Uyandığımda aşağıdan sesler geliyor'du hemen aşağı indim dünya ve lara çizgi film izliyorlar'dı. Bir anda.
Dünya kafasını çevirip beni gördü ve anne diye bacağıma sarıldı kafasını sevdim "yemek yedin mi bakalım?" "hayır sensiz yemek istemedim" "hadi o zaman kahvaltı yapalım."
"Lidya akşam katılmamız gereken bir davet var" "tamam birazdan hazırlanmaya başlarım" dedim ve miniğime yemeğini yedirdim bir süre sonra yukarı odama çıktım siyah dar mini bir elbise giymiş hafif bir makyaj yapmıştım siyah tabuklu ayakkabılarımı'da giydiğime göre hazırdım aşağı indiğimde lara ve dünya yı gördüm lara beyaz dar bir elbise giymişti çok güzel olmuştu.
Dünya beni gördü ve koşarak bacağıma sarıldı "çok güzel olmuşsun annecim" uzanıp yanağını öptüm "birazdan sende çok güzel olacaksın miniğim" dedim ve dünya nın elini tuttum. "Hazırmısınız" Lara kafasını salladı o zaman çıkabiliriz
Bir süre sonra arabaya bindik. arabayı bir çocuk mağazasının önünde durdurdum. lara arabada durmak istediğini söylediğinde dünya ile mağazaya girdik gözüme bir elbise çarpmıştı siyah bir elbiseydi.
Kemeri vardı ve kemeri beyazdı dünya bu elbiseyi çok beyenmişti elbiseyi ona giydirdim ve saçlarını balık sırtı ördüm. Çok tatlı olmuş'tu.
Kasaya gidip aldıklarımın parasını öderken dünya bacağıma sarıldı ve yüzünü bacağıma gömdü "anne herkez bana gülüyor çirkin mi oldum yoksa?" dünyayı kucağıma aldım.
"Hayır annecim çok güzel oldun onun için böyle bakıyorlar" dedim ve mağazadan çıktım arabaya bindiğimde lara telefonuyla ilgileniyordu hemde "gülerek".
Davetin olduğu tarafa geldiğimizde içeri girdik dünya hem benim hem de lara'nın elini tutuyordu.
Bir kaç tanıdık gelip gitmişti Bir anda Bir kız laranın kolunu sıkıp ona sinirli sinirli bakmaya başladı hemen oraya gidip kızın elini tuttum ve ters çevirdim. "kimsin sen ne bu çüret!" "asıl sen kimsin?" "o kolunu sıktığın kızın ablası" "olabilir canım dünya senin etrafında dönmüyor" bir anda dünya etrafımda koşarak dönmeye başladı başımla dünyayı işaret ettim "bak dönüyor işte şimdi bas git."
Kız somurtarak buradan uzaklaştı arkamdan bir ses duyduğum "Lidya" bu yekta'nın sesiydi ona döndüm. "Sen demi buradasın" kafasını salladı "anne" dünyaya döndüm "bu abi kim?" hemen dünyaya eğildim "annecim ben birazdan gelicem tamamı sen şimdi lara nın yanına gitt olurum" "olur anne" dedi ve yanağımdan öptü koşarak laranın yanına gitti ve elini tuttu yektaya baktığımda gözlerinin kanlanmış olduğunu gördüm.
"Nasıl yaparsın bunu bana ben yıllarca seni bekledim. peki sen ne yaptın zaten sana da bu yakışırdı" gözleri elimdeki yüzüğü buldu 'evlenmişsin çocuğun bile olmuş. Lidya ben seni sevdim görünüşe göre sen hiç sevmemişsin" gözlerimi kapattım "yekta yanlış anladın ben" "sen ne yeter konuşma. sen kaç yıl boyunca bir insanın saç telini saklarsın saklamassın ben sakladım. sahi Lidya sana verdiğim yüzük nerede?
"Attın dimi onu" parmağımda diyemedim yektaya baktım "çekil önümden" dedim ve yanından geçip davetten çıktım herhangi bir taksiye binip laraya telefonumdan. gittiğimin haberini verdim.
Bir süre sonra Uçurumun kenarına gelmiştim oturuyordum yıldızları seyrediyorum ani bir karar ile ayağı kalktım ölümümün kimseye zararı olmazdı. kendimi boşluğa bırakacağım anda biri belimden tuttum beni kendisine çekti.
"Delirdin'mi sen Lidya ne yapıyorsun?" "Atlıyorum" "neden" omuzumu silktim "canım istedi" "he canın isteyince atlayabiliyorsun zaten" "ölümümün kimseye zararı dokunmaz beni rahat bırak" "senin bir çocuğun var kocan var" sesiz bir şekilde fısıldadı "ben varım" "yekta benim kocam yok bu yüzüğü bana sen vermiştin unuttunmu?" Dünya öz kızım değil bana anne diyor sadece beni annesi zanediyor yekta gözlerini pişmanlık ile kapattı.
"Özür dilerim" "sorun değil" Lidya bize 1 şans daha versen seni çok özledim hem seni daha yeni buldum bir daha kaybedemem." "Yekta biz hiç bir zaman ayrılmadık hala birlikteyiz" "gerçektenmi" kafamı salladım yekta yüzüme uzanıp dudağıma küçük bir buse kondurdu.
"Hadi gel seni eve bırakayım" kafamı iki yana salladım. "Dünya ya kıyafet alacağım dükanlar kapanmadan gitmeliyim" "tamam o zaman arbamı al ben eve taksi ile dönerim" tamam dedim ve arabaya bindim "dikkatli sür olurmu" kafamı salladım.
Bi süre sonra dünyaya kıyafetler almış poşetleri arabaya yerleştiriyordum. Aniden kolumda keskin bir acı hissettim uyuşturucu iğne ile Vurulmuşumtum. hemen arabadaki silahı alıp beni vuran kişiyi vurdum. Çok geçti gözlerim kararıyor ve başım dönüyor'du
Bayılmadan önce son hatırladığım yer ile buluşan vicudumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ölüm arafı
AcciónKorkum yoktu kimseden ne ateşten ne alev'den karanlığın ve adaletsizliğin hüküm sürmüş olduğu bu dünya da korkmak yakışmazdı bana.