Şu anlık bölümlerin epeyce kısa olduğunun farkındayım ama ilerki zamanlarda bölümlerin uzunluğuda artacak
Beni bulan oydu tehlikeli yılanlar ile dolu bir havuza atıldığımda beni diğer yılanlardan korumuştu.
Bende karargahtan kaçarken onu yanıma almıştım o günden beri yanımdaydı bir ismi yoktu yılandı sadece başka ismi yoktu.
Yılanıma baktım ve kafamı salladım işaretini almıştı.
Yavaşça kurbanının yanına geldi ve onu parçalamaya başladı. adamın artık bacakları yoktu koparılmış ve parçalanmıştı.
Adam o kadar çok çığlık atıyordu ki rahatsız olmuştum "yılan sustururmusun şu pisliği"
Ve yılanım adamın kafasını kopardı. gururla gülümsedim kimin yılanıydı be işini bitirdikten sonra kenara çekildi
Hemen kenarda bulduğum havluyu elime alıp Yılanıma doğru ilerledim ve onun kirlenen yüzünü temizledim.
Şimdi daha iyiydi Yekta şaşkınlıkla bize bakıyordu
Yanına ilerlediğimde bir yere daha dikkatli baktığını fark ettim Baktığı yer boynumdu boynumdaki dizili olan üç bene bakıyordu.
Elimi uzatıp yüzüne saladım hey daldın gittin.
"Ha şey boynundaki benler daha önce varmıydı?" Utana sıkıla sorduğu soruya çok rahat bir şekilde cevap verdim" evet ben çocukende vardı"
Yekta nın sol gözü seğridi.
Onu umursamadan parçalanmış cesedin yanına gittim ve cebimdenen bir lavinia çiçeği çıkartıp cesedin yanına bıraktım bu çiçek benim imzamdı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lavinia çiçeği
Yekta'ya döndüm "bir daha görüşmemek üzere'
Yekta nın ağzından 13 yıl önce
Çöp koytenırından zorla çıkardığım Kızı hatırlıyorum ürkekti, çelimsizdi, korkmuş, ve endişeliydi beyaz bir çarşafa sarmışlardı onu sanki o çarşaf onun kefeniydi.
Çarşafın yarısı kandı. yaralı mı diye düşünmüştüm sonradan fark etmiştim kan bacaklarının arasından geliyordu.
Sakin'di aynı bir su gibi o çok güzeldi kırmızı yanakları hafif kıvrımlı saçları ile harika görünüyordu.
Hava çok soğuktu ve o çıplaktı üstümdeki hırkayı çıkartıp onun bedenine giydirdim. tepkisizce karşıya bakıyordu.
Onu kucağıma aldım ve karargaha götürdüm yol boyunca ağzından tek bir sözcük duymuştum o da
