14.Bölüm Yurt

25 8 0
                                    

Lidya uyanmıştı gözlerimi şaşkınca açtım "annecim uyandın" dünya bir anda lidyanın yanına yattı ve başını onun göğsüne koyup ona sarıldı "sen uyan dedin ya miniğim uyandım bak" hemen lidyanın elini tuttum "lidya uyandın" lidya kafasını salladı "uyandım sevgilim" aniden odaya doktor girdi ve uyanık olan lidya ya baktı "uyandığınızda göre sizi bir test edelim" dedi ve elinindeki küçük iğneyi lidyanın bacağına hafifce bastırdı "iğneyi Hisedebiliyormusunuz?"

lidya kafasını salladı doktor bu sefer de kollarına geçtiğinde lidyanın sapa sağlam olduğunu öğrendik "açıkcası çok şaşırmış durumdayım" "neden" "bildiğiniz üzere hastamız kanser'di ve tedavi görüyordu tam 1 ay önce tedavinin yanıt vermediğini anlamış ve tedaviyi bırakmıştık ama hastamız güçlü bir reakson gösteriyor" "doktor bunları bizim anlıyacağımız şekilde anlatırmısınız" "yani şunu demek istiyorum hastamız kanseri yeniyor" hemen ayağı kalkıp lidya ya sarıldım "lidya iyileşiyorsun" lidya Bir anda beni itirip konuşmaya başladı "Yekta arkanı dön ve bana hırkanı ver dediğini yapıp arkama döndüm ve ona hırkamı verdim. " tamam dönebilirsin" arkamı döndüğümde hırkamın lidyanın başında sarılı olduğunu gördüm

"Lidya yapma sen böyle de çok güzelsin" lidya kafasını iki yana salladı.

2 ay sonra
Lidyanın ağzından

Saçlarım uzamaya başlamış ve kanseri tamamaiyle yenmiştim mutluydum hazırlanıp odamdan çıktıktan sonra aşağı indim elimde yektanın tefonu vardı galeri kısmına girdiğimde bir kadının fotoğrafını görxüm yektanın elini tutuyor ve genişce gülümsüyordu bu kimdi "o yektanın eski sevgilisi" arkamdan gelen ses ile irkildim gelen Aren di "nasıl" "eskiden bir sevgilisi vardı ben bile fotoğraflarda gördüm çok seviyorlardı birbirlerini sonra" sustuğunda ona baktım "sonra" başını sallayıp gittiğinde titrekce bir nefes verdim ve salona girdim

dünya çizgi film izliyordu "miniğim" dünya ayağı kalkıp bana sarıldı "annecim bu gün parka gidebilirmiyiz evde canım çok sıkılıyor" "tabikide gidebiliriz benim dışarıda biraz işim var gelince gidelim" dünya bana öpücük atıp çizgi film izlemeye geri döndü çok tatlıydı yerdim kapıdan çıkmadan önce dünyaya öpücük atıp geri dönecektim ama dönememiştim.

İleriye doğru büzüşmüş dudaklarım yektanın dudaklarına çarpmıştı "ne kadar da güzel Bi karşılama böyle" "sana öpücük atmadım dünyaya attım" "tamam belki bana da atarsın Yekta bana kışkırtıcı şekilde bakıyordu "çekil Yekta hadi gidelim" bu gün Yekta ile çocuk yurduna gidecektik hızla arabaya binip yurdun önüne geldik çocuklar arabayı hemen tanımışlardı

Arabadan indiğimizde çocuklar yektanın etrafına doluşmustu kenarda çok küçük bir pano gibi bir şey vardı el izi vardı iki kişinin oraya yaklaştığımda küçük bir el izinin üzerinde .L. harfi olduğunu gördüm yandaki kişinin elinin üzerinde Yekta yazıyordu yektanın el izimiydi bu peki neden elimi uzatıp yektanın el izine dokunacağım sırada bir el elimi tuttu bu el yektaya aitti "dokunma" diye tısladığında hemen elimi çektim ve oradan uzaklaştım videodaki .L. harfi ve burdaki .L. harfi tesadüf olamazdı yektanın sevdiği vardı ama o kişi ben değildim bu hikayede 2. Kadın mı olacaktım.

Olanları boşverip çocukların yanına geri gittim Her keze sarılmıştım ama kenarda oturan bir kız yanıma gelmemişti hemen onun yanına gittim "merhaba ben lidya" ona elimi uzattığım sırada elimi tuttup sıktı "bende âlâ" "hm ismin ne kadar da güzel miş böyle anlamı ne bakalım"

"anlamını bilmiyorum ismimi bana dayım vermiş" "dayın kim bakalım senin" çocuk aniden cebinden bir fotoğraf çıkardı ve bana uzattı "bu dayım" fotoğrafta ki adam yektay Dı "biliyormusun dayın burada" "ne nerede hani?" ona yektayı gösterdim ala hemen yektanın yanına koştu cebimdeki telefon sesi ile ayağı kalktım biri beni arıyordu.

Arayan gizli numaraydı ve görüntülü arıyordu telefonu açıp ekrana baktım gördüğüm görüntü kalbimin durmasına yetecek kadar kötüydü benim miniğim dünya bir sandalyeye bağlanmış ağlıyordu benim miniğim ağlıyordu

ölüm arafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin