~Geçmiş~
Yekta yeter artık yap şu iğneyi "yapmıyacağım Lidya anlamıyorsun korkuyorum canım acıyor" ona baktım ve gözlerimi devirdim " nasıl iğneden korkabilirsinki anlamıyorum"
yekta bana masumca baktığında elime iğneyi aldım ve ona yaklaştım hemen kolunu kendine çekip bağırdı "HAYIR" "yekta bir şey yapmadım" onu kandıracaktım.
uzanıp dudağına bir öpücük kondurduğumda donup kaldı bende fırsattan ziyade ona iğneyi yaptım. "yekta hadi kalk" "e iğne?" Gözlerimi devirdim ve yürümeye başladım. Aniden karşıma Berk çıktı Berk bana aşık olan bir çocuktu "Lidya bırak yektayı benim yanıma gel" Berk aniden belimden tutup beni kendine çektiğinde bir ses duydum.
"LAN BIRAK LAN" yekta aniden Berkin suratına yumruk attığında geri çekildim "LAN OROSPU ÇOCUĞU SEN NASIL BENİM SEVGİLİME DOKUNURSUN LAN" Berkin suratı kan içindeydi"yekta yeter" yekta bana baktı o kadar masum olan birinin böyle öfkeli olması beni şaşırtımştı. yektanın öfkesi ölümdü ve sonsuzdu.
~Şimdiki Zaman~
Kıyafetlerim saclarım ve makyajım hazırdı tam yarım saat önce davetin olduğu yere gelmiştik ama bizden başka gelen kimsenin olmadığını farkettim "İrem yanlış serde olmadığımıza eminmisin?" İrem bana baktı ve gülümsedi "endişelenme biz oldukça erken geldik" aniden salonun içindeki sesle arkamı döndüm Aren ve Lara'nın elinde bir meşale vardı ve gülerek onu sallıyorlardı aniden yekta yanıma gelip elimi tuttu ve beni masaya doğru sürüklemeye başladı. şaşkındım sandalyeye oturduğumuzda bir adam geldi gözlerimi irice açtım tanrım evleniyordum bu adam nikah memuruydu. ben yektayla evlenecektim hemen yektaya baktım bana gülümsiyerek bakıyordu.
aniden nikah memuru o soruyu sordu siz "Lidya uz yekta soylu ile evlenmeyi kabul ediyormusunuz" sesiz kaldığımda herkesin bana endişe ile baktığını gördüm aniden evet diye bağırdığımda herkesin ağzından sevinç Nidaları dökülmüştü. aynı soru yektaya da sorulduğunda yektada evet demişti.
aniden ayağı kalkıp etrafa baktım evlenmiştim "yekta biz seninle evlendikmi şimdi" yekta kafasını salayıp dudağıma baş döndürücü bir öpücük bıraktığında gülümsedim. "e hadi düğünümde oynamıyacaksam nerede oynayacağım ben" aniden ses yükseldiğinde herkez dans etmeye başladı Lara Aren ile dans ediyordu irem ve karan a baktığımda birbirlerine utangaç bakışlar atılarını fark ettim. aniden bir adam buket'in yanına gelip ona dans edip edememiyeceklerini sorduğunda buket adamın yüzünü baktı. bir anda karan adama bağırıp onu itekledi kardeşini fena kıskanıyordu.
"öf abi ya senin yüzünden evde kalacağım" "kal banane ne güzel işte otur dizimin dibinde" dedi ve buket'in alnını öptü karan aniden iremin elinden tutup onu piste çektiğinde dans etmeye başladılar. yalnız ben bunları şhiplerdim yakışıyorlardı'da.
yekaya baktığımda ona elimi uzatıp pisti gösterdim birlikte dans etmeye başladığımızda bedenimi onun bedenine Yaklaştırdım ve ona sürtündüm. dişlerini sıktığında ona biraz daha yakalştım bedenlerimiz nerdeyse bir bütün olmuştu.
yekta belimi daha sıkı kavrayım kulağıma yaklaştı "Lidya yapma dayanamıyorum yapmaya devam edersen geceyi beklemem" omuzunu silktim ve ona baktım "sana geceyi bekle diyende kim?" Yekta ağzının içinde bir şeyler gevelediğinde onun yüzüne yaklaşmamı engelleyen bir ses duydum.
silah sesi.
hemen yektadan ayrılıp çantamın icindeki silahı aldım ve etrafa baktım. camlar kırılmıstı ve heryer dağılmıştı ateş altındaydık yere yatın diye bağırıp silahımı dışarıdaki adamlara sıktım.
çok fazlalardı aniden bir çığlık sesi duydum bu ses Lara dan gelmişti aniden önüme atladığında kucağıma düştü. ona baktığımda suratının buruşmuş olduğunu gördüm o vurulmuştu çok kan kaybediyordu elimi yarasına bastırdığımda korkuyla yüzüne baktım "hayır,hayır,hayır Lara sende gitme sende gitme lütfen" acıyla haykırdığımda onunda beni bırakıp gitmesi beni öldürüyordu.
" "LARA LÜTFEN BENİ BIRAKMA"Onun yüzüne baktığımda onu son kez öptüm "söz vermiştin Lara gitmeyeceğim dedin söz verdin" kafasını iki yana salladığında gerçek yüzüme tokat gibi çarpmıştı ben onsun ne yapacaktım. ben değil onu yaşamımı mutluluğumu kaybedecektim.
ben yine yalnız kalacaktım yekta elini omzuma koyduğunda acıyla haykırıp onun bedenine sarıldım. yekta elini hemen omzumdan çekti sanki acı bedenime yansımıstı artık her zerrem acı ile bütünleşmişti.
gözlerimin önünde ölüyordu "LARA BEN SENİN ANNENE NE DİYECEĞİM BABANA ÖLDÜĞÜNÜ NASIL SÖYLEYECEĞİM" yüzüne baktığımda acı cektiğini gördüm.
elimi kalbine götürdüğümde fısıldadım "keşke senin bütün acılarını alabilsem kardeşim" yüzünde buruk bir tebessüm olduğunda mırıldandı "beni artık kabullendi mi?" Kafamı salladığımda görüşüm bulanıklaştı.
"seni ilk baştan kabul etmiştim"
öksürdüğünde ağzındaki kanlar yüzüme sıcradı"lid-ya anneme onu çok sevdiğimi sö-ylermi-sin?"
Artık tüm bedenim titriyordu. hücrelerim acı ile bütünleşiyordu kafamı iki yana salladım "bir gün ye-niden Tanışalım olu-rmu?" Kelimeleri kesik kesik geliyordu. "başka bir dünyada başka bir zamanda kardeşim" "h-adi uyut beni kar-deşim sen-i uyuttuğum gibi" benim ona asla sarılmayışımı asla kabullenmeyişimi bana hatırlatıyordu
"İyi uykular kardeşim" elimi son kez saçlarına götürüp okşadığımda
Lara nın gözleri kapanmıştı onun bedenine sarıldım. "BEN ANNENİN YÜZÜNE NASIL BAKACAĞIM LARA YAPMA BENİ BOYNUM BÜKÜK BIRAKMA" o da gitmişti ve yine yalnız kalan ben olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ölüm arafı
ActionKorkum yoktu kimseden ne ateşten ne alev'den karanlığın ve adaletsizliğin hüküm sürmüş olduğu bu dünya da korkmak yakışmazdı bana.