Mafia Love

21. Bölüm

Draco gülerek arkasına ve yanında ki Harry e baktı. Diğerleri ona tedirginlik ile bakarken Draco gülümsüyordu.

"Bu saatten sonra beni tutmayın."

Draco önündeki çocuğun yakasına yapıştı. Çocuk neye uğradığını anlamazken Draco ise sinirle bağırmaya başladı.

"Sanane bilader! Sanane! Tanrı sizi bana gönderirken hiç mi düşünmüyor katilin yanına adam gönderirsem ne olur diye?! Ama şimdi canlı örneğini göstereceğim!"

Harry, Draco nun arkasından ona sarılınca Draco istemsizce adamın yakasını tutan ellerini gevşetmişti. Pansy arkadan çocuğa kaç diye fısıldayınca çocuk koşarak kaçmıştı.

"Malfoy biraz sakin mi olsan?"

"Sakinim ben."

"Papatya çayının geçirmesini beklediğim sinirim."
Ron bunu söyledikten sonra Blaise gülmesini bastırmaya çalışıyordu.

Draco önüne döndü ve Harry in çıplak beline doladı ellerini, Harry de Draco nun boynuna sarmıştı kollarını.

"Kusura bakma. Benden başka kimsenin sana bakmasını seni görmesini istemiyorum."

"Evet sıkıntılısın çünkü."
Hermione, Ron un ağzını eli ile kapattı. Harry ise kıkırdıyordu.

"Evet ne kadar sıkıntılı bir düşünce de olsa sevdim açıkçası."

"Sende sıkıntılısın ondandır."
Bu sefer bunu diyen kişi Blaise idi. Pansy eli ile Blaise nin kafasına bir tane daha patlattı.

Harry ve Draco kıkırdadı.

•••••

6 lı şuan bir cafe ye oturmuş sohbet ediyorlardı. Herkes kendi arasında sohbet ediyordu. Pansy ve Hermione aynı kulaklıktan müzik dinliyordu. Birbirlerine yaslanmışlardı tabi.

Ron ve Blaise ise beraber oyun oynuyorlardı. Arada bir bağırıyorlardı ama sonra hemen özür diliyorlardı.

Harry ve Draco ise. Harry Draco ya bir şey anlatıyordu ama Draco nun tek yaptığı şey Harry i izleyip onun anlatırken sevimli hareketlerini izlemekti. Bunu yaparken de pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.

"Malfoy. Malfoy! Sen beni dinliyor musun?"

"Eh! Dinliyorum!"

"En son ne dedim?"

"Eeee. Tamam dinlemiyordum."

"Neden?"

"Gözlerinin bu kadar güzel olması benim suçum değil, hareketlerinin bu kadar sevimli olması da benim suçum değil, gülümsemenin bu kadar mükemmel olması da benim suçum değil! Kısacası her şey senin suçun. Bu kadar mükemmel olmasaydın seni dinleyebilirdim."

Harry gelen sözler üzerine utançla kafasını çevirince Draco ise kıkırdamıştı. Draco, Harry in gene açık olan beline gözü kaymış ve kıskançlık damarı gene ortaya çıkmıştı.

"Potter gömleği-"

"Hayır!"

"Of ya!"
Draco dudaklarını büzünce Harry kahkaha atmaya başlamıştı. Draco, Harry i güldürdüğünü anlayınca dudaklarını daha fazla büzdü.

Harry daha fazla gülerken gülmesini zar zor durdurdu ve Draco nun yağına bir buse kondurdu.

Bu sefer Draco nun yanakları kızarmıştı ama gülümsüyordu. Draco başını Harry e çevirdi. Harry anında kafasını çevirince Draco kıkırdamıştı.

Hermione ise onları izliyordu. Evet anlamıştı. Onlar gerçekten aşıktı.

Draco, Harry e bakarken gözünün içi gülüyordu. Draco, Harry in güldüğünü duyunca onu güldüren şeye daha fazla devam ettiriyordu. Draco kıskançlık yapıyordu ama çocuksuydu ve bu Harry in hoşuna gidiyordu.

Harry gömleğini ilk çıkardığı an Draco nun elinden topu düştüğünü gayet iyi görmüştü Hermione. Draco, Harry in fiziğini izlerken etkilenmişti ama Harry e başkalarının baktığını düşündüğü için onu giydirmeye çalışmıştı.

O çocuk Harry ile konuşunca Draco kıskançlık krizine fena halde girmişti ve sırf Harry ona sarıldı diye çocuğu tutan elleri gevşemiş ve siniri anında gitmişti. Hermione buna da şait olmuştu.

Bu iki aşağın biraz baş başa kalma vakti gelmişti Hermione için.

•••••

25 oy a yeni bölüm