Eve girmemle annemden bir ton azar işitmem bir olmuştu. Fakat sonra bacağımdaki sargıyı görmüş hemen benimle ilgilenmişti.
Şimdi ise yatağıma uzanmış uyumaya çalışıyordum. Fakat Hyunjin'in söylediği son şeyden sonra nasıl uyuyabilirdim ki? Dudaklarımın tadına bakmak istediğini söylemişti. Beni öpecek miydi yani? Kalbim deli gibi çarpmaya başladı.
Sadece bir saniye hayal ettim. Başım dönmeye başladı. Sakin ol Lix böyle bir şey olmayacak, sakin ol!
Başımı yastığın altına koyup gözlerimi kapattım. Uyumak istiyordum. Onu düşünmek istemiyordum. Bana iyi gelmiyordu. Ben böyle hislere alışık değildim. Alışmak da istemiyordum. Umarım yarın onu gördüğümde bu fikirlerim değişmezdi...
"Hadi kalk bakalım balım."
Annem her sabah olduğu gibi yanağıma bir öpücük kondurarak uyandırdı beni.
"Anne bugün okula gitmesem olmaz mı?" Yorganın altına girip hastaymış gibi sesimi kıstım.
"Hasta mı hissediyorsun kendini?" Dedi annem yorganı kaldırıp elini alnıma koyarken. Başımı salladım ve yalandan birkaç kez öksürdüm. Annenizin sağlık görevlisi olmasının kötü yanı buydu işte. Onu bu konuda kandırmak çok zordu.
"Boğazım çok kötü." Dedim daha da kıstığım sesimle. Annem ikna olmamış gibiydi. Fakat beni çok zorlamadı. Yorganı tekrar üstüme örttü.
"Bugün tüm gün çalışacağım. Kendini çok yorma. Güzelce dinlen tatlım." Başımı salladım.
Neden bu şekilde bir yalan söyledim bilmiyorum. Sadece onunla karşılaşmak istemiyordum. En azından biraz zaman geçsin ve dün yaşadıklarımızı unutalım diye düşündüm.
Dış kapının sesini duyduğumda annemin evden çıktığını anladım. Saat daha çok erken olduğu için tekrar gözlerimi kapadım ve biraz daha uyumaya çalıştım.
Beni derin uykumdan uyandıran şey telefonuma gelen bildirimler oldu. Gözlerimi açıp yastığın altındaki telefonumu aldım.
Hyunjin:
Bugün okulda yoktun. Bacağın iyi mi merak ettim.İlk defa birinden beni düşündüğünü gösteren bir mesaj alıyordum. Bu içimde kelebek hissi yarattı. Ne yazacağımı düşünmeye başladım. Senden kaçıyorum diyemezdim. Anneme söylediğim yalanın aynısını söylemeye karar verdim.
Felix:
Kendimi biraz halsiz hissediyordum bu yüzden gelmedim. Bacağım iyi merak etme:)Mesaj sayfasından çıktım ve yatakta doğruldum. Dün akşamdan beri hiçbir şey yememiştim ve karnım acıktığımı belli eden sesler çıkartmaya başlamıştı.
Bacağım hala ağrıdığı için topallayarak mutfağa geçtim. Tezgahta annemin hazırladığı sandviçleri görünce rahatladım. Bu halde bir de yemek yapmak ile uğraşmak istemiyordum.
Tabağı alıp tekrar odama geçtim. Telefonumun tekrar titremesi ile tabağı yanıma koyup gelen bildirime baktım.
Hyunjin:
Dikkat et kendine vişneli dudak:)Bu çocuk beni öldürmeye ant içmiş!
15.00
Salondaki büyük koltuğa uzanmış açtığım filmi izliyordum. Bu aralar hangi filmi izlesem sıkılıp geri kapatıyordum. Fakat bu filmi sevmiştim.
Filmin ortalarına doğru başrol karakterler birbirlerini öpmeye başladığında aklıma dün gece geldi. İkimizi onların yerinde hayal ettim.
"Of yine saçmalıyorsun Lix, kes şunu!"