17.Bölüm Mezar

24 8 0
                                    

Benim ışığımı söndürmüşlerdi benim çiçeğimi öldürmüşlerdi Yekta beni tam 1 saat önce eve bırakmıştı şu an yatağımda Haraketsiz bir şekilde yatıyordum aniden odanın kapısı açılınca kılımı kıpırdatmadım bu koku ireme  aitti İrem  yatağıma oturdu ve başımı okşamaya başladı.

"bunları yaşadığın için özür dilerim" işte o an gözümden bir damla yaş aktı bir anda İrem telaşla ayağı kalktı "lidya sen yanıyorsun kalk" tepkisizce karşıya bakıyordum ve hiç konuşmuyordum "lidya beni duyuyormusun" tepki vermedim İrem  beni sirkelemeye başladığında odaya Yekta girdi.

onu göremiyordum ama kokusu onun burada olduğunu gösteriyordu "ne oldu" "lidya konuşmuyor haraket bile etmiyor üstelik yanıyor" "tamam ben ilgilenirim" İrem  odadan çıktığında Yekta yanıma oturup dudaklarını alnıma bastırdı "lidya sen yanıyorsun" dedi ve beni kucağına alıp banyoya götürdü beni yavaşca küvete oturtuğunda yavaşca üstümdekileri çıkarmaya başladı tepkisizce karşıdaki duvara bakıyordum cıplaklığım beni utamdırmıyordu üstümdeki tüm kıyafetlerden kurtulduğuma Yekta kafamdan aşağı soğuk su dökmeye başladı.

Saçlarıma şampuan döküp saçlarımı yıkamaya başladı başımdan aşağı dökülen sıcak su beni yatıştırıyordu Yekta eline lifi alıp kollarımı ve bacaklarımı yıkamaya başladı başımdan aşağı dökülen sıcak su tüm kaslarımı gevşetip beni sakinleştiriyordu.

benim miniğim üşüyordu orası çok soğuktu bir anda küvetin içinde çırpınmaya başladım "Yekta bırak beni ben burada bu haldeyken o üşüyor yalvarırım bırak beni ona gideyim ben ısıtırım onu ona sarılır uyuturum onu yalvarırım bırak beni ben iyileştiririm onu" Yekta beni kucağına alıp bornozumu giydirdi ve beni yatağımın üzerine bıraktı.

dolabımdan kıyafetlerimi çıkarıp onları bana giydirdi ve beni yatağıma yatırdı kendisini de yanıma yattığında bedenimi ona yapıştırıp ona sokuldum Yekta kolları ile beni sarıp sarmalamıştı sonunda gözlerim kapanıyor uykuya dalıyordum.

Miniğim orada korkardı gözümden bir damla yaş aktı onu gömüşlerdi hızlıca miniğim in mezarının yanına gidip yere oturdum mezarı o kadar küçüktü ki "miniğim beni affet korkma tamamı" elimi mezarının üzerine bıraktım "annen yanında bak ben buradayım korkma tamamı."

o daha çok küçüktü ben bu gece ona sarılarak uyuyacaktım ben gece ona ninni söyleyebilmek için ninni ezberlemiştim hafifce gülümsedim "sana ninni söylememi istermisin?" konuşmaması bir daha onun sesini duyamıyacak olmam canımı fazlasıyla yakıyordu.

" Gelin kızlar çaydan geçek"

"çay bulanık nerden içek"

"bebek öldü nere gidek"

Kelimeler ağzımdan kesik kesik çıkıyordu.

"Nenni nenni nenni nenni"

Nenni nenni nenni bebek oyy" hıçkıra hıçkıra

ağlamaya başladığımda başımı toprağa koydum ve ağlamaya başladım benim sevgimin sonu ölüm'dü. Ben ölümdüm.

Selamlar arkadaşlar okuduğunuz kadarıyla dünya öldü. üzülenleriniz oldu farkındayım ama böyle olmak Zorundaydı oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin💓

ölüm arafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin