Hyunjin'in Ağzından
17.06.2020
Yer altındaki buluşma yerimize inen merdivenleri hızla indim. Bugün onun tatil günüydü ama burada olduğunu biliyordum.
Girişte gördüğüm herkese selam verip emin adımlarla hep tek başına çalıştığı odaya girdim. Yanılmamıştım, oradaydı. Yere yüzüstü uzanmış dirseklerinden destek alarak yerdeki kağıtlara çizim yapıyordu.
Hep çizerdi zaten. Konuşmayı sevmezdi. Söylemek istediklerini hep çizerek anlatırdı. Bana da bulaştırmıştı bu alışkanlığını.
Çok güzel resim çizerdi. Onunla tanışmadan önce çizime yeteneğim olmadığını düşünüyordum fakat bana resmin duygular ile güzelleştiğini öğretmişti.
Kağıda çizdiğin her çizgide bir duygu yansıtman gerekliydi. Bu da çizdiğin şeye göre değişirdi. Eğer sevdiğin bir şeyi çizersen duygu katman daha kolay olur, bu da resmini güzelleştirirdi.
Bende onun gibi yüzüstü yatıp yüzümü ellerimin arasına aldım. Resme o kadar odaklanmıştı ki geldiğimi fark etmemişti bile. Gerçekten çizmek onu ayrı dünyalara götürüyordu.
Birkaç dakika onu izledikten sonra dayanamayıp konuştum.
"Bugün ne çiziyorsun?"
Bugün insanlara ne anlatmak istemişti? Bugün canını ne yakıyordu?
Başını kağıttan kaldırıp bana baktı. Sonra omuz silkip resmine geri döndü.
Onun bu haline şaşırmıştım. Genelde heyecanla kağıdı bana uzatırdı. Ne anladığımı duymak isterdi.
Kaşlarımı çatıp yüzüne uzandım.
"Neden bana göstermiyorsun?"
Tekrar omuz silkince yerimden kalktım ve ona yaklaştım.
Kağıda bir çocuk çizmişti. Çocuğun bir elini uzun saçlı bir adam diğer elini ise kısacık saçlı başka bir adam tutuyordu.
"Kim bunlar?"
Elimle resimdeki çocuğu ve adamları gösterdim. Başını kaldırıp bana baktı. Uzun siyah saçlarımdan bir tutam alıp minik parmağına doladı. Sonra tekrar resme döndü ve uzun saçlı adamı işaret etti.
"Bu sensin."
"Peki bu kim?"
Sol tarafta duran kısa saçlı adamı göstermiştim.
"Jae-Sung"
Diye mırıldandı. Sonunda ortadaki küçük çocuğa döndü bakışları.
"Bu da benim."
Neden böyle bir resim çizdiğini anlamaya çalıştım. Hyun-Jung tekrar resme dönmüştü.
Onu ilk gördüğüm zaman kalbimde bir şeyler canlanmıştı. Alışık olmadığım duygular hissettirmişti bana. Ona hep çok yakın davranmış, yanında olmaya çalışmıştım.
Fakat bir zaman sonra Jae-Sung ile bir ilişkileri olduğunu öğrenmiştim. Kalbime söz geçiremesem de Hyun-Jung'un mutlu olması için bırakmıştım.
Fakat Jae-Sung benimle saçma bir yarışa girmişti. Bazen onun sadece bana üstünlük taslamak için Hyun-Jung'u istediğini düşünüyordum.
Hyun-Jung resimde ikimizin arasında kalan küçük bir çocuk gibi atan kalbini resmetmişti. Bunu anladığım an kaşlarımı kaldırdım.
"Anladım"
Başını sallayıp ayağa kalktı.
"Dizine yatabilir miyim Hyunjin?"