Gözlerimi açtığımda karşılaştığım acı fazlaydı belim acıyor ve sızlıyordu ayağı kalkıp aynanın karşısına geçtiğimde üstümdeki tişörtü sıyırıp belime baktım morarmış ve kan toplamıştı kapıyı açıp aşağı indiğimde irem buket ve lara nın oturduğunu gördüm.
lara bana işeret verdiğinde mutfağa girdim "lidya uyuşturucu cetesi bu gün bir davette olacak davetin adresini sana konum olarak attım sen halledersin kafamı salladığımda mutfaktan çıkıp odama gittim ve hazırlanmaya başladım.
kırmızı uzun bir elbise giymiştim elbisenin göğüs ve bacak dekoltesi oldukca derindi bacağımın arkasına bıçaklarımı gizlediğimde makyajıma geçiş yaptım.
ilk önce gözlerime mavi bir lens taktım ve ağır bir makyaj hazırdım çantamı alıp aşağı inince evden çıktım etrafa göz attığımda kimsenin olmadığını görüp gülümsedim saksının içine sakladığım silahları alıp bacağımın arkasını sakladığımda arabama binip davetin olduğu yere doğru sürdüm geldiğimde arabadan inip yürümeye başladım.
kapıdaki güvenlikler beni saygıyla Karşıladılar etrafa göz attığımda temiz olduğunu gördüm benim için ayrıltılmış olan masaya geçip oturduğumda bir bardak şarab isteyip masalara göz gezdirdim.
işte kurbanım oradaydı elime şarabımı alıp ayağı kalktım adamın yanına geldiğimde sanki şarabımı yanlışlıkla düşürmüş gibi yapıp onun üstüne döktüm "ah kahretsin dikat-" adam kafasını kaldırıp bana baktığında beni memnuniyetle süzdü.
"hiç Önemli değil hanımefendi" "isterseniz üstünüzü temizlerim" adam elimi alıp öptüğünde bu yaptığına hafifce gülümseyerek karşılık verdim "hayır tabiikide narin elleriniz yorulmasın" ellerimi çektiğimde gülümsedim "eğer zamanınız varsa sizinle vakit geçirmek istiyorum" düşünürmüş gibi yaptım "tamam yukarıda bir bar var beni oraya götür".
yalandı yukarıda ölecekti ve ölümüne zevk ile gidiyordu birlikte yukarı çıktığımızda onu bir odaya götürdüm "hey bar sağ tarafta kalmıyormuydu?" kafamı 2 yana salladım ve gülümsedim "hayır bu tarafta gel" birlikte odaya geçtiğimizde arkamızdan kapıyı kappatım ve adamı saçından tutup yere fırlattım.
yaşadığın özgürlüğe veda et derim bacağımdaki silahı çıkarıp adamın kafasına sıktığımda odada bulunan lavinya çiçeklerinden bir tane koparıp adamın yanına bırakıp odadan çıktım karşımda gördüğüm bir adam vardı ve bana silah çekmişti adamın eline tekme attığımda silahını düşürdü adamın başını tutup ters çevirdiğimde başındaki o küt sesi kulaklarıma kadar İlişmişti.
adamı yere fırlatığımda yukarı adamlar gelmeye başladı hepsinin kafasına sıktığımda gelmeye devam ediyorlardı.
Koridorda koştuğumda duvarın kenarına çöküp elbisemin açık bıraktığı yırtmacını daha da çok yırtım ve silahlarımı alıp gelen adamlara sıkmaya başladım o kadar da fazla değillerdi onun için hepsi ölmüştü arkamı dönüp yürümeye başladığımda belimde bir el hisettim ve bir koku bu koku çok özlediğim bir kokuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ölüm arafı
ActionKorkum yoktu kimseden ne ateşten ne alev'den karanlığın ve adaletsizliğin hüküm sürmüş olduğu bu dünya da korkmak yakışmazdı bana.