Ellerimiz birbirine kenetli başımızı birbirimizin boynuna yaslamış bir şekilde uzanıyorduk. Hyunjin hala üzerimdeydi.
Başını kaldırmak için hareketlendiğinde onu durdurdum. Yüzüne bakabileceğimi sanmıyordum. Bana uyup tekrar yattı.
"İyi misin sen bebeğim?"
Diye mırıldandı.
"Bilmiyorum ki. Hyunjin biz şey..."
"Biz neyyyy?"
Uzatarak o kadar tatlı söylemişti ki kalbim eridi.
"Biz şey... birbirimizin yüzüne nasıl bakıcaz?"
Güldü. Sonra onu durdurmama izin vermeden kalktı ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
"Seni bilemem ama ben çok da güzel bakarım."
Biraz daha yaklaştı.
"Çok da güzel öperim."
Dudaklarını dudaklarıma dokundurup geri çekti. Yüzüme uzun uzun baktı.
Zaten utanıyordum bu şekilde yapması beni daha kötü hissettirmişti.
Ondan uzaklaşmak için hafifçe itmek istedim fakat beni engelledi.
"Benim oldun Felix. Benden kaçamazsın bırakamam ben seni."
"Hyunjin şey ben biraz utanıyorum da şey beni biraz bıraksan. Şey ben utanmam geçince gelirim söz."
Tekrar güldü. Gülüşü beni rahatlatıyordu.
"Peki sen utanman geçince gel o zaman."
Daha fazla üstüme gelmemiş olması ile daha da rahatladım.
Üzerimden yavaşça kalktı. Yerdeki kıyafetlerimi alıp hızla ondan uzaklaştım. Arkamdan güldüğünü biliyordum.
Bulunduğumuz boş oda başka odalara da açılıyordu. Herhangi bir tanesine girdim.
Hızlıca kıyafetlerimi giydim ve yere oturdum. Oturmamla kasıklarımda oluşan ağrı ile acıyla inledim. Tekrar ayağa kalkmaya çalıştım.
"Felix? Bir şey mi oldu?"
Hyunjin'in yaklaşan adım seslerini duyunca seslendim.
"Hayır iyiyim Hyunjin."
"Gelmemi ister misin?"
Kapının yanında durduğunu biliyordum.
"Hayır hayır gerek yok Hyunjin."
"Gerek olursa söyle bebeğim."
"Söylerim Hyunjin."
Birkaç dakika uzaklaştığını anlayacağım adım seslerini bekledim fakat Hyunjin hala kapının yanında duruyordu.
Oturamadığım için duvara yaslandım ve elimle yüzümü kapattım. Biraz bu şekilde bekledim.
Aklıma yaşadığımız şeyler gelince daha çok utanıyordum. Hiçbir şey düşünmemeye çalıştım fakat bu çok zordu.
Ne kadar o şekilde durdum bilmiyorum. Utanmam gerçekten biraz geçmişti ama yine de Hyunjin'imin yüzüne bakamazdım.
"Felix tam bir saat oldu. İyi misin bebeğim?"
"İyiyim Hyunjin ama sen neden beni kapının yanında bekliyorsun?"
"Utanmanın geçmesini bekliyorum. Geçince bana gelecektin."
"Hyunjin şey sanırım birazcık geçti."
"Peki yüzünüzü ne zaman görebileceğim beyefendi?"
"Belki şu an görebilirsiniz beyefendi."