Gelecekten kesit (Seçim)

177 23 36
                                    

Kapıyı açmadan önce "Aşkım?" diye seslendiğimde ses gelmemişti. Duşta olabileceği ihtimali ile kapının kulunu kavradım ve aşağıya indirdim. Kapıyı biraz aralayıp içeriye baktığımda, gördüğüm görüntü karşısında elimdeki kaynar su düşmüştü. Metal kap düştüğü için ses çıkartırken, sular bacağıma sıçradı.

Baki, dehşete uğramışcasına bana bakarken, o kadın umursamamıştı. "Lavinia?" diye fısıldadığında karnımı tutarak geriye doğru adım attım. Sadece burada gördüğüm şeyin hayal olmasını istiyordum. Bana bu kahpeliği yapamazdı!

Dina, Baki'nin arkasında olmanın verdiği özgüvenle bana gülümsediğinde sinirle soludum. Ben bu kadından kurtılamayacak mıydım? Ben Dina'ya bakarken, Baki'nin bana doğru yaklaşmıştı. Elimle onu durdurdum. "Leydim... Açıklayabilirim."

Gözlerim acı ile kısıldı. "Neyi açıklayacaksın? O kadın ile beni, benim odamda nasıl aldattığını mı!?" diye bağırdığımda yutkundu. Göz yaşlarımı daha fazla tutamadım. Geriye doğru birkaç adım atarak, odadan uzaklaştım.

Beynim bu olanların gerçekliğini kabullenemiyordu. Ona güvenmiştim, beni aldatmayacağına inanmıştım. Ama şimdi...

Gerçekler tüm çıplaklığıyla yüzüme vurmuştu. Dina... Baştan beri Lord'u ayartmak istiyordu ve başarılı olmuştu.

Bacaklarımda hissettiğim sıcaklık ile "Baki..." diye fısıldadım.

"Efendim, güzel Leydim?" diyerek bana doğru adım attı.

"Sikmişim güzel Leydi'ni! Seni de sikeceğim, o kadını da! Bebeğimi kaybediyorum." diye bağırdım. Gözleri büyürken bakışları bacaklarıma kaydı. Ben de bacaklarıma baktığımda ağlamam şiddetlendi. Suyum gelmemişti. Bacaklarımdan kanlar süzülüyordu.

Kollarımı karnıma sarıp, avazım çıktığı kadar bağırdım. "Hayır, hayır, hayır! Onu kaybetmek istemiyorum. O benim, onu kaybedemem!"

Baki, hızla bana doğru geldi ve beni tek hamlede kucağına aldı. "Leydim, sakinleş. Seni yetiştireceğim, tamam mı? Bebeğimizi kurtaracağız. Endişelenme."

"O senin değil, benim bebeğim. Senin gibi şeref yoksunu bir Lord'a bebeğimi vermeyeceğim!"

Derin nefes alırken, adımlarını hızlandırdı. Onu daha sıkı tutarken larnıma kramplar girdiğinde çığlık attım. Bebeğe, "Canımı acıtıyorsun, dur lütfen dur. Dayanamıyorum." dedim.

Bu söylediklerime karşılık bir kez daha sertçe vurduğunda tekrar çığlık attım. Baki'nin beni tutuşu sertleşirken, "Geldik, biraz daha dayan Leydim."

"Allah senin de belanı versin!"

Kapıdan içeriye girdiğimizde beni sedyeye yatırdı. Doktorlar bize şaşkınca bakarken "Doğuruyorum amına koyayım, yardım etsenize!" dedim.

Transa geçmiş gibi hepsi yanımıza geldiklerinde, Baki elimi tuttu. Leyla, "Kanama ne zaman başladı?" diye sorduğunda Baki cevapladı.

"3 dakika önce."

Leyla bana döndü. "Rahminde açıklık var. Bebeğin kafası gözüküyor. Onu almalıyız, izin veriyor musun? Alırsak %98 ölecek, %2 ihtimalle yaşayacak."

Gözlerim büyüdü. "Ama o daha çok küçük." dediğimde tekrar tekme atmasıyla Baki'nin elini sıktım.

Leyla, bu sefer Baki'ye döndü. "Eğer o şimdi doğmazsa, Lavinia ölecek. Seçim yapmanız gerekiyor. Bebek mi, Lavinia mı?"

Baki, hiç düşünmeden, "Lavinia'yı kurtarın." dedi.

Çok kısa olduğunun farkındayım. Ama inanın bana, aklıma hiçbir şey gelmiyor. Bölümleri kısa sürede düzenleyip atmayı düşünüyorum, ama beklediğim kadar kolay değilmiş.

Bölümleri uzatmak gerçekten çok zor. Birde olayların akışı değişiyor, bu daha da zor. Ama anlayışla karşılayacağınıza inanıyorum. Hayatım tekrar inişli çıkışlı olmaya başladı. Bu da beni haliyle yoruyor. Okullar açılmadan eski bölümleri tamamlayıp, atmaya çalışacağım.

Diğer bölümlerde görüşmek üzere.

Judia'nın LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin