18. BÖLÜM

6.4K 336 108
                                    

Merhaba!

Nasıl gidiyor?

Oy ve yorumları unutmayalım.

Ensemdeki dayanılmaz ağrıyla uyandığım da inledim, kafamı sağa ve sola yatırarak acısını hafifletmeye çalışsam da bir faydası olmamıştı zavallı boynum için.

"Ayperi," duyduğum tanıdık sesle soluma döndüm, Zamir'de aynı benim gibi bağlıydı.

"Zamir, burada ne işimiz var? Bu adamlar bizden ne istiyor?" Dedim dişlerimi acıyla gıcırdatırken.

"Bu adamın karısını öldürdüm," gözlerim irice açıldı ve dudaklarım aralandı, ama herhangi bir kelime çıkamadı dudaklarım arasından.

"Balık gibi bakma bana, kadın mafyalara çocuk satıyordu." Yine de yaptığı şeyi hafifletmiyordu ama kadının da hakettiğini biliyordum.

"Anladım..." diyebildim sadece.

"Bu adam bizi fena yapacak, hadi ben güçlerimi kullanamıyorum da sen niye kullanmıyorsun?!" Dedim.

"Hiç aklıma gelmedi gerçekten sağ ol, sence bunu düşünmeme gibi bir şansları var mı? İğne yaptılar." Kafamı iki yana umutsuzca salladım.

Galiba burada ölecektim.

"Saçma salak şeyler düşünme!" Aniden ona döndüm. "Hani kullanamıyordun?"

Göz devirdi Zamir, "Beyin okumayı sen bile yaparsın Ayperi, buna iğne etki etmez." Derin bir nefes aldım ve ensemdeki acıyı unutmak adına başka şeyler düşünmeye başladım, ama güzel denebilecek pek bir şey yoktu çünkü kardeşim ve annemi hatırlatmıştı bu yaptığım şey bana, üzüntüyle Zamir'e baktığım da zaten bana baktığını gördüm.

"Ensem acıyor," kafamı yine sağa sola eğdim.

"Üzgünüm yapabileceğim hiçbir şey yok, hatırlarsan güçlerim alındı." Kafamı salladım sadeve ama gerçekten canım çok acıyordu, kapı aniden açıldığında Zamir'le aynı anda kapıya çevirdik bakışlarımızı, beni getiren adam ve yanında daha iri olan bir adam vardı. Evime giren adam bakışlarıyla pis pis beni süzüyordu. Yanındaki patron bozuntusu ise Zamir'e öfke dolu bakışlar atıyordu, Zamir'e doğru yavaşça yürüdü ve aniden ona bir yumruk çaktı, Zamir yerine bağıran ben olduğum da vücudumu süzen adam -artık ona sapık diyeceğim- bana doğru gelerek o da benim suratıma bir tane tokat geçirdi, Zamir'in hırıltılarını duydum.

"Ona dokunma! Senin o elini sikeceğim pezevenk!" Öyle bir bağırmıştı ki sapık adam bile titremişti, ama patron bozuntusu Zamir'e bir kez daha çaktı ve aletlerin yanına gitti, türlü türlü işkence aletleri vardı. Bir tanesini aldı ve bana yaklaştı.

"Hayır, ona dokunma! Ona zarar verme!" Zamir'in bağırışlarıyla patron bozuntusu daha çok keyiflendi.

"Neden? Sen benim karımın parmaklarını da kesmiştin!" Diye bağırmıştı, sonra da aleti parmağıma götürdü, Zamir'e çaresizce bir bakış attığım da aleti çoktan sıkmaya başlamıştı, acıyla çığlık atıyorken küçük parmağımın bedrnimden kopuşunu hissettim.

"Zamir!" Öyle çok bağırmıştım ki, Zamir olduğu yerde debelense de hiçbir şey yapamıyordu, adam yüzük parmağıma geçtiğinde aniden içime doluşan güçle iplerimden kurtuldum ve patron bozuntusunun kafasından tuttuğum gibi kopardım, kafası elimde kalırken sapık adama döndüm, korkuyla tir tir titriyordu. Onun da aynı hızla kafasını kopartarak Zamir'in yanına ilerledim, elim çok acıdığı için arada bir inliyordum. Zamir ise şaşkınlık ve gururla bana bakıyordu.

VAMPİR ÇIĞLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin