Elimdeki tabağa kısaca bir bakış attım Lidya için güzel bir meyve tabağı hazırlamıştım bu gün moreli bozuk gibiydi onun için ona en sevdiği meyvelerden bir tabak hazırlamıştım kendi odamın önüne geldiğimde içeri girdim ve kapıyı kapattım etrafa bakındığımda yatağımın bozulduğunu gördüm hafifçe gülümsedim ve odadan çıktım.
Lidya kendi odasında olmalıydı. onun odası benim odamın tam karşısındaydı odanın içine girdim ve elimdeki tabağı masanın üzerine bıraktım.
ve yatağa yaklaştım yatağa baktığımda yatağın boş olduğunu gördüm ee Lidya neredeydi? belki beni aramaya gitmiştir diye düşündüm. ve aşağı indim aşağıdada yoktu odama tekrar gittiğimde yatağımın üstüne dikkatlice baktım bir kağır vardı bir not hemen notu aldım ve okumaya başladım.
Yekta artık kalmak istemiyorum gitmek istiyorum ve biliyorum bana kızacaksın özür dilerim sevgilim ve eğer ölürsemki asla üzülme lakin ölümümün sana hiç bir zararı dokunmayacak. giden geri gelmez gelmek isteseydi de gitmez'di gelmek istemiyorum sevgilim onun için Gidiyorum elveda sevgilim elveda
~Lidyanın gidişinin ardından yektanın~ ağzından
Gözlerimi kapattıp yattığım yatağa daha da çok sokuldum. lidyanın birazda olsa sinmisti kokusu yatağıma günlerdir ne uyuyor ne de yemek yiyebiliyordum. antrenmanlara bile gitmiyordum, odama kimseyi almıyordum, kimsemde yoktu zaten ayağı kalkıp odadan dışarı cıktım. hedefim lidyanın odasıydı odaya giediğimde gözlerimi irice açtım odada biri vardı. gördüğüm kişiyi ensesinden yakalıp yere fırlattığımda bu kişinin kız olduğunu anladım. ve onun yüzüne baktım "kimsin sen" baskınca konuşmam karşısında tedirgine düşen kız titrekce konuştu. "ben İrem lidyanın intikamını almak için uğraşan o kız" elini bana sıkmam için uzattı.
3 saat sonra
Yattığım yerden tavana doğru bakamaya başladım. benim lidyam benim çiçeğim gitmişti cebimdeki notu çıkardım ve tekrar, tekrar okudum, her satırını ezberlemek ister gibi okudum, notu cebime koyacağım anda birşey fark ettim kağıtın arkasında bir yazı vardı.
Yastığın altına iyi bak.
Hemen doğrulup yastığın altına baktım. Aniden nefesim kesildi gözlerim karardı ve ben ölceğimi düşündüm. yastığın altında lidyanın yüzüğü vardı onu bırakmıştı bu demek oluyordu ki Lidya benden çoktan gitmişti ve birdaha geri dönmeyecekti. Gözlerimi açtığımda gülsüm annenin yanında olduğumu hatırladım. yavaşça onu uyandırmadan kalktım yataktan ve onu izledim.
masumca uyuyordu ses etmeden odadan cıkıp lara'nın odasına girdim. oda bana onu hatırlatıyordu hemen cekmecede'ki kurban dosyalarını buldum ve içini karıştırdım. mükemel kurbanlar bulmuştum. ve bunları bu gece öldürecektim hemen dosyayı masanın üzerine bıraktım. ve duvarın içindeki gizli dolabı parmak izim ile açtım silahlarımı ve kesici aletlerimi aldım ve onları vücuduma sakladım. nerdeyse hazırdım saçlarımıda topladığımda aşağı indim ve evden çıktım. motoruma binip gideceğim yola doğru sürmeye başladım.
~30 dakika sonra~
Motorundan inip eve doğru yürümeye başladım. burası sıradan bir ev değildi burası kadınların köle olarak satıldığı bir evdi ayrıca genel ev olarakta kullanılıyordu. içeri kimse görmeden girdiğimde etrafı kolaçan ettim. burada fazla kalmamalıydım üstümdeki kıyafet ile fazlasıyla dikkat çekiyordum. üst kata çıktığımda onu gördüm kurbanımı bir masada oturmuştu Yanındaki kadın ile gevşekce sohbet ediyordu. ona bir bakış attığımda gözleri beni dikatlice süzdü. en sonunda beyeni ile gülümsediğinde ona yandan bir bakış attım ve odaların olduğu tarafa doğru yürümeye başladım. o da masasından kalkıp peşime takıldı en son bir odanın içine girdiğimde arkamdan o da girdi ona kışkırtıcı bir bakış attım ve yavaşça ona doğru adımladım.
cebimdeki teli çıkartıp boynuna doladığımda çığlık attı. teli daha çok sıktığımda ağlamaya başladı.
"sizin gibilerin en çok neyinden nefret ediyorum biliyormusun?"
" Bir bebek gibi ağlıyorsunuz tabi götünüz sıkışınca"
"yalvarırım öldürme beni"
karşılığında boynunu kestiğimde ipi bıraktım ve yere fırlattım. cebimdeki lavinia çiçeklerini çıkarıp üstüne attığımda işim bitmişti. aniden kapı bir anda açıldı ve içeri bir tane çift girdi öpüşüyorlardı. hayır yiyişiyorlardı. adam beni ve yerde yatan ceseti fark ettiğinde hemen kucağındaki kadına itekledi ve bağırdı. "murat abi!" Adam cebindeki silahını çıkardığında kadın cığlık attıp odadan Kaçtı. fevri bir hareket ile adamın kafasına sıktığımda bende odadan hızla cıktım.
buraya gelen kalabalığı gördüğümde hızla evden cıktım. Aksiyonlu bir gün olmuştu. yorulmamıştım motoruma binip eve doğru sürdüm. motoru daha hızlı sürdüğüm için eve daha hızlı varmıştım. evin içine girdiğimde odama gittim yekta uyuyordu. hemen banyoya girdim ve hızlı bir duş aldım bornozumu giyip banyodan cıktığımda yekta ile karşılaştım uyanmıştı. ve sigara içiyordu. bana baktı ve kucağını işaret etti
yanına gelip kucağına oturduğumda burnunu boynuma sürtü. Sigaraya karışmış kokusunu içime çektim. elindeki sigarayı söndürdüğünde kollarını belime doladı ve kendini bana bastırdı.
yüzümü ona sürtüğümde bana baktı ve bornozumda acık kalan göğsüme minik bir öpücük kondurdu. kucağında tam yerime geldiğimda merak ile beni izledi dudaklarına yaklaşıp kondurdum ona dudaklarımı onu öpmeye başladığımda beni belimden tuttup kaldırdı ve bornozumun ipini açtı bu gece hiç iyi şeyler olmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ölüm arafı
ActionKorkum yoktu kimseden ne ateşten ne alev'den karanlığın ve adaletsizliğin hüküm sürmüş olduğu bu dünya da korkmak yakışmazdı bana.