Tüm okul hayatım boyunca her sabah annem beni uyandırırdı. Onun öpücüğü olmadan asla uyanmazdım. Fakat ilk kez bugün onu göreceğim için heyecandan uyuyamamış saat altı olur olmaz kalkmıştım.
Okul formamı giyer giymez banyoya koştum. Aynanın önündeki tarağı alıp sarı saçlarımı yana yatırarak taramaya başladım.
Dişlerimi de fırçaladıktan sonra elim tarağın yanına koyduğum vişneli limbalmıma kaydı.
Hyunjin'e sürmeyeceğimi söylediğimi hatırlayınca geri bıraktım. O aklıma gelince yine kalbim hızlanmıştı. Bende bıraktığı etkiyi bir bilseniz...
"Felix hadi kalk bakalım balım."
Annem bana seslenerek mutfaktan çıkıp odama doğru yönelirken bende banyodan çıktım.
"Günaydın anneeeee!!!"
Anneme sarılıp yanaklarına öpücükler kondurdum. Annem ise kahkahalarla gülüyordu.
"Sabah sabah ne bu enerji bakalım."
Sevgilim beni öpecek de ordan geliyor bu enerji annecim.
"Bilmem bugün çok mutlu uyandım annecim."
"Gel bakalım bu mutluluğunu bozmadan kahvaltıya oturalım."
"Aslında bugün okulda yesem daha iyi olur."
"Ama o kadar hazırladım tatlım. Hem ne oldu bugün sana, hiç okuldan yemezdin sen?"
Aşık oldum annecim.
"Bugün bir arkadaşıma söz verdim o yüzden çıkmam lazım annecim."
"Aa kim bu arkadaşın? Hiç bahsetmemiştin Lixie."
Sevgilim annecim.
"Sınıfa yeni gelen bir çocuk annecim. İyi anlaşıyoruz."
"Peki madem. Dikkatli git tatlım."
"Giderim anne."
Evden çıktım ve Hyunjin'in kaldığı apartmana doğru ilerledim. Apartmanın kapısını açacağım sırada içeriden biri de kapıyı çekince içeriye doğru tökezledim.
Üzerine doğru düştüğüm beden beni itmek yerine kendine bastırınca kalbim göğüs kafesimi kıracak şekilde atmaya başladı.
Onun kokusuydu. Nefesimi kesecek kadar güzeldi kokusu. Her an düşebilecek bir pozisyondaydım fakat beni tutan kişiye olan güvenim sonsuzdu. Bu yüzden kendimi kollarına bıraktım.
"Eğer burada ben değil başka biri olsaydı şu an onun kollarında olacaktın."
"Ne?"
"Neden dikkat etmiyorsun ki? Ya ben olmasaydım. Ya sana bir şey olsaydı."
"Ama sen varsın Hyunjin. Ben senin yanındayım."
"Sana başka birinin dokunma ihtimali bile beni deli ediyor."
"Senden başka kimse bana dokunamaz Hyunjin."
"Dokunanın o ellerini kırarım zaten."
Beni diğer insanlardan kıskanması aşırı hoşuma gitmişti. Gülerek üzerinden kalktım. Arkamı dönüp merdivenlerden inecekken belimi sarıp beni tekrar kendine çekti.
"H-Hyunjin"
"E-efendim?"
Beni taklit etmesine gülmeye başladım.
"Annem hemen karşı apartmanda biliyorsun dimi. Bizi bu şekilde görebilir."
"Ne güzel işte. Oğlunun sevgilisi ile tanışır."