birlikte uyumuştum? 2 gün sonra evlenecektik. Ama bu biraz fazla hızlı değil miydi? Bazı kişilere göre bu durum çok normal kabul edilse bile bana göre normal değildi. Sadece uyumuştuk ama bu bile utanmama yetmişti. O kendi isteği ile mi yanıma gelmişti yoksa ben mi istemiştim? Uyuduğum zamanlardan hiçbir şey hatırlamıyordum ve uyku mahrumluğu ile çoğu kişiyi benimle uyuması için ikna etmeye çalışıyordum. Bunu bana annem söylemişti. Henüz ben daha 5-6 yaşlarındaykende onlara öyle yapıyormuşum. Buna şaşırmıştım. Ama ilerleyen zamanlarda inanmamaya başladım. Şimdi fark ediyorum ki annemin söylediği doğruymuş. Şimdi umduğum tek şey onu zorla yanımda yatmasına ikna etmemiş olmamdı. Baki bunu kabul ederdi. Evet, ama yinede zorla benimle yattığı düşüncesi beni huzursuz edip, utandırmıştı.
Yavaşça ondan ayrılmaya çalıştım. Başaramadığımda derin nefes aldım ve tekrar denedim. Onu uyandırmak istemiyordum ve derhal bu pozisyonu bozmalıydım. Çünkü birbirimize yapışmıştık! Ya bunu başkaları görseydi? O zaman her şey daha kötü olurdu. Dedikodular ve kıskanç bakışlara olduğundan daha fazla maruz kalmak istemiyordum. Onlara yaptığım şey yüzünden zaten benden nefret ediyorlardı. Birde evlenmeden bizi böyle görürlerse daha çok nefret etmelerine neden olacaktı. Evlenmeden cinsel ilişkiye karşı çıkıyorlardı. Sadece sarılıp uyumuştuk, buna emindim. Ama onlar ne yaptığımızı en ince ayrıntısına kadar yanlış bir şekilde düşüneceklerine emindim. Gerçi... Onlar bizi evlendiğimiz zaman bile böyle görürlerse ayıplarlardı. Ona karşı hiçbir şüphem yok.
Baki'nin "Günaydın, güzel Leydim." diyen sesini duyduğumda yutkundum ve kafamı kaldırdım. Bunu yapmamla dudaklarımız arasında çok az bir mesafe kalmıştı ve biraz daha yaklaşırsam onunla öpüşecektim. "Günaydın." diye mırıldandım ve kafamı indirdim. Ama o çenemde tutarak tekrar eski haline döndürdüğünde gözlerimi kırpıp anlamayarak ona baktım. Kafasını yaklaştırdı ve bakışlarını dudağıma indirdi. Beni daha fazla kendisine çekerken ona engel olmadım. Gözlerimi kapattım ve dudaklarının dudaklarımla buluşmasına izin verdim. Yumuşak dudakları dudaklarımla buluştuğunda ellerini belime koydu ve beni karnına oturttu. Ellerimi yüzüne koyarak öpüşüne karşılık verdim. Bunu yapmamla inlerken beni daha sıkı sardı ve bir elini saçlarıma götürerek yüzüme gelen saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı.
Ardından elini yanağımdan boynuma getirdi. Biraz okşadıktan sonra boynumu hafif sıkması ile neye uğradığımı şaşırmıştım.Şaşkınlıkla gözlerimi açtım. Bir süre sonra benden ayrıldığında gülümsüyordu. "Nasılsın, Leydim?"
Yutkundum ve ondan biraz uzaklaşmaya çalıştım. Ama buna izin vermedi ve belimi daha sıkı kavradı. "Gitmek istiyorum." diye mırıldanarak bakışlarımı kaçırdığımda "Neden? Ben olduğun yerden çok memnunum." dedi. Kaşlarımı çatıp ona baktım. Sinirli bakışlarımın onu etkilemediğini, tam tersine heyecanlandırdığını biliyordum. Ama yinede öyle bakmaya devam ederek konuştum. "Öpüştüğümüz zaman anıları hatırladığımı biliyorsun."Başını aşağı yukarı salladı ve "Öpüştüğümüzde o odada olan anıları görüyorsun. Bu odada anın yok. Çünkü sen bu odada hiç kalmadın, Leydim. Sadece bu bedenle Vietya'ya geldiğinden beri kalıyorsun. Geçmişinden bu odadan anın olmadığı için göremezsin. Bu konuda endişelenme. Sadece odalarda yaşayıp, hatırlamadığın şeyleri görürsün. Buradaki her şeyi hatırladığın için sorun yok." dedi. Bunu söylemesi ile derin nefes aldım. Korkmuştum. Çünkü çoğu odada kötü anılarım vardı. Burada olmadığı için mutluydum. Eğer burada anım olsaydı üzülürdüm. Anım olması demek, onunla her öpüştüğümde yarım kalacak demekti. Ve bunun olması ölümle eş değerdi. Bu yüzden o beni her öptüğünde korkuyordum. Eski anıları görmek kötüydü. Geçmişim hatırlamak istemediğim anılarla doluydu ve ben onları hatırlamak zorundaydım. Yoksa kemdimi koruyamazdım. Ne yaptığımı bilmeye ihtiyacım var ama korkuyorum. Kim geçmişindeki kötü anıları görmek isterdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Judia'nın Laneti
FantasyBeni duvara yaslarken kaçmamam için bacağını bacaklarımın arasına koyarak dizini sürttü. Yutkunarak ona baktım. Mavi gözleri avını bulmuş gibi bakarken "Neden ısrarla yapmanı istemediğim şeyleri yapıyorsun, güzel Leydim?" diye sordu. Bunu sorarken d...