14.Bölüm

138 82 108
                                    

      Dünkü sohbetin verdiği heyecanla o kadar rahat ve huzurlu bir şekilde uyumuştum ki. Sabahın en güzel saatlerinde uyanıp, Sarpla birlikte kahvaltı etmiştik.
  
   Kahvaltıda telefon aracılığı ile Kerem de katılmıştı. Sarp, Keremi şirkete alacaktı. Sarp babama şirketteki avukatların yetersiz olduğunu söyleyerek Keremi şirkete babamın avukatı olarak işe aldırtacaktı.

   İçimizden biri babama ne kadar yakın olursa bir o kadar çabuk her şeyi öğrene biliriz diye böyle bir işe girmiştik.

   "Keşke daha önceden aklımıza gelseydi. Keremi babamın avukatı yapardım. Belki kızımı bulurdum."

   "Sarp sen elinden geleni yaptın, kızını bulmak için. Hem biz seninle evlendik, neden baban kızını daha vermedi?"

   Sarp ellerini saçlarına daldırıp, saldalyesine geri yaslandı.

   "Neyini beklediğini bilmiyorum. Soruyorum cevap vermiyor. Zeynebide bulamadım zaten."

   Ona Zeynebin beni aradığını söylemelimiydim acaba? Ama Zeynep söyleme demişti. Zaten daha net bir karar vermedik. Hem kızını görmek istiyordu. Umarım o zamana kadar Kazım amca Kayrayı Sarpa verir. Of. Kararsız kaldığım bir konu daha.

  " Hüma? Noldu rengin soldu sanki."

   "Kahvaltıyı bitirdiysen baba lara gidelim. Plana başlamamız gerek. Yarım yamalak kurduk bir plan ama. Bizim evden bir şey çıkmaz."

   "Olumsuz düşünme." Sarp çayından büyük bir yudum alıp yerinden kalkarak "Hazırlan çıkalım Hüma." dedi.

   Masayı birlikte toplayıp evden çıkmıştık. Yolda durup üvey annemin alerjisi olduğu çikolatalardan alıp, yola devam ettik. Şimdi neden böyle bir şey yaptın diye sorarsanız bende bilmiyorum. Ve bundan Sarpın haberi yok. Tamam itiraf etmeliyim bilerek aldım.

   Araba evin önünde durduğunda ikimizde indik. Çok garip bir durum oldu. Ben bu eve Arafla birlikte gelmeyi hayal ederdim. Her şeyin, her kesin düzeldiğinide hayal ediyordum. Yine aynı kişilikte olsaydılar gelmezdi tabii ki de. Neyse buraya gelme sebebimizi kendime hatırlatıp zile bastım.

   "Ben babanla konuşurken, sende içeride dikkatli ol."

   "Tamam Sarp."

   Kapıyı hizmetçilerden biri açtığında "Hoşgeldiniz" dedi. Sadece gülümseyerek karşılık vermiştim.

  Sarp ise her zaman ki gibi "Hoşbulduk hanımefendi." diyerek kadınlara olan saygınlığıyla cevap vermişti. Keşke bütün erkekler Sarp gibi kadınlara karşı saygılı olsa. Ha birde yaşlı teyzeler var bazıları, onlarda az fena değiller. Ben yine konudan kenara çıktım.

   Sarpla birlikte salona girdiğimizde küçük kardeşim Yusuf "Ablam gelmiş." diyerek bana doğru koşup, sarıldı.

   "Canım benim." diyip bende ona sarıldım.

   "Seni çok özledim abla."

   "Bende seni çok özledim canım benim."

   Yusufun elinden tutup, üçlü koltukta oturduk. Bu sırada Sarp babamlarla selamlaşıp, yanıma oturmuştu. Babamın Sarpa karşı olan tavırları değişmişti. Eskisi gibi Sarpa bakmıyordu. Galiba sebebini biliyorum, üvey annem babamı Sarpa karşı iyice eğitmişti.

   "Abla bir daha gitmeyeceksin dimi? Seni çok özlüyorum."

   Yusufun söylediklerine tam karşılık verecekken, Nilufer "Yusufcum Hüma evlendi ya, kendi evi var. Ara sıra yarım saatlik uğrar görürsün. Gelmeden önce haber de verirsen seviniriz." dedi. Birde bana bakarak yarım saatlik gelmemi emrediyor.

KESKİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin